BIST 9.080
DOLAR 32,36
EURO 34,97
ALTIN 2.325,12
HABER /  MEDYA

Büyük Musul oparasyonu Selvi ayrıntıları yazdı

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında Irak yönetimini ayağa kaldıran Musul'daki Türk askeri üssüyle ilgili ilginç ayrıntılar aktardı.

Abone ol

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, büyük Musul operasyonunun kapıda olduğunu ilk hedefin IŞİD'in elindeki Telafer olduğunu yazdı.

Türk askerlerinin bulunduğu Beşika kampına asker intikali yankı uyandırdı. Bağdat yönetimini kızdıran gelişmenin perde arkasında neler var?

Konuyla ilgili Abdülkadir Selvi, asıl hedefin Musul'u IŞİD'in elinde almak olduğunu duyurdu.

"Büyük Musul operasyonu mu yoksa Telafer mi?" başlıklı yazısında Türk askerinin peşmergeyi ettiğini Barzani'nin de bu işbirliği sayesinde Şengal'i IŞİD'in elinden aldığını hatırlattı.

Musul'u kontrolünde bulunduran IŞİD için tek çıkış noktasının Telafer kaldığını yazan Selvi, Telafer düşmeden Musul'a operasyon düzenlenmeyeceği görüşünde.

Başika'daki Türk askeri kampında IŞİD'e karşı peşmerge ve sünni Araplara eğitim verileceğini belirten yazar, yazısını böyle tamamlıyor:

ÖNCE TELAFER SONRA MUSUL

"Şimdilik, ”Büyük Musul Operasyonu” gözükmüyor. Ama önce DAEŞ'in elinde tuttuğu Musul'un can damarlarından biri olan Telafer'e yönelik bir operasyon söz konusu olabilir. Musul'un stratejik iki noktası olan Şengal, DAEŞ'ten alınmıştı, DAEŞ, Telafer'den atılırsa, Musul'da sıkışıp kalacak. Onun için Şengal operasyonunda olduğu için Kürt, Arap ve Türkmenlerin iyi eğitilmesi gerekiyor. Telafer düşmeden Musul'a yapılacak bir saldırı başarılı olamayabilir. Şengal ve Telafer gibi stratejik iki noktayı kaybettikten sonra DAEŞ, Musul'a sıkışacak.

 Ancak Musul'da unutulmaması gereken bir nokta var. Musul'un yüzde 80'ini Sünni Araplar oluşuyor. Irak yönetiminde Sünni Araplara yer açılıp, Bağdat'ta temsil alanları genişletilmeden Musul'a yapılacak bir saldırının başarı şansı yok. Başbakan Davutoğlu'nun, Dışişleri Bakanı olduğu dönem gitmiştim Musul'a. Bağdat, Erbil, Basra arasında beni en çok ürküten Musul olmuştu. Amerikalılar Musul'a nefes aldırmıyordu. Şehir adeta açık hapishaneye dönmüştü. Zaten kısa bir süre sonra şehir DAEŞ'in eline geçti. Ne zaman ki DAEŞ'in arkasındaki Sünni Arap desteği zayıflatılır, o zaman Musul'un direnci kırılmış olur.

O nedenle önce Telafer, sonra ”Büyük Musul” operasyonu…"