BIST 9.525
DOLAR 32,59
EURO 34,74
ALTIN 2.506,53

Bu memlekete komünizm gelecekse...

Öyle demiş ya CHP'nin valisi... “Bu memlekete komünizm gelecekse onu da biz getiriririz.” Şeriat gelecekse onu da onlara bırakmak lazım, Ak Parti'nin falan öyle bir şeye soyunması olmaz! Elini yakarlar!

Zaman gazetesi iyi bir gazetecilik yaptı, Cumartesi ve Pazar günleri, önce, şu sıralar direnişçi başılığa soyunan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in, TÜSİAD için ha zırladığı anayasa taslağını gündeme getirdi, ardından da gene şu sıralar dut yemiş bülbül suskunluğunda olan ama utangaç utangaç direniş sinyalleri veren CHP'nin taslağını...

Teziç 15 yıl önce hazırlamış taslağı, CHP 14 yıl önce...

Her iki kesimin tavrı, tam bir karakolda doğru söyler mahkeme şaşar örneği...

1982 Anayasa'sına getirilen reformlar açısından Teziç'in anayasa taslağı da solluyor Ak Parti taslağını, CHP'nin taslağı da...

Taslaklarda ne mi var?

Tam da bugün bu iki baş aktörün Ak parti taslağı söz konusu olduğunda itiraz ettiği şeyler.

Bakın Teziç neler önermiş:

-Liberal demokratik rejimlerde devletin resmi bir ideolojisi olmaz. Kemalizm ideolojisi anayasa yer almamalı.

-“Atatürk milliyetçiliği” ifadesi kaldırılmalı.

-Genelkurmay Başkanı Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı.

-Cumhurbaşkanı ve milletvekili yeminlerinde “Atatürk ilke ve inkılaplarına yer verilmemeli.

-Devletin şeklinin Cumhuriyet olması dışında Anayasa'da değiştirilemez hüküm olmamalı.

-1982 Anayasasının otoriter ve kutsal devlet anlayışını yansıtan başlangıç bölümü demokratik sistemle bağdaşmaz.”

Gördünüz mü? Bazıları, Ak Parti'nin anayasa taslağını yeterince reformcu bulmamakta haklılar. Ak Parti bunları söylemeye kolay kolay cesaret edemez çünkü. “Atatürkçülük kaldırılacaksa onu da biz kaldırırız” deme hakkı ancak onlara aittir.

Peki ya CHP'nin anayasa taslağında neler var?

Zaman'ın haberinden onu da çıkaralım:

İşte CHP taslağının anayasasından birkaç cümle:

-12 Eylül anayasasının başlangıç kısmı metinden çıkarılsın.

-Uygulamalar YÖK'ün sakıncalarını ortaya koydu. Kurul kaldırılmalıdır.

-Temel haklarla ilgili maddeler özgürlükçü anlayışla yeniden yasılsın.

-MGK, Anayasa'dan çıkarılmalı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılmalı.

-Yüksek Askeri Şura ve HSYK kararları yargı denetimine açılmalı.

-Cumhurbaşkanının yetkileri azaltılmal, yargıya atama yetkisi olmamalı.

-12 Eylül'ün darbeci paşalarına yargı yolu açılmalı.”

Bunlar vaktiyle söylenmiş.

Ne oldu da şimdi Teziç'ten CHP'ye, oradan TÜSİAD'a herkes reaksiyoner oldu?

Evet, başta o psikoloji... Bu memlekete ne gelecekse biz getiririz! Yani memleket bizden sorulur! Yani ağzı çorba kokanlar memlekete anayasa yapacak ha!

Bir de, inanç özgürlüğü alanında açılacak küçücük bir pencere...

Türkiye'de dini hayat açısından ortaya çıkacak “mahalle baskısı” falan denir ya, bunlar fasaryadır, gerçek, toplumun çoğunluğuna yönelik iş bu ablukadır. Bu, sandığa yansıyan iradeye itirazdan başlıyor, inanç özgürlüğü alanında en küçük bir pencerenin açılmasına kadar uzanıyor. Yüzde 70'lerde başörtüsü takılan bir ülkede, öğrenciye başörtüsü yasağı uygulamak ancak Türkiye örneği bir baskı ortamında mümkün olabiliyor. Ve bir azınlık gücü, medya şamatası ile elele vererek bu baskıyı sürdürmeye çalışıyor.

Ama tek parti ve askeri müdahaleler döneminde olan bu uygulama, 2007'de de olsun mu, işte şimdi bunun kavgası veriliyor.