BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,98
ALTIN 2.420,67
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Başbakan Erdoğan Afyonkarahisar'da

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül referandumu için çıktığı Türkiye turunda Afyonkarahisar'a geldi.

Abone ol

Tarihi Anıtpark önünde toplanan binlerce kişiye hitap eden Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Anayasa kitapçığıyla yemek kitapçığını karıştırdığını belirterek, "Amasya'ya gidiyor kayısı ile ilgili bir şey var mı? Giresun'a gidiyor fındıkla ilgili bir şey var mı diye soruyor. Memleketim Rize'ye gidiyor çayla ilgili bir şey var mı diye soruyor. Yarın
Afyonkarahisar'a gelirse sucukla ilgili bir şey var mı diye sorarsa hiç şaşırmayın" dedi.

 Afyonkarahisar'da bulunan şehitliklerin bir Türkiye haritası olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan; şunları söyledi: "Afyonkarahisar'daki şehitliklerimizde Şemdinlilide var, Rizeli de var, Antalyalı da var, Afyonkarahisarlı da var. Vatanımızın her yerinde omuz omuza çarpıştık. Şimdi bazı vatan hainleri kalabalığın içine giriyor. Karakolları basıyor, araçları yakıyor. Kim ki bu tahriklere kapılırsa, şehitlerimize saygısızlık ediyor demektir. Şehit cenazelerini mitinge çeviriyorlar. Şehit dua beklemez, slogan beklemez. Birliğimizi beraberliğimizi bozmaya çalışanlara prim vermeyin. Terör saldırıları rastlantı değildir, tesadüf değildir. Türkiye ekonomisi ne zaman şaha kalktıysa saldırılar artmıştır. Ne zaman istikrar hakim olmuştur o zaman saldırılar artmıştır. Benim halkım bu kirli oyunlara prim vermeyecek."

BU BİR GENEL SEÇİM DEĞİLDİR

Başbakan Erdoğan, kendisini dinleyen kalabalığa; "Darbe Anayasasından mı, yoksa milletin Anayasasından mı yanasınız? Milletin anayasasına evet mi? Hukukun üstünlüğüne evet mi? 12 eylülle hesaplaşmaya evet mi? Sevdamız millet, oyumuz evet mi?" diye sordu. Muhalefet partilerinin 12 Eylül halk oylamasını bir genel seçime döndürmeye çalıştığını anlatan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bakıyorsunuz CHP bu anayasa değişikliğini AK Parti'nin karşısına geçerek engellemeye çalışıyor. MHP daha açıp okumadan "hayır" diyor. DTP'nin de durumu zaten belli. Parlamento dışındaki partilerde gerekli desteği veriyor. Sendikaların içinde destekleyenler var desteklemeyenlerde var. Kararlarını açıklamayanlar var. Bazı odalara bakıyorum, bizim yanımıza geldiğinde farklı konuşuyorlar, bizim yanımızdan ayrılınca farklı konuşuyorlar. Çünkü onların farklı hesapları var. Evet dersek iktidar güç kazanır mı diye düşünüyorlar. Bunlara dur demek lazım. Bunlar halkımıza milletimize göbeğini kaşıyanlar diyorlar. İşte 12 Eylülde bunların hesaplarını soracağız."

HALKI KANDIRACAKLARINI SANIYORLAR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yüklenen Erdoğan, şunları söyledi: "CHP'nin eski genel başkanı meclise çok meşgul olduğu için bir kez geldi. Yeni Genel Başkanı da şimdi dolaşıyor. Yeni Anayasayla ilgili içinde; Amasya ya gidiyor kayısı ile ilgili bir şey var mı? Giresun'a gidiyor fındıkla ilgili bir şey var mı diye soruyor. Memleketim Rize'ye gidiyor çayla ilgili bir şey var mı diye soruyor. Yarın Afyonkarahisar'a da gelirse sucukla ilgili bir şey var mı diye sorarsa şaşırmayın. Anayasa kitapçığı ile
yemek kitapçığını karıştırıyor. CHP, MHP, YARSAV, DTP ve malum medya bir araya geldi. Yalanlarıyla halkı kandıracaklarını sanıyorlar. Benim memurumu kandırmaya çalışıyorlar. Sende memurdun. 8-9 yıl SSK genel müdürlüğü yaptın. SSK 8 yıl 9 yıl zarar yaptı. Kimleri doldurdun oraya, kimlerle ihalelerde usulsüzlük yaptın?"

YARGIDA İSTEDİKLERİ GİBİ AT OYNATAMAYACAKLAR

"Yargıya personel alalım dedik hemen karşı çıktılar. Odaya kamera alalım dediler. Eskiden siz atama yaparken, personel alırken kameramı koyuyordunuz. Ama bunlar alıştı kameralara, gizli çekimlere. İyi bilirler onları" diye konuşan Başbakan Erdoğan, 12 Eylül'ün Türkiye'nin şaha kalkma günü olduğunu söyledi. "Bunlar neden çekiniyorlar biliyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Yargıda istedikleri gibi at oynatamayacaklar. Çekinceleri bunlar. Bunlar kendilerine göre kurdular bir tezgah, yürütüyorlar. İşte 12 eylülde bu tezgah bozulacak. Emniyet teşkilatımızın, milli eğitim teşkilatımızın içinde çeşitli dernekler kurdular ve birbirlerini düşürdüler. Yargıda bu tür dernekler olamaz, olmayacakta" dedi.

Anayasa paketinin içeriğine de değinen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu paketin içinde işçimizin, memurumuzun, emeklimizin lehine önemli düzenlemeler var ama maalesef bazı sendikalar var onlar beyaza siyah, siyaha da beyaz demeye alışmış. Değerli kardeşlerimiz, çok çirkin iftira atıyorlar. Neymiş efendim AK Parti, kendini kurtarmaya çalışıyormuş yargıyla ilgili değişiklikle. Yargı kimsenin arka bahçesi olmayacak. Ergenekon'un avukatlığına soyunamayacaklar. CHP'ye DTP'ye MHP'ye oy veren kardeşlerim bunların üçü ruh üçüzü. 12 Eylül de partinize oy vermeyeceksiniz, kendiniz için oy vereceksiniz. Her vatandaşımız, Anayasa değişikliğinin içine baksınlar ve ona göre oy versinler."

KENDİNE GEL KENDİNE

Konuşmasında sık sık CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yüklenen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Dün CHP Genel Başkanı Yozgat'ta konuşuyor. Orada şaşırdım. Din iman ahlak dersi veriyor. Bizim dinimizi, imanımızı sorguluyor. CHP Genel Başkanı bizlerin imanını ölçecek kalibrede değildir. Sayın Kılıçdaroğlu kendine gel kendine. Bu milleti enayimi zannettin. Başörtülü kardeşlerimizin üniversiteye girişi ile ilgili meclis kararını anayasa mahkemesine DSP'nin desteğiyle götürmediniz mi? Oradan da malum karar çıkmadı mı? Dürüst olalım dürüst?"
Adil yargıya ihtiyaç olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milletimiz kimin dürüst olduğunu kimin olmadığını çok iyi biliyor. Bunlar sadece istismardan yana. Biz bu ülkenin her görüşten insanıyla birlikteyiz, beraberiz. Beraber yürüyeceğiz. 12 Eylül de tarihi bir karar vereceksiniz. Bir kez daha tekrar ediyorum, 12 Eylül de partinize değil, kendinize oy vereceksiniz. 12 Eylül de hak ve özgürlükler daha da iyileşecek. Hukuk sistemini siyasetin iradesinden çıkaracaksınız evet mi? Hukuk sistemini birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkaracaksınız evet mi? Modern ve tarafsız bir anayasa mahkemesine evet mi? CHP dağıttığı broşürlerde Ak Partinin mahkemelere atama yapacağını söylüyor. Koskoca bir yalan. Kralların değil kuralların egemen olduğu bir sisteme evet mi?"