BDP Milletvekili Altan Tan, İstanbul için ilginç bir öneride bulundu. Kent nüfusunun yarısının boşaltılması gerektiğini savunan Tan, "İstanbul'u Kurtarma Bakanlığı kurulsun” dedi.
Abone olTBMM'de basın toplantısı düzenleyen BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, İstanbul'un, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın gözbebeği olduğunu söyledi.Dünya harikası İstanbul'u kaybetmekle karşı karşıya olduklarını öne süren Tan, nüfus yığılmasıyla, yeşil alanların imara açılmasıyla İstanbul'un fiilen kilitlendiğini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunan Milletvekili Altan Tan, "İstanbul'u 20 yıldır siz yönetiyorsunuz. Bu rezaletin hesabını vereceğinize, 'kim yapmış, nasıl olmuş, bu kadar olmaz ki' diyorsunuz” dedi.
“Esenyurt ilçesindeki durumun rezalet olduğunu” ifade eden Tan, “Sonunda verdikleri ruhsatların yarısını iptal etmeye mecbur kaldılar” diye konuştu. Başbakan Erdoğan'a “Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu'nun, Esenyurt'ta neler yaptığını görmedin mi?” diye seslenen Tan, “Birinci Boğaz Köprüsü'nün hemen ayaklarında, Levent çıkışında siteye bakın; 200 bin metrekare inşaat yapma hakkı, 1 milyon metrekareye çıktı” dedi.
‘BİR HAFTA KALDIM, SİVİLCE VE UÇUK ÇIKTI’
Ailesiyle, bir hafta İstanbul'da kaldığını dile getiren Altan Tan, yüzünde sivilce ve uçuk çıktığını, doktorun, "Çok büyük stres yaşamışsın" dediğini anlattı.
İstanbul'un nüfusunun yarısının acilen boşaltılması gerektiğini öne süren Tan, bunun, tankla, topla, baskıyla, "evinize gidin" demekle olmayacağını vurguladı.
‘İSTANBUL’U KURTARMA BAKANLIĞI’
Tan, "İstanbul'u Kurtarma Bakanlığı" oluşturulması ve 10 bölgesel merkez özelliğindeki ilin, özel bir program, yatırım, bütçeyle cazibe merkezi şehirler olarak kurulması için kanun teklifi vereceğini belirtti.
Tan, "AK Parti zihniyetinin, 20 yıldır İstanbul'un katili olduğunu" iddia ederek, İstanbul'daki imar değişiklikleri ve imar değişikliği olan arsaların ilk ve son sahiplerinin kimler olduğuna ilişkin Meclis araştırması açılmasını istedi.
‘BİZ KİMSEYE YALVARMIYORUZ’
BDP’li Tan, "Öcalan'ın, anadille ilgili Hükümet'e yalvarmayın şeklindeki mesajını nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Biz kimseye yalvarmak durumunda değiliz. Dilenci de değiliz. Dilenciden padişah olduğu görülmemiş. Hak verilmez alınır zihniyetindeyiz.
Sizden bir takım elbise hakkım var. 'Takım elbise olmadı ceket; ceket olmadı kravat; kravat olmadı al bir mendil git...' Bu iş işporta, Mahmutpaşa pazarlığına dökülmez. Haklar varsa vardır, verilecekse verilir. Verilmeyecekse de çık, erkekçe 'vermiyorum' de. Gücün yetiyorsa, elinden geliyorsa verme.
Kürtler, Türkiye'deki bütün haklarını, Kürtler, Aleviler, başörtülüler de en geç birkaç yıl içinde herkes hakkını alacak. Elinden geliyorsa engelle, hodri meydan.”
ÖNCEKİ HABERLER
