BIST 9.645
DOLAR 32,60
EURO 34,81
ALTIN 2.412,56
HABER /  GÜNCEL

Cemaatin eski yazarı cemaati kendi silahı ile vurdu: Yolsuzluk!

Cemaat ile bağlarını kopartarak hükümetten yana saf tutan Ahmet Taşgetiren Cemaati kendi silahı ile vurdu ve yolsuzluk yapmakla suçladı...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Uzun yıllar Gülen Cemaati'nin yayın organlarında yazan ancak cemaat ile AK Parti kavgasında hükümetten yana tutum alarak Bugün sinden ayrılan Ahmet Taşgetiren Star'daki köşesinde cemaati kendi silahı ile vurdu ve yolsuzluk suçlamasında bulundu.

AK PARTİ EN KURAL DIŞI AVANTAJLARI CEMAATE SAĞLADI!

"Yolsuzluk söylemi, Camia’nın maalesef, kolayca suç üretme yöntemine daha çok denk düşüyor." diyen Taşgetiren "Ak Parti iktidarının, adı yolsuzluk mudur nedir bilmem, ama geçmiş yıllarda “en kural dışı avantajlar”ı Camia’ya sağladığından en küçük bir kuşkum yok." diye yazdı.

İşte Taşgetiren'in yazısındaki ilgili bölüm:

Açık söyleyeyim: Ben Camia’nın yolsuzluk vs üzerinden bir savaş dili geliştirmesinin son derece temelsiz ve üretilmiş bir durum olduğu kanaatindeyim. Şunu söylüyorum: Ak Parti iktidarının, adı yolsuzluk mudur nedir bilmem, ama geçmiş yıllarda “en kural dışı avantajlar”ı Camia’ya sağladığından en küçük bir kuşkum yok.

Yolsuzluk söylemi, Camia’nın maalesef, kolayca suç üretme yöntemine daha çok denk düşüyor.

Bu kanaate varmak için çok basit bir gerekçem var: Camia’nın tavrına tepki olarak Camia medyasından ayrılmamdan sonra üretilen yalanlar. Hatta daha Bugün’de yazarken küçük eleştirilerim karşısında gelen “Pirincin içindeki taş” suçlamaları... Ayrıldıktan sonra bilmem kaç bin dolara saf değiştirme, hatta MI6 ile irtibatlandırma hayasızlıkları...

Acaba Tayyip Erdoğan’a ne yapıldı da, adamın yüreğine oturdu?

Evinin ve ofisinin dinlenmesi, sonra Dışişleri Bakanlığının dinlenmesi, sonra TIR olayları, sonra ya da en başta Hakan Fidan’a yönelik operasyon, sonra mut’a ve büyülenme safsataları, sonra, Soma’dan çıkarılan “zulme karşı ilahi ikaz”  kehanetleri, sonra, sonra, sonra...

Tayyip Erdoğan’a “Neden?” diye soramıyorum. Çünkü, onu o duygulara iten çok sarsıcı şeyler bulunabileceği ihtimalini yok farzedemiyorum.

Bu oyun “Dindar” bir topluluğun oyunu olamaz, diyorum içimden. Akıl tutulmalarını ibretle izliyorum. “Tayyip Erdoğan’ın misyonu ile savaşmak için başka oyunlar devreye girmiş olmalı” düşüncesini reddedemiyorum.  

Dindarlığınıza sözüm yok, üstü çizilemez, ama bu oyun oyun değil.