BIST 9.709
DOLAR 32,59
EURO 34,86
ALTIN 2.491,05

Cevaplar tarihte gizlidir

ABD’nin çekilme kararından hemen sonra verilen tepkiler gayet anlaşılır. Bir çok planın çöpe gitmesi, bir çoğunu hüsrana uğratacak gibi...

Tarihin incelenmesi önemlidir. Çünkü geçmişimizi anlamamıza izin verir, bu da şimdiki zamanımızı anlamamızı sağlar. Dünyamızın bugün nasıl ve neden böyle olduğuna dair tüm cevaplar tarihte gizlidir.

İnsanlar sıklıkla “tarih kendini tekrar eder” derler, ama geçmişin başarılarını ve başarısızlıklarını incelersek, ideal olarak hatalarımızdan ders çıkarır ve gelecekte o hataları tekrar etmekten kaçınabiliriz.

İşte tam da bu minvalde Türk Devleti ve milleti geçmiş tarihiyle buluşuyor. Tarihin sayfalarını tek tek çevirerek tüm dünyaya kendini tekrar hatırlatıyor...

100 yıl sonra ilk defa coğrafyamızın dışına çıkıp tüm küresel güçlerin cirit attığı topraklarda yine onlara rağmen onların beslediği terör örgütlerini kendi ülke bekamız adına çukurlara gömüyoruz...

Devam...

Yeni dünya düzeni kuruluyor. Küresel bir güç olma yolunda masanın diğer ucunda oyun kurucu olarak yerimizi alacağız.

Diplomasi gerçeği.

Başkan Trump, Suriye ve Afganistan’dan çıkma kararı aldı. ABD savunma Bakanı Mattis bu durumu protesto etmek için dün itibariyle Başkan Trump’a istifasını anlatan iki sayfalık bir mektup yazdı.

ABD’nin çekilme kararından hemen sonra verilen tepkiler gayet anlaşılır. Bir çok planın çöpe gitmesi, bir çoğunu hüsrana uğratacak gibi...

Çekilme kararından en fazla rahatsızlık duyacak ülkelerin en başında elbette İsrail geliyor. Bölgede ki kaos ortamından beslenen İsrail, bölgenin düzenli bir hayata geçişini asla kabullenmez, kabullenemez. Bunu yaşayarak tecrübe edeceğiz.

ABD gerçekten geri çekilecekse ki bu geri çekilme süreci çok sancılı olacaktır. Trump’ın bu kararı ABD senatosunda Cumhuriyetçi kanadı da dahil olmak üzere Demokratların da tepkisine yol açtı.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsay Graham ve bir kaç Cumhuriyetçi Senatörün, ABD Başkanı Sayın Trump diye başlayan ve devamında “DAEŞ ile mücadele eden Kürt müttefiklerimizi yarı yolda bırakmanın ne kadar sıkıntılı olabileceği ve bölgede buna dayalı yeni sorunların oluşacağını ve bölgeyi İran ve Rusya’nın kucağına itileceği” konusunda endişelerini dile getiren imzalı bir mektubu kamuoyuyla paylaştılar.

Trump, konuyla alakalı yaptığı açıklamalara verilen tepkileri pek de ciddiye almıyor. Eğer ikna edilemez ise, Trump verdiği kararın arkasında duracaktır.

Aslında Trump’ın başkanlık yarışındaki en önemli söylemlerinden biri de, “şayet başkan seçilirsem OrtaDoğu’dan tüm askerlerimizi eve geri getirmek olacak”...

Trump’a göre, bölgede bulunmanın hiç bir avantajı yok. Aksine kullanamadıkları kaynaklar ve yaşanan askeri kayıplar (yaralanmalar, ölümler) ve bir türlü hesabı verilemeyen Trilyon dolarların heba edilmesi, Başkan Trump’ın çekiliyoruz açıklamasında ki en büyük motivasyonu...

Hatırlanacağı üzere, Donald Trump, Başkanlık adaylığını açıkladıktan hemen sonra yaptığı bir konuşmasında “6 Trilyon dolarlık bir kayıp var, ben bu paranın sadece 2 buçuk Trilyon doları ile Amerika’yı baştan başa yeniden inşa edebilirim. Bu para nerede ve nerede harcadınız” diye Başkanlık seçim kampanyasında çok sık kullandığı bir argümandı.

Aslında Başkan Trump argümanında çok da haksız sayılmazdı. Çünkü Amerikan halkından toplanan vergiler, 11 Eylül hadisesinden hemen sonra, 2003 yılından itibaren alınan bir kararla Afganistan ve Irak’a yaptıkları askeri operasyonlarda kullanıldığı, kullanılan 6 Trilyon doların heba olduğu, Irak ve Afganistan operasyonlarının sonucunun bir hiç olduğu, daha doğrusu ABD’ye ve en önemlisi halkına bu harcamaların bir dönüşü olmadığı gerçeğini, Trump çok yerinde kullandı ve Başkan seçilmesinde bu hadise büyük rol oynadı.

Aslında Trump’ın bölgeden çıkmak istemesinin diğer bir nedeni ise Türk Devletinin bölgede diplomasi atağı. Özellikle Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın son yaptığı “Fırat’ın Doğusuna her an harekat başlatabiliriz” söylemi ve hamlesi, ABD’nin artık bölgede işinin kalmadığının işaret fişeğiydi...

Sonuç,

Savaş taktiği, diplomasi, manevra, strateji ve satranç hamleleriyle adeta tüm düzeni ve kurulmuş planları alt üst ettik. Türk milleti ve devleti kendisine yakışır biçimde bölgemizde tarih yazıyor.

Türk devletinin cesaretini, çıkarları ve diplomasinin gereği her devlet ile masaya oturulabileceğini, devlet ve millet kavramlarının kişisel çıkarların üstünde olduğunu tüm dünyaya ders verir nitelikte ustaca öğretiyor.

Rusya ve İran ile kurduğu blok, Arjantin’den Çin’e uzanan diplomasi atağı, uluslararası arenada ABD ile yaşanan ve her argümanında ABD’ye karşı haklılığını ispatlayan Türk Devleti, dünyaya adeta diplomasinin nasıl yapılacağının dersini veriyor.