BIST 9.792
DOLAR 32,51
EURO 34,94
ALTIN 2.435,24

Atatürk'ün kardeşinin mektupları CHP diktasını deşifre etti!

Atatürk'ün kardeşinin mektupları CHP diktasını deşifre etti!

Mustafa Kemal Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım “Geçinemiyorum” deyip CHP’den yardım istemiş ama parti talebi reddetmiş. Mektuplara verilen cevaplar CHP'nin sadece Osmanlı Hanedanı mensuplarına değil Atatürk'ün kardeşine bile “Bize ne?” diyecek kadar ceberrut olduğunu belgeledi...

Atatürk'ün kardeşinin mektupları CHP diktasını deşifre etti!

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Mustafa Kemal Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım “Geçinemiyorum” deyip CHP’den yardım istemiş ama parti talebi reddettiği mektupları yayınladı... İşte Bardakçı'nın o yazısı... Atatürk’ün artık gündemde pek olmayan ve isminden az bahsedilen bir kızkardeşi vardır: Makbule Atadan... 1956’da vefat eden Makbule Hanım, 1947’de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ardarda iki mektupla müracaat ederek ağabeyinin vasiyetnamesi gereği aldığı bin lira aylık ile geçinemediğini ve geçim sıkıntısı çektiğini söyleyerek maaşının arttırılmasını istemiş ama Parti bu isteği reddetmiş ve Atatürk’ün kızkardeşinin sıkıntısını Meclis 1958’de vatanî hizmet aylığı bağlayarak çözmeye çalışmıştı...

Atatürk'ün kardeşinin mektupları CHP diktasını deşifre etti!

ATATÜRK’ün ailesi hakkında okullarda öğretilenler babasının gümrük muhafaza memuru Ali Rıza Bey, annesinin de Zübeyde Hanım ile sınırlıdır, arada bir nadir de olsa “Makbule” adında bir kızkardeşinden bahsedilir ama küçük yaşlarında ölen diğer kardeşlerinin isimleri bile geçmez. Doğum tarihi hakkında kaynaklarda 1885 ile 1889 arasında değişik seneler verilen, Ankara’da bulunan kabrindeki mezartaşında ise 1892 yazan Makbule Hanım, ağabeyinin Cumhurbaşkanı olmasının ardından annesi Zübeyde Hanım ile bir müddet Ankara’da yaşadı. Milletvekili ve işadamı Mecdi Boysan ile evlendi, sonra ayrıldı, 1930’da ağabeyinin talimatı ile Serbest Cumhuriyet Fırkası’na girdi ve uzun seneler Ankara’da, Çankaya Köşkü’nün yakınında kendisi için inşa edilen Camlı Köşk’te yaşadı ve 1956’da vefat etti.

Atatürk'ün kardeşinin mektupları CHP diktasını deşifre etti!

AYNI HAFTA REDDETTİLER... Atatürk, 5 Eylül 1938’deki vasiyetnamesinde Makbule Hanım’ın yaşadığı evi ölümüne kadar kullanabilmesini istemiş ve İş Bankası’ndaki hisselerinin gelirinden de her ay bin lira aylık bağlamıştı. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’nde bulunan bazı belgeler, Makbule Hanım’ın son senelerinde maddî sıkıntı içerisine düştüğünü, aylığının arttırılması için Cumhuriyet Halk Partisi’ne müracaat ettiğini, Parti’nin önce “Atatürk’ün vasiyetinin dışına çıkamayız” yani “Aylığınızı arttıramayız” cevabını verdiğini ve Makbule Hanım’ın bunun üzerine “Bana ağabeyimin hizmetlerine dayanarak vatanî hizmet tertibinden maaş bağlayın” diye ısrar ettiğini gösteriyor... Makbule Hanım’ın talebi Meclis’in 1948’de aldığı bir kararla yerine getirildi ve bin liralık yeni bir aylık bağlandı...

Atatürk'ün kardeşinin mektupları CHP diktasını deşifre etti!

‘GEÇİNEMİYORUM, HASTAYIM’... Atatürk’ün kızkardeşinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönderdiği ilk talep mektubu 7 Eylül 1947 tarihini taşıyor ve “Atatürk Hemşiresi Makbule Atadan” antetli kâğıda yazılmış olan mektupta şöyle deniyordu: “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Kurul Sayın Başkanlığı’na, Ağabeyim merhum Atatürk’ün vasiyetnamesi mucebince, tevkifatı çıktıktan sonra her ay Parti’den bana ödenmekte olan 840 lira ile bu günkü hayat şartlarına intibak edemiyor ve geçinmekte çok müşkilât çekiyorum. Çünki, bu paranın tahsis edildiği zamanla bugünün parası arasında iştira (satın alma) kabiliyeti bakımından en ez beş misli fark bulunmaktadır. Atatürk’ün hayatta kalmış yegâne kardeşi ve vârisiyim. Ağabeyimin vasiyetname ile izhar ettiği arzu, hayatta oldukça müreffeh bir hayat sürebilmekliğimi sağlamaktı. Halbuki o zamanın geçinme şartlarına uygun olarak tahsis olunan bu para bugünün apartıman kirası, şoför ve hizmetçi ücretleri ile sair müteferrik masraflarımı bile karşılamamaktadır. Benimle yakından alâka gösterecek kimsem yoktur. Âhiren kocamdan de boşanmış olduğumdan, en büyük tesellimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin sine-i şefaketine (şefkatli göğsüne) sığınmakla buluyorum. Vaziyetimi ve mâruzatımı nazar-ı itibara alarak, sayılı bulunan ömrümü rahatça geçirebilmek için ödeneğimin artırılmasını dilemekteyim. Şayet vasiyetname hükümlerine göre böyle bir artırma mümkün görülmese bile alınacak başka tedbirlerle ihtiyaçlarımın giderilmesini ve Atatürk’ün beni müreffeh yaşatmak yolundaki asıl arzusunun yerine getirilmesini, başta zât-ı âlîleri olmak üzere bütün Halk Partisi’nin yetkili mensuplarından rica ve istida ederim. Makbule Atadan”.