BIST 9.080
DOLAR 32,34
EURO 35,12
ALTIN 2.311,63
HABER /  GÜNCEL

Belde seçimleri arapsaçı!

Hem seçimler, hem Anayasa Mahkemesi arapsaçına döndü. Anayasa Mahkemesi YSK'yı uyardı ama Paksüt tam tersi açıklama yaptı.

Abone ol

Hem seçimler arapsaçına döndü, hem de anayasa mahkemesi... Mahkeme YSK'yı belediyelikleri düşen beldelerle ilgili uyardı.

ANAYASA MAHKEMESİ YSK'YI UYARDI

Yüksek Seçim Kurulu dün belediyelikleri iptal edilen belgelerin seçime girme şartlarını açıklamıştı. YSK'ya göre belediyelikleri düşen yerler Danıştay'a dava açtıkları taktirde seçime girebilecekti.  Ancak Anayasa Mahkemesi bugün YSK'nın kararına sert çıktı. Anayasa Mahkemesi, kapatılan belediyelerin dava açma süresinin başlangıç tarihinin 6 Aralık 2008 değil, 22 Mart 2008 olduğunu hatırlatarak, bu karara uyulmamasının Anayasa'nın ihlali anlamına geleceğini açıkladı. "O beldeler için itiraz süresi doldu." dedi.  

BELDE SEÇİMLERİ ARAPSAÇI

Her şey, Anayasa Mahkemesi’nin 43 yeni ilçe kurulması ve 283 ilk kademe belediyesinin kapatılmasına yönelik yasanın iptali istemiyle CHP’nin yaptığı başvuruyu reddetmesiyle başladı.

Ardından, Danıştay, kapatılan belde belediyelerinde nüfus sayımının iptali için dava açan bir belediyenin başvurusu üzerine, “Kapatılsa dahi belde belediyesinin tüzel kişiliğinin devam edeceğine” karar verdi.

Yüksek Seçim Kurulu da, Danıştay kararına dayanarak kapatılan 862 belde belediyesine yerel seçime girme izni verdiğini açıkladı. YSK’nın bu açıklamasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün, “Türkiye’de ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı” diyerek eleştirdi.

Ve akşam saatlerinde yargıyı birbirine düşüren Anayasa Mahkemesi’nin sert açıklaması geldi; “Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymamak Anayasa’nın ihlalidir” açıklamasını yaptı. Ve sonuçta Belde seçimleri arapsaçına döndü.

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, kapatılan belde belediyelerinin dava açmalarına ilişkin yasal sürelerin başlangıç tarihinin, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un yayımlandığı 22 Mart 2008 yerine Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının yayımlandığı 6 Aralık 2008 günü esas alınacak şekilde değerlendirilerek, Mahkeme kararının değiştirilmesine yol açan bir sonuca ulaşıldığı bildirildi.

Açıklamada, ''Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uyulmaması ya da mahkemenin öngörmediği bir sonuç çıkarılması Anayasa'nın 153. maddesinin ihlal edilmesi sonucunu doğurur'' denildi.

Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararına yer verilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen adrese dayalı nüfus sayım sonuçlarına yasal süresi içinde iptal davası açanlar için, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçe bölümünde yasal sürenin başlangıç tarihi aynen 'Adrese Dayalı Nüfus sayım sonuçlarının, ilgili belediyelere yazılı olarak bildirilmediği, Resmi Gazete'de yayımlanmadığı dikkate alındığında, ilgili belediyelerin kendilerine ilişkin nüfus sonuçlarında en geç 5747 sayılı yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı 22 Mart 2008 tarihi itibariyle haberdar olduklarının ve idari dava açma sürelerinin de bu tarih itibariyle başlayacağının kabulü gerekir' biçiminde tespit edilmiştir.

Mahkememizin bu çok açık gerekçesine rağmen, kapatılan belde belediyelerinin dava açmalarına ilişkin yasal sürelerinin başlangıç tarihi 5747 sayılı yasanın yayımlandığı 22 Mart 2008 tarihi yerine Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının yayımlandığı 6 Aralık 2008 günü esas alınacak şekilde değerlendirilerek, Mahkeme kararımızın değiştirilmesine yol açan bir sonuca ulaşılmıştır.

Kapatılan belde belediyelerinin dava açma sürelerine ilişkin alınan ve kamuoyuna yansıyan kararlar Anayasa Mahkemesinin ulaştığı sonucu yansıtmamaktadır. Anılan kararlar Anayasaya uygun görülerek iptal edilmeyen ve kapatılan belde belediyelerinin de tümünün seçime katılmalarına olanak sağlayacak bir sonuca yol açmıştır.

Anayasa'nın 153. maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve tüm yargı organlarını bağlayacağı kuşkusuzdur. Bu bağlayıcılığa karşın Anayasa Mahkemesinin kararlarına uyulmaması ya da mahkemenin öngörmediği bir sonuç çıkarılması Anayasa'nın 153. maddesinin ihlal (gözardı) edilmesi sonucu doğurur. Hukuk devletinde herkesin Anayasa'da öngörülen ilkelere uygun davranma ve hukuku üstün tutma zorunluluğu vardır.''