BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,80
ALTIN 2.505,82

Bir müderrisin şahsiyetli duruşu

Biri FETÖ’yü sordu, Seyda tek kelimeyle “o adam dengesiz biridir” dedi.

Alim, ulema, talebe yetiştiren müderris bir başka oluyor arkadaş,

Seydayı Mele Eliyi Sergelya olarak bilinen, ilim ve hikmet sahibi bir medrese  müderrisini geçen cumartesi günü ziyaret ettik.

Bize ayırdığı 30 dakikalık sohbet esnasında öyle bir paylaşımda bulundu ki bir ömre bedel. Bu tarzına, duruşuna sahip çıkarsak cennete gitmemizin daha kolaylaşacağına inanıyorum.

Yedi oğlundan dördü alim, biri doktor, biri sağlıkçı diğeri ise serbest çalışan olup, yedisi de Müslümanca yaşayan saygın insanlardır. Şükürler olsun bu düzeyde başarılı evlat yetiştirmesi kendisinin iyi bir insan, model bir baba olduğuna da işarettir.

Aramızdan biri sordu:

- Üstadım resmi imamlık yaptınız mı?

Cevaben dedi ki;

- Hayır Seydam maaşlı imamlığın haram olduğunu söyledi resmi imamlık yapmadığım için pişman da değilim.

Bir köy ağasının köyünde imamlık yapma teklifine karşı ileri sürdüğü şartları anlattı öyle ki Seyda’nın o duruşuna hayran kalmamak elde değil,

Köy ağasına şu talepleri şart koşuyor;

*Medrese talebelerini besleyeceksiniz,

*Ben taziyelerinize oturmam, fatihamı okur medreseme dönerim,

*Ağa olarak ezan okunduğu zaman kendin de camiye geleceksin,

*Dini bir sualin olursa gelir camiye sorarsın,

*Senin konağına da gelmem,

*Cami Allah’ın evidir ve herkes orada eşittir, ona göre camide sınırını bileceksin.

Bunları kabul edersen imam için lojman yapın hemen geliyorum, yoksa sen köyünü de bana versen yine gelmem.

Ağa demiş ki;

“Valla Seyda senin şartların çok ağırdır, ben bir az düşüneyim.”

Derken birkaç gün sonra haber gönderir ve der ki şartların kabulümdür ve Seyda 11 yıl o köyde ilim erbabı insanlar yetiştirir.

Cemaat diyor ki;

“Seyda Allah senden razı olsun eskiden ağanın korkusundan camiye gelemiyorduk camide dahi bizi fırçalıyordu." 

Ağa da demiş ki; “Seyda’dan Allah razı olsun onun sayesinde bir az daha adam olduk.”

Tabi daha önce 18 yıl Sergelya köyünde müderrislik yaptığı için onunla ismi eki köyüyle anılır olmuş.

Cumhurbaşkanından söz edilince, “Valla Recep iyi adamdır, ehli küfre karşı dik duruyor, hayırlı işler yapıyor, ben ona dua edenlerdenim, fakat rahmetli Erbakan’ın partisinden bu yana ben oy kullanmamışım, ileride bakalım inşallah oyumu verecek düzeye gelir de bu sefer ona oyumu veririm” şeklinde samimi bir değerlendirme yaptı.

Biri FETÖ’yü sordu, Seyda tek kelimeyle “o adam dengesiz biridir” dedi.

Sitelerinin yanı başında İmamı Şafii camisi adında bir cami yapılıyor, inşaatı tamamlanmak üzere, önce kendisine demişler ki Seyda caminin altını sizin için medrese yapacağız, Seyda da demiş ki, “ben ne Hizbullahçıyım, ne FETO’cuyum, ne Nurcuyum, ne APO’cuyum, ayrıca APO’culardan da rahatsız oluyorum, çünkü din ile mücadele ediyorlar, ben sade bir Müslümanım, beni böyle bilin sonra sorun çıkmasın” demiş.

Sonra biri demiş ki, Seyda biz vazgeçtik caminin altını yas yeri yapacağız, kendisi de demiş ki bak bu olmadı Müslüman başkasını aldatmaz hele bir başka Müslümanı hiç hiç aldatmamalıdır. Bunu size yakıştırmadım!

Arada bir süre geçtikten sonra tekrar Seyda’ya , “sözümüz sözdür, medrese sizindir” diyip pişman olurlar.

Seydayı Mele Eli şu anda evindeki kütüphanesinde ilmi araştırmalarına devam ediyor ve medresesinin açılışını da heyecanla bekliyor.

Ben bir ara söz aldım ve dedim ki, “Seydam ben medresede okurken sıra kitaplarından sadece iki tanesini okumadım; Muhtasar ve Cemul Ceavi’  inşallah o iki kitabımı da okuyup sizden icazetname alırım” kendisi dedi ki “hele gel önce bir ilmi seviyenize bakalım Allah Kerimdir” diye cevap verdi.

Sevgili dostlar işte medrese, işte müderris, işte adam gibi bir yaşam, bize böylesi bir duruş, bir yaşam lazımdır diye düşünüyorum.

Binlerce talebenin rihleyi tedrisatından feyiz aldığı muhterem hocamızın öğrencileri arasında bir çok akademisyen de vardır. Bunlarda Doç.Dr. Cüneyt Gökçe ve Prof.Dr. Kadri Yıldırım an itibariyle aklıma geldi.

Tabi yüzündeki tebessüm, kibar bir ses tonu, duruşundaki asalet beni mest etti. Ben Seydanın muhabbetiyle yaşıyordum görmek de nasip oldu.

Bu ziyaretten dolayı Allah’a şükrediyorum, siz de şahit olun.