BIST 9.530
DOLAR 32,47
EURO 34,84
ALTIN 2.475,08

Bu işleri yapan köşeyi dönecek

Bu işleri yapan köşeyi dönecek

Ekonomist, özellikle adeta yeniden keşfettiğimiz tarım ve hayvancılık ağırlıklı yeni dönemin yıldızı olabilecek ve çok kazandıracak projelerini ortaya koyan bir çalışmaya daha imza attı. hedefimize küçük sermaye ile gerçekleşebilecek, piyasada henüz doygunluğa ulaşmamız hatta kimisi hiç tanınmayan...

Bu işleri yapan köşeyi dönecek

Maliyetsiz bir ürün: Dikenli incir
Kendiliğinden doğada yetişen, kaktüsgillerden bir bitkinin meyvesi olan dikenli incir, Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki köylülerin önemli geçim kaynaklarından birisi haline geldi. Türkiye’nin hemen hemen her yöresinde görülen ancak, Akdeniz ve Ege’de daha sık rastlanan yabani bir bitki olan dikenli incir, halk arasında ‘Frenk inciri’, ‘Frenk yemişi’ olarak da biliniyor. Kıraç alanlarda, kurak ve kireçli topraklarda yetişen, ana vatanı ise Güney Afrika olan dikenli incirin Tarsus’a bağlı köylerde hasadı yapılıyor. Yıllık ise 150 bin ton civarında toplanıyor. Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Gezer, "Dikenli incir kırsal kesimlerde yol kenarlarında bile kendiliğinden yetişiyor. Köylüye de sadece toplayıp satmak kalıyor” diyor. Köylüden 20 kilogramlık sandık 12-13 TL’den alınan bu ürün, 60 TL’den alıcı buluyor. Dikenli incir için özellikle Fransa’dan talep aldıklarını ifade eden Gezer,” “Ayrıca Hacettepe Üniversitesi ile yürüttüğümüz bir projeyle bu ürünü ilaç sektörüne de kazandırmayı hedefliyoruz” diyor.

Bu işleri yapan köşeyi dönecek

Solucan gübresi yapabilirsiniz
Solucan gübresi, 50 yılı aşkın bir süredir ABD başta olmak üzere Avrupa’da ve dünyanın birçok başka ülkesinde üretiliyor. Her tür meyve, sebze, ağaç ve bitki türlerinin yetiştirilmesinde de yaygın olarak kullanılıyor. Bu solucanlara besin maddesi olarak verilen organik olarak yetiştirilen büyükbaş hayvan dışkılarını, organik bitkisel menşeli atıkları ve geri dönüşümde kullanılabilir nitelikte evsel ve kâğıt atıklarını, kısa süre içerisinde dönüştürmek sureti ile oluşturdukları gübre, yüksek kalitede bir gübre. Bu anlamda iş fikri oluşturmuş girişimciler var. Örneğin, İstanbul ve Antalya’da bu anlamda kurulmuş solucan gübresi üretim tesisleri var. Siz tesis kurmasanız bile bu işe kompost kutular alarak başlayabilirsiniz. Bu kutular sayesinde, evlerinizden çöp olarak atılan sebze, meyve kabuk ve posaları, yumurta kabukları gibi değerli organik atıkları değerlendirerek, yüksek kalitede yüzde 100 organik solucan gübresine dönüştürebilirsiniz. Hatta bunu yaşadığınız mahalleye yayarak, işinizi büyütebilirsiniz. Günlük 250 gramlık evsel atık, 500 solucanla gübre haline dönüştürülebiliyor. Gübrelerin kilogramı ise 2 TL’den satılıyor. Kutuların fiyatı 250 ile 550 lira arasında değişiyor.

Bu işleri yapan köşeyi dönecek

Zahmetsiz ve pahalı bir ürün: Tatlı patates
Manavlarda kilogramı 15-20 liradan satılan tatlı patates, Türkiye’de henüz çok yaygın değil. Oysaki en az normal patates kadar zahmetsiz yetişiyor. Tek farkı ise tatlı patatesin daha sıcak iklimlerde yetişiyor olması. Türkiye’de tatlı patatesin sadece Hatay’da yetiştirildiğini söyleyen Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin Çalışkan, ürünün yüksek gelir sağladığına dikkat çekiyor. Üniversite olarak laboratuvarda ürünün hastalıklı genini temizlediklerini ve verimli hale getirdiklerini belirten Çalışkan,” 3-5 yıl içerisinde bu ürüne olan talep artacak.

Bu işleri yapan köşeyi dönecek

ABD’nin yeni trendi: Kalamata zeytini
Sandviç ve kanapelerin vazgeçilmezleri arasına giren kalamata zeytini, son zamanlarda oldukça revaçta. Özellikle ABD’de oldukça moda olan kalamata zeytini, Avrupa’da da çok tüketiliyor. Türkiye’de iri olması nedeniyle ‘eşek zeytini’ adı verilen bu tür, normal zeytinin iki katı büyüklüğünde. Ödemiş, Tire ve Akhisar yörelerinde yetişen bu zeytin, adı Yunanistan’ın Kalamata yöresinden geliyor. Bu zeytin sirkeyle terbiye ediliyor ve mayalanıyor. Tadı ise turşuya benziyor. Bu zeytinin aynı zamanda iyi bir hiraç ürünü olduğunu söyleyen Hisar Zeytincilik Gıda Mühendisi Kemal Cengiz, “Özellikle ABD, Türkiye’den her yıl 5 bin ton kalamata zeytini ihracatı yapıyor. Ancak üretim hala yetersiz” diyor. Bu zeytinin yetiştiriciliğinin yanı sıra değişik ambalajlarda pazarlamasının da yapılabileceğini kaydeden Cengiz, yaklaşık 700 bin TL’lik yatırımla, 200 adet zeytin tankı alınabileceğini ve zeytin kilogramının 2,5 liradan satılabileceğini ifade ediyor.