BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,90
ALTIN 2.434,45

Bomba İhbarı Yapıyorum!

Zulme maruz kalan vatanının mahvına yol açacak ve bu mahviyeti yaşatanların iştahını kabartacaktır.

Allah (c.c) kullarını kendi halifesi olarak yarattı, muhatap aldı ve dünyada imtihana tabi tuttu.

Etrafımızı bir dolu imtihana sebep sırlarla doldurdu.

İmtihan ise; Sınırlarımızı oluşturan meşru ve gayri meşru çizgilerin yelpazesinde oluşturuldu.

İmtihanın sonunda; ceza-i müeyyide olduğu gibi helal daire içinde yaşanılan hayatın karşılığında ise bir sürü mükafat ve müjdelerle dolu.

Meşru daire içindeki helal yaşantının içinde olmazsa olmazlarından en önemlisi de mahremiyettir.

Mahremiyet; iffetli ve hayâ sahibi olarak yaşam sürmenin en büyük anahtarı.

Müslüman kadının iffet tezahürü tesettür ve örtünme vesilesi ile hayâ ve ahlakın setri.

Müslüman erkeğin de setri; hayâsı ve ahlakı.

Din görevlisi değilim lakin hem kulum hem de onlarca sancımız var iken basit ve gayr-i ahlaki bir durumu yazabilmek için ön bilgi gerekliydi diye düşündüm.

Ümmet olarak her taraftan çığlıkların geldiği bir dönemi yaşıyoruz; kan, acı, ıstırap, yurtlarından çıkarılma, hakaret, hor görülme, çile... vs her ne varsa Müslümanlara reva görülüyor.

Bizlerin selamet içerisinde yaşamamız için onlarca insan vatan için şehit oluyor.

Bombalama olayları karşısında onlarca insanımız katlediliyor.

Bir takım küresel hesapların dinimize ve topraklarımızda zarar verdiğini görmek durumundayız.

Ulusal kanalların birinde sırf çok izlenmek uğruna ahlaka mugayir bir evlilik programında koca arayan sözüm ona tesettürlü bir bayan endam ediyor.

Dahası hayâ ve ahlak dışı refleksler ile ağlanıp sızlanıyor.

Neymiş, eline vermişler Tarkan’ın albümünü öpüp kokluyor, diz çöküyor ağlıyor.

“Ben onu istiyorum bana ne bana onu getirin” diyor.

Sosyal medya üzerinden seyrettiğimde vallahi kahroldum.

Analar şehit olan yavrularına, vatan bütünlüğümüzü bozmak adına küresel terör örgütlerinin bombalamalarında ölen yavrusuna, eşine ağlıyor.

Koca arayan gayr-i ahlaki sözüm ona tesettürlü bayanda Tarkan için ağlıyor.

Evlilik programları artık bomba terörü ile mukayese edilebilecek kadar bu vatana zarar veriyor.

Bombalar fiziki olarak masum insanları katlederken, evlilik programları ise zihniyet olarak masum insanları katlediyor.

Yeniden diriliş için direnişten bahsettiğimiz bir zaman dilimini yaşıyoruz ümmet ve milletçe.

Emniyet istihbaratı can güvenliğimiz için çalışıyor.

Artık ahlak istihbaratımızın da devreye girmesi gerekiyor kanaatindeyim.

Zira evlilik programlarının patlattığı ahlak, hayâ ve iffet bombaları yarınlarımız için daha tehlikeli unsurlar oluşturuyor.

Tesettür ki kadın erkek fark etmez; kişiyi mahremiyet çizgisi dışına atabiliyorsa müjdenin muhatabı “ben olabilirim” diyemez asla!

Kaldı ki mahremiyet sadece baştaki örtü ile de olmaz-olamaz. Ahlak, hayâ, iffet ile mahremiyet olur.

İffetimize, hayâmızın sınırlarına bomba atan evlilik programı mahremiyet terörü olmuyor mu?

Ahlak yitirilirse hayâsızlık yaygınlaşmış olacaktır.

Mahremiyet mefhumundan uzak ve utanma duygusundan yoksun yaşam şekli yeni nesiller için yeni bir terördür.

İffet ve hayâ duygusunun olmadığı bir toplum doğal olarak insanî olan değerleri kaybedecektir.

Hayâ gitti ise hayatın içi boşaltıldı demektir!

Mahremiyetine sahip çıkmayan bir kulun ne kendisine, ne topluma, ne vatanına faydası olacaktır.

Zulme maruz kalan vatanının mahvına yol açacak ve bu mahviyeti yaşatanların iştahını kabartacaktır.