BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Atatürkçüler ve Dinciler üzerine…

Dini bayramlar ve Milli bayramlar gibi halkımız da Atatürkçü ve Dinci olmak üzere ikiye ayrıldı.

Dini bayramlar ve Milli bayramlar gibi halkımız da Atatürkçü ve Dinci olmak üzere ikiye ayrıldı. Atatürkçü olan Dinsiz, Dinci olan da Atatürk düşmanı. İşte tam bu noktada başlıyor tartışmalar, hoşgörüsüzlükler, taşlamalar ve daha birçok şey.
Ramazanda oruçlu/oruçsuz tartışmaları ardından Ramazan bayramı mı, şeker bayramı mı polemiği, ve bu hafta kurban bayramında katliam olacağını savunan sözde hayvanseverlerin çığlıkları ve 29 Ekim’in kutlanmayacağının açıklamasının ardından bayrak asma merasimlerinin başlaması yine Atatürkçü ve Cumhuriyetçi denilen tarafın veryansınları…
Ahmet Hakan’ın ’’kurbana güzelleme, kurbanımızı keseceğiz inşallah’’ başlıklı son yazısının altına yorum yapan bir zat bakın ne demiş: ’’Ben ilerici ATATÜRKÇÜ biriyim, kurban kesmeye, can yakmaya karşıyım, et yemeği de sevmem. ATATÜRKÇÜYÜM sonuna kadar, beni 29 Ekim ilgilendiriyor, vatan elden gidiyor, biz neyin derdindeyiz’’.
Aslında bu yorum dahi halkın nasıl ikiye ayrıldığının altını çok güzel çiziyor. Atatürkçü isen Dinsizsin, darbecisin, at gözlüğü takıyorsun. Dinciysen, yani AKP li isen, Atatürk düşmanısın, gericisin, yobazsın bu böyle uzayıp gidiyor. Artık hem Atatürkçü hem de dinine bağlı olma gibi bir seçeneği kimse kimseye tanımak da istemiyor, birinden birisin net.
En çok okunan köşe yazarlarının yazılarının altına yapılan yorumlara dikkat ederseniz, ülkemizde şucusun/ bucusun diye ikiye ayrılan zavallı insanımızın gelmiş oluğu son durumu çok net görebilirsiniz. Ve bu tartışmalarda şovenist köşe yazarlarının etkisi de oldukça büyük. Ahmet Hakan ve Ertuğrul Özkök’ün son yazıları da tamamen taraf zihniyeti…
Diğer taraftan Dini ve Milli bayramların artık bu kadar çok tartışılıyor olması ve bu yolda yapılan revizyonlar gösteriyor ki, ciddi bir kabuk değiştirme söz konusu. Milli bayramlarımızda merasimlerin kaldırılması, Kurban bayramında ’’katliam yaşanıyor ve bu bayram benim bayramım değil’’ diyen büyük bir güruh şunu gösteriyor ki, bayramlarımız yok olmaya mahkum.
Sosyal medyada kurban bayramı ve 29 Ekim’e dair rastladığım başlıklar ve yorumlara bakıp şöyle bir kanıya vardım; Avrupa’da, dininizi sorduklarında ‘’’Müslümanım’’ cevabının ardından mutlaka bir ’’AMA’’ olur, cümle şöyle devam eder; ‘’’Ama, diğer dinlere inanıyorum ve hoşgörülüyüm vs. vs.’’ Mutlaka bunu belirtmek ihtiyacı hissedebilirsiniz, İslamofobinin varlığından dolayı.
İşte ülkemizde de , Dinci ve Atatürkçü diye ayrılan iki tarafın da provokatörleri oldukça fazla, zaten ortalığı karıştıran da bunlar.
Atatürkçüyüm diye geçinen ünlü bir şahıs da face sayfasından, aynen şöyle seslenmiş ’’pazar günü bayraklarınızı alıyorsunuz, x meydana geliyorsunuz, ha bu arada inananların bayramı (kurban) kutlu olsun’’ .Avrupa’da bir Müslümanın, İslamofobinin varlığından çekinip kurduğu yan cümle gibi değil mi bu ünlü zatın bayram kutlaması ?
Netice itibariyle, artık ya Atatürkçüsün ya da, Dinci ! İkisi bir arada olmuyor…
Ben, bu iki kesimi kalın çizgilerle ayıran herkese karşıyım ve onları hiç samimi bulmuyorum. Atatürkçüyüm diye orda burda yırtınanı da samimi bulmuyorum, dini yaşam şekline alet edeni de. Aptalca ve gereksiz tartışmalar olarak addediyorum.
’Kurban bayramında hayvan kesmekle ibadet olmaz’’ diyen sözde Atatürkçü’ye soruyorum; ’’bayrak sallamakla Cumhuriyetçi mi oluyorsun, vatansever mi oluyorsun?’’
Kurban bayramına karşı çıkarlar en lüks restoranlarda etleri hüpürdetirler diyen Ahmat Hakan’a soruyorum; ’’karşı çıkan neden karşı çıkıyor, vejeteryan olduğu için mi, kuralsız kurban kesimlerini protesto etmek için mi? Yazını yazarken halk yorumlarına kulak verdin mi, ezber mi geçtin?’’
Yine Sayın Süleyman Özışık son yazısında; "Ayyy hayvan mı boğazlanıyor. Ay kıyamam ya" diyen kadınlara ne demeli? diyor

En son kürtaj tartışmalarında "Çocuğumu keserim, doğratırım, kıyarım, bu benim meselem. Ama hayvan kesimine karşıyım demek medenilik, Allah'ın emrini yerine getirmek barbarlık! mı diye soruyor ve çok güzel bir örnek veriyor.
Dini inancın Allah ile kul arasında olduğunu anlamayan zihniyetle, bayrak sallamanın Atatürkçülük olmadığını anlamayan zihniyet kıyasıya savaşıyor ülkemizde.
İkisinin de birbirinden fakı yok.
Vatan/millet elden gidiyor diye ortalığı bulandıranlarla, tacizci din hocalarının aynı kapta olduğu bir ülke bizim ülkemiz.
Sözde hayvansever geçinen, hayvanlara karşı büyük bir hassasiyet beslerken aç komşusunu görmeyen, yine söz konusu kürtaj olduğunda, dünyaya gelecek bir canın yok edilmesini kolayca kabullenirken, kurban bayramı dolayısıyla sofrasına et girebilecek fakir fukarayı görmeyen, davasını sadece pankartlarla, sesini yükselterek, bayrak sallayarak, karşı çıkarak yapan, Türkiye’de yaşayan halkın nasıl yaşadığından bi haber bu ’’kuru gürültüyü’’ de ben çok zavallı buluyorum.