BIST 9.645
DOLAR 32,53
EURO 34,91
ALTIN 2.427,09
HABER /  GÜNCEL

Cemaat yazarı cemaati çıldırtacak

Cemaate yakın Bugün gazetesi yazarı Gülay Göktürk cemaati işaret ederek "Acil tasfiye edilmeli" dedi.

Abone ol

Bugüne kadar hükümet cemaat kavgasında ortada tavırlarıyla bilinen dershanelerin kapatılmasında hükümeti eleştiren Göktürk bu defa kalemini cemaate yöneltti.

Bugün sinin liberal kalemlerinden Gülay Göktürk öyle bir yazı yazdı ki olay yaratacak. Büyük resmi görmek gerek diyen Göktürk cemaati isim vermeden devlet içinde kazandığı yeri hayırlı bir iş için kullananlar diyerek tanımladı ancak artık kontrol edilemez noktaya ulaştığını ifade etti. Göktürk ilerleyen zamanlarda bu gücün hangi amaçlar için kullanılacağının bilinemeyecegini bu yüzden acil tasfiye edilmesi gerektiğini söyledi:

 İlk yazımda "Başlatılan bu büyük operasyonun siyasi anlamı ve hedefi de elbette üzerinde durulması gereken, ayrıca değerlendirilmesi şart olan bir konudur" demiştim ya; artık sıra bu konuya geldi sanırım.

BAŞBAKAN HAKLI BU İŞ SİYASET MÜHENDİSLİĞİ 

Bugün Türkiye'de başını kuma gömmemiş herkes gibi ben de son operasyonun dikkatle planlanmış, zamanlanmış, hedefi belli, siyasi bir operasyon olduğunu düşünüyorum.

DEVLET İÇİNDE KENDİ SİYASİ HEDEFLERİ VAR

Bu olay artık devlet içinde, kendi siyasi hedefleri olan, ortak bir irade gösteren, ortak hareket eden otonom bir oluşumun varlığını görmezden gelinemeyecek bir hale getirmiştir. Yani Başbakan haklıdır. Bu bir siyaset mühendisliğidir ve hedefi de Erdoğan hükümetine seçim öncesinde ağır hasar vermektir.

HEPİMİZ İÇİN TEHDİT

Bu oluşumun varlığını sadece siyasi iktidar için tehdit olarak görmek de yanlıştır. Böyle bir tablo sadece hükümet ya da muhalefet partileri ya da Meclis'te değil, bütün toplumda ürküntü ve korku yaratır. Bu yapı tasfiye edilmeden hiç kimse kendini güvende hissedemez. Oylarımızla getirdiğimiz iktidarın ne zaman nasıl bir operasyonla götürüleceğini bilememek, böyle bir ülkede yaşamak, istikrarı da güvenlik duygusunu da yok eder.

YARIN BU GÜCÜ HANGİ AMAÇLA KULLANACAKLAR 

Şu son olayda bu oluşum devlet içinde kazandığı mevzileri hayırlı bir iş için kullanmış olabilir; eğer iddialar doğrulanırsa bu sayede biz de büyük bir yolsuzluk ağını öğrenmiş oluruz. Ama bu da bir şeyi değiştirmez. Yarın öbür gün bu gücün hangi amaçla kullanılacağını, neler yapacağını bilemeyiz. Hangi araçlar kullanılarak hükümet politikaları üzerinde baskı oluşturulacağından; bakanların ya da milletvekillerinin iradelerinin hangi araçlar kullanılarak teslim alınacağından emin olamayız.

DENETLENEMİYOR 

Çünkü karşımızda elimizle tutamadığımız, gözümüzle göremediğimiz, yasalara bağlı olma zorunluluğu olmayan bir yapı var. Seçilmişler yanlış bir şey yaptıkları zaman hesap sorabiliriz ama bu yapıdan soramayız. O yapıyı dizginleyemez, denetleyemeyiz.

ACİL TASFİYE EDİLMELİ

İşte bu yüzden de, hükümetin bu yapıyı tasfiye etmek gibi acil bir görevi vardır. Böyle bir tasfiye hareketinin meşruiyetine demokratik hukuk devletini savunan hiç kimse karşı çıkamaz.

Burada püf nokta, tasfiyenin hukuk devleti anlayışı içinde yapılmasıdır. Bizim devletin çatışmaların kızıştığı ortamlarda "rutin dışına çıkma" alışkanlığını birçok örneğiyle biliyoruz. Şimdi yeni ve çok şiddetli bir çatışmanın ortasında olduğumuza göre, yine "rutin dışına çıkma" ve bir cadı avı başlatma tehlikesine karşı baştan uyarmak isterim.

Bu yapılanmanın tasfiyesi mutlaka hukuka uygun bir şekilde; insanlar sırf kimlikleri yüzünden mağdur edilmeden; devletin hiyerarşik işleyişine aykırı davranıldığı ve otonom grup tavrı gösterildiği ortaya konularak yapılmalıdır.

Zor olduğunu biliyorum. Ama devlet olmak da böyle bir şey işte...