BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,94
ALTIN 2.440,73

'Bombacılar ve çevreciler aynı soydan!'

Başbakan Tayyip Erdoğan Ilısu Barajının yapımıyla evleri sular altında kalacak olan Dargeçit’te inşa edilen TOKİ konutlarının açılışı sırasında bir konuşma yaptı. Sözlerine Taksim’de polislere yönelik bombalı saldırıyı kınayarak başladı.

Başbakan Tayyip Erdoğan Ilısu Barajının yapımıyla evleri sular altında kalacak olan Dargeçit’te inşa edilen TOKİ konutlarının açılışı sırasında bir konuşma yaptı. Sözlerine Taksim’de polislere yönelik bombalı saldırıyı kınayarak başladı. Sonra da şöyle devam etti:

- Bu oyunların temelinde Ilısu gibi barajların engellenmesi yatıyor!

Bu cümleye koskocaman bir “hoppala” çekmek lazım…

Tarihi Hasankeyf kentini sulara gömecek baraja karşı çıkmak ile Taksim’de polisleri bombalamak aynı kaba konulacak bir bakış açısı olabilir mi?

Ayrıca burada “minik” bir unutkanlık da yatıyor:

Hasankeyfi sulara gömecek Ilısu Barajına karşı çıkanlar arasında bir zamanlar “muhalefet politikacısı” sıfatıyla Tayyip Erdoğan da yer alıyordu. AKP’nin kuruluş döneminde Erdoğan, “sıkı bir çevreci” olarak, tarihi değerlerimizin ömrü 50 yıl olan barajlara feda edilmemesi gerektiğini söylüyordu.

Bu söylemin ahlaki olarak epeyce tartışılabileceği açıktır.  Ama şimdilik bu söylemin hukuki bir sorunu bulunmuyor.

Çünkü Türkiye’de henüz “Nefret Suçları” kavramı oluşmadı.

Başbakan bu sözleri ABD’de söylemiş olsaldı, hakkında dava açılabilirdi. Bu yüzden de ceza bile alabilirdi.

Önceki akşam Sosyal Değişim Derneği’nin çağrısıyla bir araya gelen akademisyenler, öğretmenler, gazeteciler, sanatçılar, sinemacılara konu hakkında bir brifing verildi. Nefret suçu kavramı ilk olarak 1986’da Amerika’da bir grup beyaz öğrenci siyah bir kişiye saldırması haberlerinde ortaya çıktı. 1990’larda Avrupa’da yaygınlaştı. Bu suça karşı da önlemler alınmaya başlandı.

Nefret suçları bir kişinin veya grubun dinine, inancına, ırkına, etnik kökenine, cinsiyetine yönelik her türlü saldırıyı kapsıyor. Bu açıdan bakınca gördük ki, Türkiye tam anlamıyla “nefret suçları cehennemi” halinde bulunuyor.

Başta medya kökenli saldırılar olmak üzere aşağılanmayan kimse kalmamış.

Bu yeni suçların mağdurları arasında Tayyip Erdoğan de bulunuyor. Yaygın medya zamanında aş başlık atmadı:

“Şeriatçı Tayyip hapiste!”

Erdoğan bu mağduriyetini kitlelere gayet iyi anlatarak ülkenin başına geçti.

Ve kendisine yapılan her şeyi başkalarına yapma hakkına kavuştu!

Bu konularda sayısız örnek var. En taze nefret suçunu ise pazar günü Mardin Dargeçit’te işledi:

-Bombacılar ve çevreciler aynı otun soyudur!