BIST 9.717
DOLAR 32,50
EURO 34,97
ALTIN 2.434,38
HABER /  MEDYA

Bulaç'tan kadın erkek eşitliği için olay yorum

Ali Bulaç, kamusal alandaki 'melezleşme'nin ve helal ile haram gibi zıtlıkları eşitlemenin neslin sonunu getireceğini ileri sürdü...

Abone ol

İNTERNET HABER - Zaman gazetesinin sosyolog yazarı Ali Bulaç, bugün kaleme aldığı yazısı ile yine çok konuşulacak. Bulaç'a göre “post modern kamusallığın iyi-kötü, helal-haram ve adalet-zulüm gibi zıtlıkları eşitlemesi" neslin sonunu getirecek.

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ CİNSEL SAPMALARA YOL AÇAR

Bulaç, ileri sürdüğü tezi kadın ve erkek ilişkisi üzerinden de savundu. Zaman yazarı köşesinde “Kadın- erkek ilişkisini eşitlik-pozitif ayrımcılıkla tersine çevirdiğinizde, ailenin çözülmesine, cinsel sapmaların ortaya çıkmasına ve üçüncü cinsin teşekkülüne etkin zemin hazırlamış olursunuz” ifadesini kullandı.

İşte Bulaç’ın Zaman gazetesindeki köşesinde “Kamusal melezleşme” başlığıyla yayımlanan yazısından çarpıcı bölümler:

ZAMANIN RUHU YOKTUR!

"Yeryüzünde hayatı insan yaşar. Hayat da ya ilahi iradeye uygun -ilahi prensipler takip edilerek- yaşanır ya da insanın heva ve hevesinden neş’et eden arzu ve öngörülere göre düzenlenir. Postmodern tarihsel ve toplumsal durum ilahi hudutların dışında oluştuğuna göre, belirsizlik hakikatte insanın şaşkınlığının, tereddüdünün, şaşırmışlığının, unutkanlığının veya sapmasının sonucudur (dalalet). Yani insan seçimleri ve iradesinin dışında değildir. Hakikatte “zamanın ruhu” yoktur, bu ruh felsefi bir kurgu, zihinsel bir kavramsallaştırma olup sosyal ilişkileri insanın üstünden belirleyen mevhum bir güç, emredici kader mevcut değildir. Varlık Allah’ın kudret eli altındadır, evrenin ve dünyanın bir eceli vardır, hayatı veren ve sonlandıran O’dur, insan eylemlerinin karar vericisi ve sonuçlarıyla karşılaşan insanın kendisidir. Beşer eseri her belirsizlik yine insan tarafından belirli hale gelebilir, insan tarihsel ve toplumsal durumları değiştirebilir. İyilik ve kötülük (takva ve fücur) seçime açık iki yoldur.

Buradan postmodern kamusallığa gelirsek, “iyi (ma’ruf) ve kötü (münker)”nün kamusal alanda eşit ifadesi ve görünürlüğü zorunlu görmemizi gerektiren zorunlu ve zorlayıcı sebep de kalmamaktadır. İyi ve kötü, helal ve haram, güzel ve çirkin, doğru ve yanlış, hak ve batıl, adalet ve zulüm eşit olamaz. Postmodern kamusallık bunları eşitliyorsa bu neslimizin sonunu getirir sadece.

(...)

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ SAPMALARA YOL AÇAR

Başka bir ifadeyle kültürel süreçlerde ortaya çıkan değişimler zaman içinde ontolojik/fıtri dönüşümlerin sebebi olur. Geleneksel mutfak ve beslenme kültürünü tüketim mutfağının beslenme kültürüyle değiştirdiğinizde veya kadın-erkek ilişkisini eşitlik-pozitif ayrımcılıkla tersine çevirdiğinizde, ailenin çözülmesine, cinsel sapmaların ortaya çıkmasına ve üçüncü cinsin teşekkülüne etkin zemin hazırlamış olursunuz.