BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 35,06
ALTIN 2.326,32

Avrupa'da HDP yükselişte...

Oylar yerinde sayılmadığı sürece, Avrupalı Türk seçim sonuçlarına itimat etmeyecektir.

2014 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları ilk defa oy kullandılar. 

Seçime katılım %8.32 gibi oldukça düşük seviyelerde kalmıştı. 

Tabi, bu derece düşük olmasının YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) Avrupa’lı Türk’e bahşettiği işkence modeli ‘randevu sistemi’nden kaynaklandığını yazdık-çizdik, halihazırda yurtdışı seçmene yapılan işkence, randevu sistemiyle sınırlı kalmadı-kalmıyor…

Avrupa’da yaşayan seçmen, 7 Haziran’da yapılacak 25.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde oy kullanmak için sandıklara gitti, hem de kafalarında hiçbir soru işareti olmadan, kime oy vereceğinin telaşını taşımadan, son derece kararlı oylarını kullandılar.

Kafalarındaki tek soru işareti, ‘Oy güvenliği’

Kilit soru şu idi; kullandığımız oylar neden burada sayılmıyor?

Oylarımızın uçaklarda değiştirilmeyeceğinden nasıl emin olacağız?

İşte bu sorular ve türevleri seçmenin kafasını karıştırıyor ve rağmen kısık sesle ‘hala umudumuz var’ diyorlar. 

Seçmen umutlu…

Seçmen aynı zamanda endişeli…

 

Avrupa’da seçim sonuçları bir başarı göstergesi mi?

 

Avrupa’da 8 Mayıs’da başlayan oy kullanma işlemi, 31 Mayıs akşam 19:00 itibarıyla son buldu.

İsviçre’de; Zürih 24 bin 891, Bern; 7077, Cenevre; 4281 kişi, gümrükler hariç; 36 bin 249 oy kullanıldı.

Tüm Avrupa genelinde; 31 Mayıs 2015 akşam 19:00 itibarıyla; gümrüklerle beraber yaklaşık 1 milyon oy kullanıldı. 

Avrupa’da yaşayan Türklerin %35 civarı sandığa gitti.

‘Katılım başarılı oldu’ ifadesi kullananlar da var, sayıyı az bulanlar da… 

Açıkcası; katılım abartıldığı gibi yüksek değil ama mesela bendeniz; daha az katılım bekliyordum, ‘kullanılan oy sayısı 500 bini geçmez’ tahminimdi.

Avrupa’da 2 milyon 800 bin seçmenden yaklaşık 1 milyonun vatandaşlık görevini yerine getirip, her türlü zorluğa rağmen oy kullanması zannımca pırıl pırıl bir sonuç değil ama başarısız da asla değil.

Farklı bir perspektiften bakacak olursak; Avrupa’da yaşayan Türklerin yaşadıkları ülkelerde kendinin ve çocuklarının geleceklerini etkileyecek referandumlarda dahi oy kullanmaz iken, vatan sevdasına kullanılan 1 milyon oy bence çok değerli…

Altın değerinde altın…

Sonuç şu ki; Avrupalı Türk, ülkesindeki karanlık bulutlardan artık çok etkileniyor ve değişimin kaçınılmaz olduğunun farkında.

Avrupa oylarının seçim sonuçlarını değiştirebileceğini bilen seçmen tereddütsüz oyunu kullandı.

Seçimde başarı olarak görülen %35’in tek bir açıklaması var; 

Avrupalı Türk artık farklı bir Türkiye istiyor.

Avrupalı Türk artık kendi yerine konuşan, kendi yerine karar veren, kendi yerine düşünen bir iktidar istemiyor, uzaklarda da olsa, acı çekiyor.

Sanmayın ki seçmen, verilen vaatler üzerine oy kullanmaya sandıklara gitti… 

Sakın ha…yanılırsınız..!

Avrupalı Türk’ün vaatler umuruna değil. 

Onların tek derdi; düzenin değişmesi.

 

Avrupa’da en çok hangi parti başarılı?

 

İsviçre’de en çok HDP seçmeninin oy sandığına gittiği ve çok sağlam organize oldukları en çok konuşulan konu.

Almanya’da ise AKP seçmeninin en çok oy kullandığı söyleniyor, tabii bunlar sadece iddialar-söylentiler.

Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, HDP İsviçre’de birinci parti olmuştu, dolayısıyla, farklı bir sonuç olmayacağı aşikar. 

Ki, konuştuğum CHP’li bir müşahitte, özellikle Zürich’de HDP seçmeninin baskın olduğunu, akın akın oy kullanmaya geldiklerini belirtti. 

CHP ve AK Parti seçmeninin sandıklara daha az ilgi gösterdiği, özellikle AK Parti seçmeninin, oy kullanmadığı da gelen bilgiler arasında…

Yine ayak üstü sohbet ettiğim, HDP yetkilisi ise, %11.9’in altına düşmeyeceklerini ama seçmenin çok kaygılı olduğunun da altını çizdi.

HDP çıkışının Türkiye’nin kurtuluşu olacağını belirten partili, HDP’nin Türkiye sınırlarında yaşayan herkesi kucaklayan, tüm renkleri barındıran bir parti olduğunu, Demirtaş’ın arkasındaki iradenin sağlam ve bedel ödemiş bir halk olduğunu söyledi ve ekledi; ‘’Türkiye büyük bir ülkedir ve bizimle beraber daha da güçlenecektir.’’

Sonuç olarak; kim birinci parti olursa olsun, Avrupa’da HDP’nin başarı grafiğindeki ani ve hızlı yükseliş gözlerden kaçmıyor…

 

Oy’larımızı nasıl koruyacağız?

 

Tabii oy güvenliği en çok konuşulan konu.

YSK oy kullanımı ve Türkiye’de sayım işlemini neden bu kadar çetrefilli bir eylem haline getiriyor, iste buna kafamız çok basmıyor…

Avrupa’da kullanılan oylar mühürlendikten sonra oy torbaları YSK’nın THY’dan kiraladığı özel uçaklarla Ankara’ya taşınacak.

Taşıma esnasında, beş siyasi partinin temsilcisi de bulunacak. 7 Haziran akşamı eş zamanlı torbalar açılacak ve oy sayımı başlayacak.

Seçmenin kafasını karıştıran; bu uzun süreçte, ‘oyların açılıp değiştirilmeyeceğine nasıl inanalım’ manifestosu.

YSK’ya tek sorum; ‘Oylar neden yerinde sayılmıyor?’

Seçmen endişesinde ve kaygısında haklı!

Oylar yerinde saylmadığı sürece, Avrupalı Türk seçim sonuçlarına itimat etmeyecektir.

 

Sonuç olarak; Avrupa’da kullanılan %35’lik oy'a sevinenlere bir çift sözüm var, tekrarlıyorum; Avrupalı Türk verilen vaatlerden dolayı sandıklara gitmedi.

Avrupalı Türk’ün kullandığı oylar Türkiye’de köklü değişimlerin ayak sesleridir.

Atın fava bekleyin.

twitter.com/Aylaname