BIST 9.551
DOLAR 32,50
EURO 34,57
ALTIN 2.481,01

Bir Sonbahar Dansı

Önce yaprak değdi toprağa. Sonra ben, içimde serin bir ürperti. Uzandık. Güneş ilk kez böylesine yakın ve uzak göründü bize. Gökyüzü, ilk kez böylesine dost. Tutup çekiştirdik kıyılarından. Kendimize yeni bir yurt yaptık.

Önce yaprak düştü. Dönen başını dengelemek için kendini uçuran rüzgâra tutundu. Sonra ben düştüm. Hızımı azaltmak için yaprağa tutundum. İnce bir dans başladı boşlukta. Havanın, güneşin ve rüzgârın eşliğinde.

Güvercinler havalandı evlerden, gagalarında buğday taneleri. Toprak usulca açıldı. Bir damla yaş düştü bulutun gözünden. Yeryüzü bahara mayalandı.

Önce yaprak değdi toprağa. Sonra ben, içimde serin bir ürperti. Uzandık. Güneş ilk kez böylesine yakın ve uzak göründü bize. Gökyüzü, ilk kez böylesine dost. Tutup çekiştirdik kıyılarından. Kendimize yeni bir yurt yaptık.

Ağır ağır indi akşam parklara. Zaman, ilk kez oyalandı kıyılarında umutlarımızın. Tutup karıştırdı rüzgâr maviyi, kırmızı ve yeşille. Saçlarımıza turunç rengi bir taç taktı.

 Ağır ağır indi akşam parklara. Zaman, ilk kez oyalandı kıyılarında umutlarımızın. Tutup karıştırdı rüzgâr maviyi, kırmızı ve yeşille. Saçlarımıza turunç rengi bir taç taktı.

Sevindik.

Sevinmesi gibi toprağın, suyla buluştuğunda. İlk kez hazla ve huzurla baktık yaşamın içinde olup bitene.

Önce yaprak kıpırdandı.

Sonra ben.

Eşlik etti rüzgârın, hercai oyunlarına. Bir düştü, bir havalandı, ağaçlara kondu yeniden. Kaldırımlara. Binalara. Küçük kızların saçlarını okşadı bir anlığına. Kedi patilerinden pencerelere uçtu. Hiç kaçırır mıyım fırsatı? Takıldım ben de eteklerine. Tüm oyunların içinden geçtim yavaşça.

Yorulduk nice sonraydı, vakit gece yarısı. Bir duvar kovuğuna sığındık birlikte. Zaman, gökyüzü, sakinleşen rüzgâr ve güvercinlerin iğde kokan tüyleri; yumuşak bir bilgelikle eşlik etti bize.