BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  POLİTİKA

Cemil Bayık Türkiye'de siyaset yapsın

BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, çözüm sürecinin üçüncü aşamasını anlattı.

Abone ol

BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Hakkari'de yaptığı konuşmada, sürecin üçüncü aşamasında Kandil'deki PKK yönecileri başta olmak üzere, gençlerin gelip Türkiye'de siyaset yapması gerektiğini ifade etti.

İmralı'da yapılan görüşme sonrası Abdullah Öcalan'ın, 'Benim adıma Hakkari halkına selamlarımı iletin' demesi üzerine BDP, Hakkari'de 3 günlük program hazırladı.

Akşam saatlerinde Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binası önünde düzenlenen mitinge Hakkari BDP Milletvekili Adil Zozani, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP İl Başkanı Rahmi Kurt, BDP Eş Başkanları Esmer Tekin, BDP Merkez ilçe Başkanı Yavuz Aksaç, Aliye Timur, BDP Durankaya Beldesi Başkanı Hasan Orakçı, DTK üyeleri, parti üyeleri ile binlerce kişi katıldı.

Öcalan’ın ve dağdaki PKK’lilerin görüntülerinin sinevizyona halka gösterilmesinin ardından kısa bir konuşma yapan BDP Hakkari İl Başkanı Rahmi Kurt, Rojava’da yaşanan katliamlara tepki göstererek herkesin Rojava’ya sahip çıkmasını istedi. BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani ise yaptığı Kürtçe konuşmasında Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın adım adım özgürlüğe yaklaştığını belirterek, Rojava’da yaşanan katliamları ise nefretle kınadıklarını söyledi.

SİZE İMRALI’DAN SELAM GETİRDİM
Öcalan’nın selamlarını toplanan binlerce kişiye ileten Pervin Buldan’ın sesi, kalabalık tarafından sürekli İmralı’ya bin selam sloganları ile kesildi. Buldan,”Size İmralı’dan Hakkari halkına, Hakkarili kadın ve gençlere binlerce selam var. 21 Temmuz tarihinde İmralı adasında Sayın Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda benim yerime Hakkarililere Hakkarili, Yüksekovalı, Çukurcalı ve Şemdinlili kadınları ve sevgili gençlere hepsine tek tek selam söyleyin dedi”

HAKKARİ’DE HER EVDE İKİ ŞEHİT VAR
“Barış sürecinde beni en iyi anlayan Hakkarililere Hakkarili, Yüksekovalı, Çukurcalı ve Şemdinlili kadınlar ve gençlerdir dedi. Çünkü onlara bir vahşet yaşatıldı. Hakkari’de her evde en az iki şehit var dedi. İşte bu şehitlerin hatırına geliştirilmiş bu barış sürecinde destek verdikleri için tüm Hakkari halkına sevgilerimi saygılarımı şükranlarımı ve selamlarımı götürün dedi bende onun için buraya geldim. Bayramdan sonra adaya yapacağımız ziyarette bugün burada aldığım bu coşkulu selamı aynen kendisine aktaracağım. Öcalan beni en iyi anlayan barış sürecinde destek veren Hakkari halkıdır diyen Sayın Öcalan ayrıca gençlerde selam gönderdi”

AKAN KARDEŞ KANINI DURDURMALIYIZ
“Nasıl ki 40 yıllık çatışmalı süreçte sürecin motor gücü olan gençlerse barış sürecinin motor gücüde sevgili gençlerdir dedi. Ama sevgili gençler temelin ruhunu uygun bir şekilde barış sürecine katkı vermek ve sunmak zorundadır dedi. Sizden beklentimiz ve isteğimiz bu sürecin ruhuna uygun bir şekilde süreci desteklemek, barışa katkı vermek ve akan kardeş kanını durdurmaktır. 40 yıllık çatışmalı dönemin barışını hep birlikte arıyoruz. Bu süreç çok kolay bir süreç değildir. Barış süreçleri savaş süreçlerinden çok daha zordur. Savaş süreçlerinden çok daha sıkıntılı ve sancılıdır. İşte bunun için diyoruz ki sürecin ruhuna uygun bir şekilde barışı aramak, yakalamak ve barışı elde etmek çalışmak zorundayız”

AKP HÜKÜMETİ BU COĞRAFYA’YA VAHŞETLER YAŞATMIŞTIR
“Mücadele etmek zorundayız alanlarda sesimizi AKP hükümetine duyurmak zorundayız. Evimizde oturarak değil çünkü AKP hükümeti barışı altın tepside getirip bize sunmayacaktır. AKP hükümeti 40 yıldır bu coğrafyada nasıl katliamlar gerçekleştirdiyse nasıl vahşetler yaşattıysa Hakkari’deki çocuklarımızın kollarını nasıl kırdıysa, Hakkarili kadınlarımız yerlerde nasıl yerlerde coplanmışsa barış sürecinde de aynısını yapmaya çalışacaktır. Biz mücadelemizle alanlarda, meydanlarda, sokaklarda barışı haykırarak mücadele ederek barışı elde etmek zorundayız. Barış süreci kolay gelmeyecektir”

ROJAVA’DA KÜRTLER KATLEDİLİYOR
“ Biliyorsunuz sayın Öcalan’ın başlattığı bu süreçte yine Kürtlere karşı zulüm yapılıyor. Yine Kürtler inkar ediliyor ve yok sayılıyor. Sadece Türkiye’de değil, Kuzey Kürdistan’da değil bugün Rojavada’da Kürtler katlediliyor ve zulüm ediliyor. Ama AKP hükümeti şunu çok iyi bilmelidir ki Türkiye’deki barış süreci eğer gelişecekse Rojava’daki Kürtlerin şuanda vermiş olduğu mücadeleden bağımsız gelişmeyecektir. Rojava’daki Kürtler şimdiye kadar bedel ödediler gözyaşı döktüler acı çektiler tırnakları ile kazıdıkları bu mücadelenin sonunda bugün statülerini elde etmek için mücadelenin sonuna geldiler”

GEÇMİŞ OLSUN AKP’YA KÜTRLER STATÜSÜNÜ ELDE ETTİ
“Ama AKP hükümeti Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türkiye’deki Kürtlere nasıl davranıyorsa Türkiye’deki Kürtlere aynı gözle bakıyorsa Rojava’daki Kütlere’de aynı gözle bakıyor. Ama geçmiş olsun diyoruz AKP’ye Kürtler statüsünü elde etti artık. Suruye’de elde edilen statü çok yakında Türkiye’de de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir. Bu saten sonra hiç kimse ama hiç kimse artık Kürtleri kandıramayacak, artık Kürtleri yok sayamayacak ve artık Kürtleri yok sayamayacaktır. Arada sınırlar olabilir İran’da Irak’ta, Suriye’de Türkiye’de arada sınırlar olabilir ama Kürtler bütün bir Kürdistan da dört bir parçada tek vücut, tek sestir ve yumruktur. Bu haklı mücadelede Kürt halkı olarak Sayın Öcalan’ın arkasında olduğumuzu başlatmış olduğu barış sürecini cani gönülden desteklediğimizi onunla birlikte olduğumuzu her alanda söyledik bunu bugün Hakkari’de de tekrar ilan ediyoruz”

ÜÇ AŞAMALI BARIŞ SÜRECİNİN İKİNCİ AŞAMASINDAYIZ
“Üç aşamalı barış sürecinin ikinci aşamasındayız. Birinci aşama tamamlandı. Gerilla güçleri sınır dışına çıktı. Sayın Öcalan’ın isteği üzerine iki komisyon kuruldu. Bu komisyonların biri akil insanlar komisyonu bir diğeri de TBMM’de çözüm barış komisyonu ve bu iki komisyonla birlikte aynı zamanda birinci aşamanın gelirle güçlerinin sınır dışına çekilmesi ile birlikte tamamlandığını hepimiz biliyoruz. Sıra ikinci ve üçüncü aşamada üçüncü aşamada Kürt halkının beklentileri var”

HÜKÜMETTEN BİRİNCİ TALEBİMİZ ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜ
“Birinci taleplerimiz ve şartımız sayın Öcalan’ın özgürlüğüdür diyoruz ve Hakkari’de bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmadan gerçek bir barışın onurlu bir barışın asla gerçekleşmeyeceğini bütün Türkiye bütün dünya bilmek zorundadır ve duymak zorundadır. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. Sayın Öcalan’ın sağlığı Kürt halkının sağlığıdır. Sayın Öcalan’ın güvenliği Kürt halkının güvenliğidir. İşte bunun için diyoruz ki “güvenlik, özgürlük ve sağlığı” hepimizindir diyoruz ve Öcalan’nın arkasındayız diyoruz. Bütün bunlar yaşanırken cezaevlerinde binlerce KCK’lı tutuklular var. Hasta tutuklular var. Milletvekilleri cezaevlerinde, anadilde eğitim meselesi Kürtlerin en önemli meselelerinden bir tanesidir. Kürt halkının statüsü Kürt halkının en önemli kırmızı çizgisidir. Dolaysıyla gelişecek olan ikinci aşamada bunlar bizim taleplerimiz ve isteklerimizdir. AKP hükümeti eğer adım atacaksa ikinci aşamayı başlatacaksa işten buradan başlayabilir. Milletvekillerimizi serbest bırakabilir, KCK tutukluları serbest bırakabilir ve hasta tutukluları acilen tahliye edebilir. Yine anayasa yakın sürecindeyiz bu süreçte Kürt halkının statüsü belirlenmek durumundadır. Anadilde eğitim ve öğretim mutlaka anayasada yerini almak durumundadır. Kürtler anayasada yerini mutlaka almak zorundadır. Sadece Kürtler değil Türkiye’de yaşayan bütün halklar. Çünkü şuana kadar Türkiye’de yönetilen anayasa 12 Eylül anayasasıdır ve inkar devletten oluşan bir anayasadır. Biz bu yasanın acilen değişmesi gerektiğini Türkiye’de yaşayan hakların mutlaka güvence altına alınmasını dillerinin, kimliklerinin ve kültürlerinin güvence altına alınmasını burada haykırıyoruz. Üçüncü aşamada Kürtler cephesinde yapılacak olan her şey yapılmıştır. AKP hükümeti artık bundan sonra bütün yolları kendisine göre belirlemek zorunadır”

VERDİĞİMİZ 20 MADDELİK PAKET YASALAŞTIRILMAK ZORUNDADIR
“ Eğer 1 Eylüle kadar bizim BDP olarak 20 maddede oluşan demokratikleşme paketi adı altında verdiğimiz paket hükümetin elindedir. Bu paket AKP hükümeti tarafından yasalaştırılmak zorundadır. Üçüncü aşamanın en önemli meselesi bu aşamadır. Meclis açılır açılmaz yani 1 Ekim’de açılacak deniliyor . Aslında biz meclisin hiç kapanmaması gerektiğini söyledik. Ancak şuanda meclis kapalı 1 Ekim tarihinde açılacak”

CEMİL BAYIK GELİP TÜRKİYE’DE SİYASET YAPSIN
“1 Ekim tarihine kadar bu yasaların hazırlanması gerekiyor. Meclisin açılmasıyla birlikte de vermiş olduğumuz demokratikleşme paketi AKP hükümeti tarafından genel kurulda yasalaşmalı ve kanonlaşmalıdır. Eğer bunlar dikkate alınırsa ikinci aşamada Ekim ayı ortalarında tamamlanmış sayılacaktır. Kandildeki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz ve yoldaşlarımız Türkiye’ye gelmelidir. Türkiye’de siyaset yapmalıdır. Sayın Karayılan, Sayın Bayık, Sayın Ok, Sayın Ruhani Ferhat ve dağlarda bulunan herkes inmelidir. Bunlar gelmeden barış sürecinin hiçbir anlamı olmayacaktır. İşte biz bunun mücadelesini veriyoruz ki artık analarımız ağlamasın, artık gençlerimiz ölmesin artık babalarımızın gözyaşı akmasın diyoruz”

SAYIN ÖCALAN 14 YILDIR CEZAEVİNDE
“Sayın Öcalan 14 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. Tek başına kaldığı bir hücrede bir barış sürecini görüşüyor. Şuanda sadece BDP’li 2 milletvekilli Öcalan’la görüşüyor. Ben ve sayın Selahattin Demirtaş gidiyor. Birde 15-20 günde bir kardeşi gidip ziyaret ediyor. Silahların sustuğu kanın akmadığı bir süreçteyiz. Muhataplık sürecinde sadece 3 kişi ile görüşüyor. Oysa sayın Öcalan ancak sayın Öcalan çözüm sürecine katkıda bulunan herkesle görüşmek istiyor. Bunun içinde gazeteciler de var. Onunla görüşmek isteyen binlerce insan var, aydınlar yazarlar herkes Öcalan’la görüşmek istiyor. Bu sürecinde bu şekilde ilerlemesi gerekiyor. Bu konuda AKP hükümetine çağrı yapmak istiyorum. Bu süreç Sayın Öcalan’ın başlattığı bir süreçtir. Dolayısıyla Sayın Öcalan’ında sürecin sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için koşullarının mutlaka düzetilmesi ve değiştirilmesi gerekir. Bir sağlık heyetinin gidip Sayın Öcalan’ı sürekli sağlık kontrolünden geçirmesi gerekmektedir. Sayın Öcalan herkesle görüşebilmeli düşüncelerini, fikirlerini, sürece ilişkin görüşlerini herkesle paylaşmalıdır. Herkesle iletişim kurabilmelidir” şeklinde konuştu.