Bedelli askerlik konusunda belirsizlik sürüyor. Bedelli askerlik için son kararı Başbakan Davutoğlu verecek.
Abone olBedelli askerlik bekleyişi sürüyor. Bedelli askerlik konusunda kararın Başbakan Davutoğlu'na ait olduğunu söyleyen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, kararın çıkması halinde yeni düzenlemeden kimlerin yararlanacağını ayrıntılarıyla bilgi verdi.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, bedelli askerlik konusunda Başbakan Davutoğlu'nun karar vereceğini söylemişti. Bunun üzerine gözler Davutoğlu'na çevrilmiş, o da Avustralya'da yaptığı açıklamada konuyu değerlendireceklerini belirterek bedelli konusunda ciddi bir talep olduğunu vurgulamıştı.
917 BİN KİŞİ YARARLANACAK
Bakanı Yılmaz ayrıca bedelli yaşının 25 olarak belirlenmesi halinde 917 bin kişinin bundan faydalanabileceğini belirterek şunları söyledi: "Eğer bedelli askerlik kapsamını, yaş 30 diye kabul ederseniz 400 bine yakın. Eğer yaşı 29'a düşürürseniz 450 bine çıkar. Eğer yaşa 28 derseniz 534 bine çıkar. Eğer yaşa 27 derseniz 600 binin üzerine çıkar. Eğer yaşa 26 derseniz 750 bine çıkar. Eğer 25 olursa, 917 bin 690 yani 1 milyona yakın olur. Dolayısıyla bir yaş söylememek lazım"
YAŞ 25 BEDEL 17 BİN
Son bedelli askerlik uygulamasına 30 bin lira ödeyerek başvuran yaklaşık 70 bin kişiden devlet kasasına 2 milyar 130 milyon lira kalmıştı. Yeni bir bedelli askerlik uygulaması için tartışılan rakam ise 20 bin civarında. Bu rakam üzerinden başvurursa devlet 10 milyar lira alacak. Ancak Davutoğlu'nun da açıklamalarının ardından Ankara'da konuşulan ise yaşın 25 bedelin ise 17 bin dolaylarında olması.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın "Genelkurmay'dan görüşleri aldık, son kararı Başbakan verecek" şeklindeki açıklaması ile ilgili de Davutoğlu ''Bedelli askerlikle ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor.'' diye cevap verdi.
G-20 Zirvesi için Avustralya'da bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerlikle ilgili değerlendirmelerin sürdüğünü açıkladı.Başbakan Ahmet Davutoğlu, Avustralya'da B20 üyeleri ve G-20 ülkelerinden üst yöneticilerinin katıldığı toplantı sonrası basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Kalkınmayı destekleyebilmek açısından Dünya ticaretinde en geniş kapsamlı şekilde ele alacağız. Türkiye küresel alanda her zaman ciddi çabalarla ekonomik alanda katkılar sağlayacağız. Tabi biz buarya çok hazırlıklı geldik. Küresel alanda yüzde 2 başarı sağlamak adına yenilikler yapacağız. Türkiye'ye döner dönmez makro ve mikro ekonomik reformlara yer vereceğiz.
Hem bu seninin gelken gündemler ele alınacak hem de Türkiye'nin gelecek seneki ekonomik planlamasını konuşacağız. Yarın liderler arasında özel oturumlar olacak. Küresel ekonomiyle ilgili sorunları tartışma imkanı bulacağız. Fırsat alanlarında bütün tartışmaları da ele alacağız.
Hala dünya çok kapsamlı bir kriz anaforunda. Bunu aşabilmek için çok ciddi reformlar yapılmalı. Bu kapsamlı soruna kapsamlı bir yanıt verme sorumluluğu ile karşı karşıyayız. G 20 bir istişari forum. Burada alan kararlar dünya ekonomisini yönlendiren normları ortaya koyuyor. Kalkınmayı destekleyebilmek açısından ticaret konusunu gündemde tutacağız. Sosyal sorunların çözümünde reel sektöre duyulan ihtiyaç söz konusu. Bizim burada öne çıkaracağımız konulardan biri de kobiler.
Her zirvede gündem dışında siyasi sorunlar nelerde onlarda ele alındı. Geçen sene kimyasal saldırı söz konusuydu ve İran ele alınmıştı. Aslında biz bunun prensip olarak soğru olduğu kanıtındayız. Nihayetinde bugün siyasi güven yoksa iş dünyasında istikrar çok zordur.
G 20 ekonomik bir zirvedir ama şimdiye kadar ekonomi dışında önemli siyasi konular da konuşuldu. Bu sene de konuşulacaktır. Biz prensipte bunun doğru olduğunu düşünüyoruz. Dünya üzerindeki hiç bir ekonomik sorun siyasi sorunlardan ayrılamaz. Bazı ülkeler G 20'nin daha teknik ve finansal bir zirve olarak kalması gerektiğini söylüyor, bizim gibi bazı ülkeler de siyasi sorunların da ele alınmasını istiyor. Ama her halukarda siyasi sorunlar burada konuşuluyor. Bu arada yeni bir format yok ama biz Türkiye olarak önümüzdeki dönemde özellikle enerji konusunun işlenmesini istiyoruz.
Yarın Obama ile görüştüğümüzde bu konuyu ele alacağız. Ben de haberi okudum ve bu doğru bir yaklaşımı yansıtıyor. Biz başından beri entegre çözümü önerdik. Suriye'deki sorun sadece, törör ve siyasal bir sorun değildir. Özellikle son aylarda IŞİD'in açtığı tehditten dolayı bir odaklanma söz konusu. IŞİD bizim içinde büyük tehdit, ama bundan önceki yıllarda IŞİD yoktu. Bunlar neden ortaya çıktı. Esad'ın oluşturduğu istikrarsızlık ortamından faylanarak çıktılar. Eğer burada çözüm bulunmazsa IŞİD gider başka bir terör örgütü gelir.
ÖNCEKİ HABERLER
