BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,79
ALTIN 2.510,73

Bir bayram klasiği:O selfie çekilecek!

Teyzeler, bizim teyzelerimiz... Her zaman hayatımızın bir yerindeler ama bayramda hepsini bir arada görmek bünyeye biraz ağır gelebiliyor.

Bir bayramla daha vuslat vakti geldi çattı.

Şükür kavuşturana...

Siyasetti, gündemdi, haberdi hepsini şöyle itinayla sildiğimiz raflardan birine kaldıralım bugün.

Zira son bir haftadır ev hanımlarının, annelerin ve kızlarının birinci gündem maddesi "bayram temizliği"ydi.

Hatunlar temizlikten, beyler perde takmaktan bitap düşseler de olsundu, ee biraz da mecburdu...

İnceden inceye, dip köşe ne varsa bir güzel temizlendi.

Arada "kim icat etti bu bayram temizliğini" serzenişleri olmuştur muhakkak.

Geçen bayramın favori konusu "ev baklavası mı bu?" sorusuyla girizgahı yapılıp, "nerde o eski baklavalar" cümlesiyle son bulan baklava mevzusuydu.

Bu arada ev baklavaları yad edilirken, tabaktakilerde çoktan bitmiş oluyordu.

Bir de bayram ziyaretinde karşılaşan akrabaların birbirine fısıltıyla " falanca teyze bu bayram ev baklavası yapmış" diye duyurmaları vardı ki sonu genelde hüsranla bitiyordu.

Çünkü siz gidene kadar tepside bir şey kalmamış oluyordu.

Özetle; bütün sülaleyle bir anda bayramlaşmak isteyen ev baklavasının izini sürsün, yeter.

Tabi bu bayram "Kurban Bayramı" olması dolayısıyla baklava popülaritesini biraz kaybedecek. Bu bayramın ilk gündem maddesi "kurban".

Burada girizgah, "Kestiniz mi? Allah Kabul etsin" şeklinde başlayıp,

"Kaça aldınız, nerde kestiniz, kaç kilo eti çıktı..." diye devam edip, sonunda ilginç kurban maceralarına bağlanan bir diyaloglar zinciri...

Klasiktir hiç şaşmaz...

Benim için hiç şaşmayan bir bayram klasiği daha var.

Her bayram genelde de aynı teyzelerin, "sen hangi gastede çalışıyodun?" sorusu.

"İnternethaber" diyorum ama birkaç defa daha "adı ne?" sorusuna maruz kalmaktan kurtulamıyorum.

"Şey teyzecim bizimki internetten şey oluyo, ordan haber giriyoruz, ordan yazıyoruz. İnternet gastesi yani", hani artık nasıl anlatabilirsem...

"Şimdi biz ne deyip alcaz onu?" demezler mi?

Diyorlar...

Diyorlar ve ben ARPANET'e kadar gidiyorum o an.

Ayy bir de üzülmezler mi halime, canlarım yaaa...

"Olsun, daha iyi olur inşallah" falan diye teselli veren bile çıkıyor.

-Hani bu kız o kadar üniversite falan okumuştu, yazııkk.

-Sigortası var mı bari? ...

Bi öğretmen, doktor, avukat, memur falan olmadıysan öyle işsizmişsin gibi acıyarak bakmıyorlar mı?

Bakıyorlar tabiki.

Bu gibi durumlar için en etkili yöntem "hayırlısı"dır. "Hayırlısı teyzecim" dediğin anda konu şak diye kapanır.

Bayramda sizi sorularıyla bunaltan teyzeler için mükemmel bir antisavar.

Teyzeler, bizim teyzelerimiz...

Her zaman hayatımızın bir yerindeler ama bayramda hepsini bir arada görmek bünyeye biraz ağır gelebiliyor.

Eş, dost, akraba ziyaretlerinin güzellikleri yanında kaçınılmaz durumları da var böyle.

Misal mutlaka bi meraklı teyze çıkar ortamda.

- Sen daha evlenmedin mi? Yok mu yüzük falan? Hayır bizim falanca da senleydi de evleniyor, aklıma geldi ondan sordum...

- Noldu senin üniversite? Hımmm, bu yılda mı tutmadı bi yer... Tüh, o kadar da dersaneye gitmiştin, neyyyseee....

- Çocuk yok mu sizin? Aaa çocuk evin neşesidir evladım, çocuksuz olmaz. Evleneli ne kadar olmuştu sahi?

Sorular, sorular, sorular...

Bir de övüngeç teyzelerimiz var tabi.

Siz daha tek soru sormadan, başlar anlatmaya.

Oğlu şurda işe girmiştir de, kızı bilmem nereyi kazanmıştır, orda evde aldık, burda araba sattık, şurda şunu yedik, şuraya gittik, buraya gördük...

Bitmeeezzz.

Bu gibi durumlarda en güzeli, "ben bi mutfağa bakayım" diyerek yavaşça uzamaktır.

Ve tabi yeni jenerasyon teyzeler...

Bunlar, yukarıda bahsettiğim, hayatına interneti sokmayan, her türlü sanallıktan uzak teyzelerimizin aksine adeta bir sosyal medya kurdu olmuşlardır.

Ben onlara kısaca Web 4.0 teyzeler diyorum.

Siz daha "nasılsın?" sorusunun cevabını vermeden "geçen face'de fotoğrafımı beğenmedin, farketmedim sanma" diyerek lafı yapıştırıverir.

"Geçen fotoğraflarına baktım, ne kadar çok geziyorsun sen öyle, ohh hayat sana güzel" deyince "Ee sen de boyuna kahve içiyorsun, biz bişey diyor muyuz?" diyemiyorsun tabi.

Hayır, takip etmesen de olmuyor.

Ayıp bi kere...

Instagram'la falan kurtulamazsınız.

Onlar artık her yerde...

Allah'tan Twitter pek sarmıyor bu teknolojik teyzeleri de biraz ordan yırtıyoruz.

Size tavsiyem, bayrama daha bir gün varken bütün paylaşımlarını like'layın, ona küçük smiley'ler falan atın. En kötü dürtün... (Dürtme diye bişey var mı ya hala?)

Bunu yaparsanız, çeşitli laf sokmalardan yırtabilirsiniz belki ama şundan kaçamazsınız:

"Ayy ne güzel hep birlikteyiz, hadi bi selfie yapalım da Facebook'a atalım"...

O selfie çekilecek!

Şimdi Allah var, bayram selfiesi sadece bu teyzelere de mahsus değil, haklarını yemeyelim. 

Artık bir bayram klasiği oldu. 

Selfie çekmeyeni dövüyorlarmış. 

*** 

Çok mu yüklendik teyzelere ne?

Bu bayrama biraz esprili girelim istedim yoksa hepsinin de ellerinden öpüyorum ve daha da uzatmıyorum.

Bu vesileyle hepinizin de bayramını kutluyorum.