BIST 9.056
DOLAR 32,33
EURO 35,14
ALTIN 2.297,79

Bir rektör; siyasi söylemlere girmemeli!.(1)

Üst makamdaki akademisyen, -görünürde- tarafsızlığını korumalıdır.

GÜNCEL/GÜNLÜK SİYASET:

Cumhurbaşkanımız; kendine olan özgüveni ile her şeyi üstüne alarak, büyük bir riske giriyor. Biz, ara sıra dinlenmesi gerektiğini yazıyoruz, ama o, gece gündüz durmuyor…2019’a yine kendini ortaya koyacak gözüküyor. Mesela; “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AK Parti'nin Afyonkarahisar kampında masa tenisi oynadı. İki bakanın karşılaşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın torunları da izledi.” Haberi hoşumuza gitti. Ama, Cumhurbaşkanımızı bir etkinlikte koşarken, yürürken, oyun oynarken, tiyatro/konser izlerken v.b. görmeyi de bekliyoruz.

CHP, bir muhalefet partisi olarak hala istifaların nedenini sorguluyor. Oysa, istifalar ya da görevden almalar AK Parti’nin iç meselesi. AK Parti’nin 2019 Başkan adayı belli. CHP, bir an önce Başkan adayını ve İstanbul-Ankara-İzmir adaylarını belirleyip, açıklamalı, çok fazla zaman yok…

Konuştuğumuz çoğu AK Parti tabanı, partiyi zora sokan 4 Bakanı –komisyon aklasa dahi- hiç affetmiyor. 3 eski bakanın sesi çıkmıyor, ancak E.Bağış, sürekli TV konuşmalarına çıkıyor, şimdi de Türkiye Gazetesi’nde yazar olmuş. Hatta ilerde ‘Başkan Yard. olacakmış’ diye konuşuluyor. Okunmayan yazarlardan birisi olduğuna kuşku yok…

Her daim, kulaklığı ile odasında TV bağlantılarını bekleyen, Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar önemli bir açıklama yapmış; “İdlib ile Fırat Kalkanı Harekatı’nı benzetmek yanlış. Fırat Kalkanı’nın gerçekleştiği alanda yaklaşık 250 bin sivil yaşıyordu. DEAŞ’lı sayısı ise 3 bin civarıydı. Ayrıca bunların çoğu yabancıydı, yani  onların toprağı değildi. İdlib’de ise sivil sayısı 2 milyon. Silahlı kuvvet sayısının ise 20 ile 30 bin arası (Heyet Tahrir el-Şam –HTŞ- temelini El Nusra oluşturuyormuş) olduğu söyleniyor. Bir de bunlara bu bölgedeki güçlerin yüzde 90’ının Suriyeli olduğunu ekleyin. Yani kendi topraklarında bulunuyorlar. Bu şartlara baktığınızda bambaşka bir operasyon ve çok daha zorlu şartlar ortada.”

Doğru olan; Esad’ın kendi ülke bütünlüğünü ve  sınır güvenliğini acilen sağlamasıdır. Aman dikkat, bir terör örgütünü daha başımıza musallat etmeyelim…Suriyeliler tepki çekerken, bir de yeni göç dalgalarıyla uğraşmayalım. Sınır ötemiz gerçekten bir bataklık, biz içimizdeki bataklıkları/sivri sinekleri  kurutmaya çalışalım… 

Gelelim konumuza…

Akademisyenlerin, alanları ile ilgili veya  disiplinler arası konularda yazı yazmaları, konuk olarak katılmalarında bir sorun yok…Ancak, akademisyenlerin, bir siyasi partinin taraftarı gibi söylemlerde bulunması yanlış…Gerçi, şimdi yükselmenin/atanmanın  yolu olarak görülüyor bu durum!...

Yenişafak köşe yazarı F.Aksoy’un  ‘istifa’ başlıklı yazısı, AK Parti kadar, hep eleştirdiğimiz ‘TV konukları’ açısından da ilginç: “İstifası istenen belediye başkanlarından bu talebi reddedenler varmış, şayet öyleyse, bu haberler doğruysa ciddi sıkıntılar yaşanabilir. İstifaların sebebi ‘metal yorgunluğu’ ile mi izah edilecek, yoksa daha başka sebepler var ve onları açıklamak için uygun zaman mı beklenecek, bunu göreceğiz. Kim yapar, nasıl yapar, bilemiyorum ama televizyonlardaki tartışma programlarına AK Parti’yi ve Erdoğan’ı savunmak için çıkan uzmanlar(!) dökülüyor, haberiniz olsun. Ben söyleyeyim size, Kimsenin patiyi martiyi düşündüğü yok, herkes yeni dönemde de rol kapma, ekranda olma, kendi reklamını yapma peşinde…”

Bir önceki yazıma gelen e-maillerde görüşlerim desteklenip, kendi kurumlarındaki kadrolu öğretim elemanlarından bilmediğimiz örnekler geldi.

Bu iki yazımı, ilgi yazımdaki maddelerle ilişki kurarak okumanızı isterim.

Üzerinde duracağımız iki isim var. Bugünkü yazımızda bir rektörü yazacağız…

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Vatan Sağlık ve Eğitim Vakfı tarafından kuruluş işlemleri yürütülmüş ve 28.02.2009 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 2809 sayılı Kanun'un 109. ek maddesi ile İstanbul ilinde kurulan vakıf üniversitesi. Mütevelli Heyeti Başkanı A.Ofluoğlu… Rektör Y.Hacısalihoğlu’nun rektör olarak;  hem günlük siyasi bir gazetede (Akşam) yazması, hem  TV programlarına kendi alanı yerine, siyasi söylemlerle konuşmacı olarak katılması nedeniyle eleştirmiştik. Alan derken, lisansta Edebiyat Fakültesinden mezun ol, sonra Türkiye Jeopolitik/Stratejik  alanlarına geç!...* Demek ki, lisansın değeri/önemi yok!...

Y.Hacısalihoğlu yıllarca; Harp Akademileri Komutanlığı, Silahlı Kuvvetler Akademisinde; Jeopolitik ve Jeostrateji ve Bölge ülkeleri -Türkiye ilişkileri, Kuvvet Akademilerinde; 21. Yüzyıl Güç Merkezleri ve Stratejileri ve Strateji,Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde; Bölgesel Bazda Devletler Analizi ve Jeopolitik ve Jeostrateji konularında da dersler vermiş…Ama, darbe teşebbüsü ile ilgili bir tüyo yakalayamamış!...Şimdi, TV programlarında sürekli “FETÖ’nün Allah belasını versin” diyor, CHP’ye vuruyor… “İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede ifadesine yer verilen bir itirafçı, örgütün darbe girişiminin ardından örgüt bağlantısının deşifre olmaması için Gülen'e küfredilmesi talimatı verdiğini savundu.” (Basından)

Üniversite ile ilgili olarak; Sabah Gazetesi köşe yazarı M.Övür’ün, 27 Nisan 2017 yazısı çok ilginç. Üniversite,  Nisan 2017’de, YÖK tarafından tespit edilen “50 milyon 278 bin TL’lik kayıp, üniversitelere tanınan imkânların yöneticiler tarafından kişisel ihtiyaçlar için kullanılması ve akademik usulsüzlükler nedeniyle” gündemi meşgul etmişti. Sonuç ne oldu bilmiyoruz!..

 “……..Hemen her gece, bir başka kanalda gördüğümüz Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu da farklı akademisyenlerden. Özel boyalı ve zülüflü saçlarıyla yaşını göstermiyor. Bakımlı bıyıkları da kendine has. Parmak sallamaları kimsede yok. Cerablus Harekatı'nı Niğbolu Savaşı ile eşdeğerde tutuyor. Kendi konuşuyor, konuşuyor. Söz başkasına geçti mi başlıyor tabletiyle oynamaya. Bana göre AK Parti'nin ilk genel seçimde Rektörü Milletvekili yapması şart. Bunu çoktan haketti.”

Geçen akşam CNNTürk’te (23.08.2017) rektör iyice coştu, konuşmacı CHP MV’ne kızdı ve AK Parti sözcüsü  gibi konuştu, milyonların oy verdiği  CHP’ye saydırdı, “CHP’nin Atatürk’le sorunu var” dedi..

Biz; üniversite   rektörlerinin, siyasal tavrını açıkça göstermesinin yanlış olduğunu söyl(üyoruz)edik.

Çünkü; etik açıdan yanlış ve gelen/üniversiteyi seçecek   öğrenci/veli, her görüşte olacaktır, üniversite bilim/sanat, proje/üretim  dışında  taraf olamaz… Üst makam –ekranlarda-  böyle taraf olunca öğrenci gelmez/kaçar. O zamanda vakıf ve kurum  için  bir kayıp olur ve kurumun da adı çıkar...

Yanlış mı?!..

Üst göreve-Bakanlar hariç-  ve özellikle eğitimle ilgili bir kurumun başına geçenin; söylemleri farklı olmalı, siyasetçi gibi konuşmamalı,  katıldığı programlarda  seçimle gelmiş muhalefetle alay etmemeli!...

Bir benzer kişi de Prof. M.Bağlı, -eski AK Parti MV- Nevşehir Ün. Rektör olarak çıkıyor, sürekli muhalefetle alay ediyor!..

Ama; Ege Ün. Rektörü olan, Prof.Dr. B.Dedeoğlu, Milli Savunma Ün. Rektörü Prof. E.Afyoncu; alanı ile ilgili konularda TV’na konuk olarak katılıyor, makale yazıyor, kimse de rahatsız olmuyor.

* lisans (İstanbul Üniv. Edebiyat Fakültesi/1985), yüksek lisans (İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü/1988), Mimar Sinan Üniv. Şehir ve Bölge Planlama bölümü/1999), Doktora (İstanbul Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü- alanı belirtilmemiş), Yard. Doç. (İstanbul Üniv.) -alanı belirtilmemiş- (1996), Doç. (İstanbul Üniv.)  -alanı belirtilmemiş- (2002), Prof. (Beykent Üniv. İİBF. Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üy.- (2008) İstanbul Üniversitesi’nde verdiği dersler: Uluslararası Siyasal Ortam ve Türkiye, Türkiye’nin Siyasal Coğrafyası: Sorunlar-İlişkiler, Küreselleşme Mekânsal Etkileri Ve Türkiye, Jeopolitik ve Jeostratejik Analizler(lisans-Yüksek lisans-doktora) Harp Akademileri Komutanlığı, Silahlı Kuvvetler Akademisinde; Jeopolitik ve Jeostrateji ve Bölge ülkeleri -Türkiye ilişkileri, Kuvvet Akademilerinde; 21. Yüzyıl Güç Merkezleri ve Stratejileri ve Strateji ,Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde; Bölgesel Bazda Devletler Analizi ve Jeopolitik ve Jeostrateji. Görüldüğü gibi hepsi Edebiyat Fak.  ile ilgili!...

Gelecek yazı: Bir akademisyen; siyasi söylemlerine dikkat etmeli!. (2)