BIST 9.754
DOLAR 32,57
EURO 34,99
ALTIN 2.431,68
HABER /  POLİTİKA

Başbakan Yıldırım: Jandarma aracıma ateş açtı!

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, darbe gecesi aracının nasıl jandarma tarafından kurşunlandığını anlattı.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, ATV - AHaber ortak yayınında darbe girişimi ve sonrasında yaşananları, TSK ve MİT'in istihbarat zaafı iddialarını değerlendirdi.

Darbe gecesi yaşadıklarını anlatan Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminde Çankırı üzerinden Ankara'ya gidecekleri zaman jandarma tarafından aracının ateş açıldığını açıkladı. Jandarmaya karşılık verildiğini belirten Yıldırım, araca kurşun gelmediğini ateş menzilinden şoförü sayesinde çıktıklarını belirtti.

Başbakan Yıldırım'ın açıklamasından satırbaşları:

O gece hemen İçişleri Bakanlığını ve Genelkurmay'ı aradım. İçişleri Bakanı uçaktaymış. Generlkurmya Başkanı'nın ise elinden telefonu almışlar. Telefonuna ulaşamadım.

Bu milli iradeye karşı bir kalkışmadır. Sayın Cumhurbaşkanımızla kararlaştırdı. Artık bu mücadeleye milletimizi katmamız gerekir diye. Meydanlara halkı davet ettik. İnsanlarımız akın akın işgaliclerin olduğu yere gitti. Üniformalı teröristler insanları taradı. 15 Temmuz gecesi Tuzla'dan çıkıp Ankara istikâmetine giderken tanklara rastladık, dur işareti yaptılar. Hızla uzaklaştık.

GİDERKEN TANKLARA RASTLADIK

Önce 'Sabiha Gökçen'e gidelim' dedik, sonra arkadaşlar 'Burası hedef yeri' dediler, 'Oraya gitmemiz çok sakıncalı Ankara istikametine gidelim'. Nihayet Ankara'ya gideceğimiz için öyle karar verdik. Ama giderken, evden çıktık, devam ederken tanklara rastladık, onlar 'durun' diye bize işaret ettiler, durdurmaya çalıştılar, bir müddet durduk, riayet ettik. Azıcık gittikten sonra yol genişledi, oradan da süratle uzaklaştık vesaire atlattık.

KONUŞTUĞUM GENERAL DARBECİ ÇIKTI

Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımız ayrılma planı yapıyor, bulunduğu yer güvenli değil. Biz de bu hava akımlarını durduralım dedik. Hava Kuvvetlerinden Kuvvet Komutanı'nı aradık. Eskişehir'de hava savunma bölgesinde generallerle konuştum. Onların anlattıkları daha vahim. Diyarbakır, Balıkesir, Akıncılardan izinsiz kalkan uçaklar bombalıyorlar dediler. Neden bunları baskılamıyorsunuz dedim. Araçlarımız yüklü değil diyenler oldu. Bu benim çok canımı sıktı. Size emrediyorum, derhal bu saldırıları püskürtmek üzere uçakları kaldırın dedim. Komutanın biri yazılı emir yollayın dedi. Benim sigortam attı. Bunun hesabını soracağım senden dedim. Konuştuğum general darbeci çıktı. Şimdi o general gözaltında.

2 SAATİMİZİ KAYBETTİK

Telefonda söylediğim her şey yazılı emir niteliğindedir. Gereğini ya yaparsın ya da bedelini en ağır şekilde ödersin dedim. Bu kadar mücadeleden sonra oradan uçakların gelmesini başarabildik ama 2 saatimizi kaybettik.

JANDARMAYA YAKLAŞINCA BİZE ATEŞ ETTİLER

Ana yoldan gelince, Ankara bize karayolu güvenli değildi. Bizim arkadaşlarda farklı güzergahı tercih ettik. Bir yandan yapılacak işleri organize ediyoruz bir yandan da yola devam ediyoruz. Samsun istikametine oradan Ilgaz'a gidiyoruz, tehditler arttı. Hava taaruzların püskürtüldüğünü anlayınca yavaş yavaş döndük, Çankırı üzerinden Ankara'ya geleceğiz bu sefer Ilgaz dört yola gelmeden karşıda bir jandarma aracı var. Biz yaklaşınca bize ateş ettiler, bizim arkadaşlar karşılık verdi. Bizim aracımıza kurşun gelmedi, hedef gözetmedikleri belli. Şoför geri vitese taktı, atış menzilinden çıktık. Ilgaz merkeze geldik, kaymakamın evinde misafir olduk.

İSTİHBARATIN BAŞINDAKİ İSMİN HABERİ OLMUŞ

Karargahlar sorumlu generaller kimler olacak, hepsini inceden inceye çalışılmış ama sonuç ortada. Ben olanları anlatıyorum. Bunu yorumunu da vatandaş yapsın. Burada kamuoyuna yansıdı. İstihbarat başkanı haberi olmuş bunun üzerine genelkurmay başkanlığına aktarmış, gerekli talimatları vermiş ama hatta yetmemiş MİT Başkanı'da gitmiş orada. 1-2 saatte beraber çalışmışlar, bütün bunlara rağmen önlem alınamamış. Üstüne üstlükte kuvvet komutanların da tamamı Genelkurmay Başkanı'nı da derdest ederek Akıncı Üssü'ne götürmüşler.

HER ŞEYİ HABER VERİR AMA MAALESEF HABERİMİZ OLMADI

(MİT neden haber verilmedi?) Cevabını bende arıyorum. MİT bana bağlıdır, Cumhurbaşkanı'na her şeyi haber verir ama maalesef biz süreçten haberimiz olmadı. Bu bizim için sınavdı, bizim çıkarmamız gereken dersler var. Bir daha böyle bir şey başımıza gelmez diye bir şey yok. Genelkurmay'daki yapılanma, bu tanklar canı istediğinde nasıl dışarı çıkıyor? Çıkmaması lazım. Köklü tedbirlerimiz olacak. Bunun neler olduğunu da yakında göreceğiz.

YAŞ'TA GÖREVDEN ALMA OLACAK MI?

Malum YAŞ var, 28 Temmuz'a aldık. Cumhuriyet tarihinde bir ilk, Çankaya Köşkü'nde yapacağız. YAŞ olağanüstü şartlarla yapılmaktadır, diğer dönemlerden farklıdır. Bu dönemde sadece terfiler konuşulmayacak, 15 Temmuz'da yaşadığımız başarısız silahlı darbe ve onun sebepleri ve sonuçları da konuşulacak. Nerede hata yapıldı, düzeltici çalışmalarımız neler olmalı. Bir daha böyle bir sorunla karşılaşmamak için hangi tedbirleri almalıyız, bunların hepsi konuşulacak.

Bu yapının gelecek dönemler içerisinde de mileltimize bela olmaktan kurtarılacak tedbirler ne ise alınacak. Sadece askeri kurumlarda değil bütün devlet kurumlarımızda. Büyük bir bedel ödedik bu bedelin hesabını soracağız.

ASKERİ BİRLİKLER ŞEHİR DIŞINA TAŞINACAK

Her şeyi yeni baştan ele almamız lazım. Her türlü tedbiri alacağız. Bu süreç yaşanan bir dizi hatanın ortaya çıkması bunlara yönelik tedbirlerin alınması sürecidir. Çok köklü tedbirlerimiz olacak. Askeri birlikler şehir dışına taşınacak.

AKIN ÖZTÜRK İDDİALARI

Akın Öztürk ile ilgili iddiaların tesbitini mahkeme yapacak. Azmettiricisi Amerika'daki meczup. Türkiye'nin yıllarca emek verdiği General terör örgütü üyesi çıkıyor. Hem kendilerini berbat ettiler, asırlık ordumuzun itibarını lekelediler.

Bu ordu bu asker bizim. Hepsini aynı gözle göremeyiz. Bunlar TSK içerisinde asker elbisesi içerisindeki FETÖ üyeleridir. Tüm subaylarımızı aynı gözle göremeyiz. Vatandaşlarımızıdan özellikle istirham ediyorum.

Gözaltı ve tutuklamaların daha nereye gideceği soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bu yapılanmanın 30-35 yıllık bir mazisi var.

Komuta kademesine birkaç yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız bu işin çok hafife alınacak bir mesele olmadığını, üzerine gidilmesini hep söyledi ama bu kadar büyütülecek bir mesele yok diye olay olduğundan küçümsendi. Nihayetinde bu iş kendilerine, kuvvet komutanlarına kadar dayandı. Komutanlar abartılacak bir şey yok diyordu.

BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU BENİ ARADI

Tabi bu hakikaten canınızı yakan bir iştir. İnsanlar maalesef çok acı bir şekilde gözü dönmüş caniler tarafından ateş edilerek, üzerlerine tanklar sürülerek şehit edildi. Halkta büyük bir öfke var, idam diye meydanlarda biliyorsunuz demokrasi nöbeti tutuyor. Niye böyle yapıyor, vatandaş emin olalım ki diyor gönüllü olarak nöbet tutuyor. Yarın CHP miting düzenliyor, bizde bu mitinge destek veriyoruz. Mesele parti meselesi olmaktan çıktı, memleket meselesi. Olayın duyulduğu ilk andan itibaren Sayın Bahçeli ve Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Onlar aradı ve açıkça biz bunu kabul etmiyoruz ve ülkemizin, milletimizin yanındayız dediler. Bununla da kalmadılar, biz vatandaşı meydanlara davet ettik sizde lütfen bütün partililerinize bu çağrıyı yaparmısınız dedik. Memnuniyetle yaparız dediler. Her görüşten her partiden vatandaşlarımız akın akın meydanları doldurdular. Bütün partilerimize teşekkür ediyorum.

GÖZALTI VE TUTUKLAMA SAYISI

Bugün saat 14.00 itibarıyla rakamlar şöyle, gözaltına alınan şahıs sayısı 13 bin 2. İstanbul'da 3 bin 879, Ankara'da 2 bin 734, İzmir'de 197, diğer illerimizde 6 bin 192 olmak üzere. Bunlardan bin 329'u polis, 8 bin 831'i asker, askerler içerisinde de general, amiral 163, subay 2 bin 329, astsubay ve diğerleri de 6 bin 339. Hakim ve savcı 2 bin 100, mülki idare amiri 52, sivil 689. Tutuklu ne kadar, 13 binin, 5 bin 837'si de tutuklu. Bunların da 436'sı polis, 3 bin 718'i asker, bunların içinde 123'ü general, bin 9'u subay ve 2 bin 586'sı da astsubay, er ve erbaş. Hakim ve savcı bin 559'u tutuklu, mülki idare amiri 31 tutuklu, sivil 93 tutuklu. Ayrıca adli kontrolle serbest kalan bin 63, tamamen serbest kalan 693. Gözaltı işlemi devam eden 5 bin 409.