BIST 9.007
DOLAR 32,32
EURO 35,07
ALTIN 2.282,29

“Ben” de rahatsızım!

Külliye’yi Saray görenlerden, Erdoğan’ı diktatör ilan edenlerden, Hükümet sistemi değişikliğine, rejim değişikliği diyenlerden rahatsızım hem de çok!..

28 Şubat öncesi gazete manşetlerini “Ordu rahatsız,  laik kesim rahatsız, askerler rahatsız, Amerika rahatsız, iş dünyası rahatsız, TÜSİAD rahatsız” başlıkları süslüyordu.

Türkiye de alışmıştı.

Bu manşetlerle hükümetlere ayar veriliyor, gerekirse düşürülüyor, yeni hükümetler ve hükümetçikler kuruluyordu, olmadı darbe yapılıyordu.

AK Parti iktidara geldikten sonra ”Genç subaylar rahatsız, yargı rahatsız, hocalar rahatsız, aydınlar rahatsız”  manşetleri yer aldı.

Ancak bu sefer  “milletin egemenliğini halka kaptırmak istemeyen egemen güçler” baltayı sert taşa vurdular.

Manşetler ne hükümeti yerinden etti, ne de salladı.Aksine halkın  bu partiye verdiği gücü daha da arttırdı.

Şimdi referandum öncesi son olarak merkez medyanın amiral gemisine bir manşet daha attırdılar:

“Karargah rahatsız”

Sözüm ona türbanın orduya girmesini ve Genelkurmay Başkanı’nın hükümetin taraftarı gibi  algılanmasından son derece rahatsızlar mış.

Öyle mi?

Rahatsız olmalarına çok mu çok üzüldüm.

Zira bu ülkede kimsenin rahatsız olmasını istemeyiz.

Bu ülke hepimizin.

Ama…

Bu güne kadar hep ezilen, baskı gören, dışlanan, ötelenen, en doğal hakkı olan okuma ve inanç özgürlüğünü dahi kullanamayan benim de içinde bulunduğum çoğulcu kesiminin 94 yıl yaşadığı rahatsızlığı ne yapacağız?

Şahsen ben son dönemde yapılan psikolojik baskılardan dolayı son derece rahatsızım.

Nasıl mı?

-Bir kadın olarak hemcinslerimin başındaki örtüsünden dolayı hala belirli kişi, kurum ve kuruluşlarda” öcü” olarak algılanmasından rahatsızım.

-Bir insan olarak devamlı laiksin, dindarsın fişlemesinden rahatsızım.

-Bir TC vatandaşı olarak  sen Türksün, sen Kürtsün,sen Lazsın ayrımından rahatsızım.

-Bir vatandaş olarak ülkemin üzerinde oynanan oyunlardan rahatsızım.

-Bir milliyetçi-muhafazakar olarak CHP’nin HDP ile yaptığı  siyasi işbirlikten son derece rahatsızım,

-Bir insan evladı olarak PKK, DHKPC, FETÖ gibi terörist grupların, maşaların eylemlerinden  rahatsızım.

-Bir vatan evladı olarak bu  terör gruplarına sözüm ona barışçıl eylemlerle destek çıkan aydınlardan, akademisyenlerden, yazarlardan, siyasi uzantılarından rahatsızım,

-Bir anne olarak teröre verdiğimiz her candan dolayı yürekten rahatsızım.

-Bir gazeteci olarak dönem dönem darbe ve darbe girişimi, muhtıra, vesayet, balyoz,  gibi haberler yazmaktan rahatsızım.

-Bir vatansever olarak peygamber ocağı içinde kümelenmiş çetelerden rahatsızım.

-Bir reformist olarak reform ve yenilenmeye karşı çıkanlardan rahatsızım.

-Bir idealist olarak ülkemin 2023, 2071 hedeflerini umursamayanlardan, küçümseyenlerden rahatsızım.

-Köküne, geleneğine, tarihine, ananesine, kültürüne , değerlerine, inançlarına bağlı biri olarak Osmanlı’nın hasta adam görülmesinden,  padişah dedelerimin ve onların torunlarının hor görülmesinden, Vahdettin’in hain ilanından, resmi  tarihten, Kurtuluş Savaşı’mızın bir tek kahraman üzerinden yürütülmesinden, Menderes’in ve 2 bakanın idamından, gençlerimizi sağ ve sol ayrımında birbirine kurşun sıktıranlardan, bir sağdan bir soldan idam ettirenlerden,   Kürt  çocuklarımızı dağa  çıkaranlardan,  sokakta çocuklarımızın eline taş verip polis otalarına, kamu kurum ve kuruluşlarına attıranlardan, torbacılardan, Külliye’yi Saray görenlerden, Erdoğan’ı diktatör ilan edenlerden, Hükümet sistemi  değişikliğine, rejim değişikliği diyenlerden rahatsızım hem de çok!..