BIST 9.525
DOLAR 32,65
EURO 34,88
ALTIN 2.511,93

Artvin’deyiz; Belediye, şoförler ve Çoruh Üniversitesi izlenimleri… (4)

Artvin gezimizi kıskandınızsa, bekleniyorsunuz!...

Belediye çalışmaları ve Başkan  Mehmet  Kocatepe…

Başkanın sloganı ‘ Biz birlikte Artvin’iz’… Başkanı  ziyaret ettik, sıcak karşıladı. Nasıl oldu da kazandınız? diye sorduk;

“Ben  Ankara’dan geldim, abimiz K.Topbaş abim söylemişti, kabul etmemiştim, ama üst makamdan teklif gelince kabul etmek zorunda kaldım. Önce halk arasına girdim, sohbetler ettim, dertlerini dinledim, not ettim, yapacaklarımızı anlattım. Halk ilgi gösterdi, beni kabul etti, çok az farkla da olsa kazandık. Halk 3 senedir uygulamalarımızı gördü, çalıştığımızı, amacımızın hizmet olduğunu anladı... En büyük desteği İBB’den ve K.Topbaş abimizden alıyoruz. Sağolsunlar ellerini üzerimizden eksik etmiyorlar. Artvin’in su problemini gidermeye çalışıyoruz. Çoruh kenarında Çoruhpark’ı açtık, yoğun bir ilgi var. Yürüyen merdivenler, seyir terasları, peyzaj çalışmaları, toplu konut projeleri, hasta yakınları için misafirhane, marina tesisleri, içme suyu projesi, teleferik projesi (2018’de bitecek), asfalt yollar, Atatepe yolu, en büyük halk oyunları heykeli, parklar, haybulans, istinat duvarları, semt konağı, kültür sokağı, okul yenilemeleri, engelsiz yaşam parkı, tiyatro, anma programları v.b.   hizmete devam ediyoruz.” Başarılar diledik…

Artvin’in şoförleri…

Artvin merkezde  çok geniş bir alan yok; her ağaç altı, cami  yanı çay bahçesi. Emekliler oturuyor, sohbet ediyorlar, genç nüfus çok az, hepsi Artvin dışındalar… Bir şey sormaya gör, hemen yardımcı oluyorlar. Zaten Amcamın ve kızının süksesinden herkes bizi de tanımış oldu.. Artvin’in meşhurları arasına bir madde daha eklenmiş; Şoförleri…Gerçekten, çok hızlı seri ve bazende kural tanımıyorlar… Bir gece düğün varmış, silah seslerinden uzun süre uyuyamadık…

Artvin Çoruh Üniversitesi

Seyitler Yerleşkesi ve Çoruh nehri  kenarına  kurulan Çoruh Üniversitesi, güzel bir mimari yapıyla yer almış. Karşısında  Çoruh Park yer alıyor. 17 Mayıs 2007 tarihinde kurulan Artvin Çoruh Üniversitesi;  eğitim, araştırma ve sosyal-kültürel donatıları, Artvin kent merkezinde birbirinden yaklaşık 3 km uzaklıktaki iki ana yerleşke olan Şehir ve Seyitler Yerleşkeleri ile  Hopa Yerleşkesi üzerinde planlanmış.

Bünyesinde; , , , , , , , var. Rektör Prof.Dr. Fahrettin Tilki Hocamızla ile görüşemedik, randevuda bir anlaşmazlık oldu, sonra verilen randevuya da biz yaylaya çıkınca yetişemedik. Rektörün Orman Fakültesi mezunu  ve genç olması Artvin için bir şans. Kendisinden bazı sorularımıza cevap vermelerini rica ettik:

1)Artvin gibi yeşil bir kentte olmanızın artıları var mı? Öğrenciler neden üniversitenizi tercih etmeliler?

Artvin’in güvenli, sakin, huzurlu bir kent olması ve eşsiz doğası, coğrafyası, sıcak kanlı insanları öğrenciler açısından eğitim ve Artvin’de yaşama konusunda önemli bir avantaj oluşturmaktadır. Öğrencilerimiz doğayla iç içe, büyük kentlerin stresinden uzak bir ortamda nitelikli eğitim dönemi geçirmekte, üniversitemizin ve kentin sunduğu her türlü imkandan yararlanmaktadırlar. Ayrıca Üniversitemiz alanlarında deneyimli akademisyenleri ve eğitimcileri bünyesinde barındırmaktadır. Bu nedenle öğrencilerimiz kazandıkları nitelikli bilgi ve yeterli donanımla mezun olmaktadırlar.

2) Genel olarak kadro konusunda sıkıntılarınız var mı? Akademisyen bulmakta zorlanıyor musunuz?

Artvin’in ülkemizin kuzeydoğu sınırında yer alması ve büyük şehirlere olan uzaklığı Üniversitemize gelen akademik ve idari personelde kentten ayrılma eğilimlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu bağlamda Üniversitemizin personel ihtiyacının giderilerek beşeri yapılaşmasının tamamlanabilmesi noktasında çalışmalarımız devam etmektedir.

3)Kentin ve bölgenin, sanat ve kültürünü araştırmak, derlemek için bir merkez var mı?, yoksa düşünüyor musunuz?

Üniversitemizde Kafkasya ve Çevresi Uygulama ve Araştırma Merkezi, bölgenin kültürel zenginliğini tanıtmak ve kültürel etkileşimi desteklemek; Türkiye'nin yakın ilişkilerinin bulunduğu Kafkasya ve çevresi ile ilgili disiplinler arası bir yaklaşımla bilimsel araştırma yapmak gibi amaçlar doğrultusunda kurulmuş olup, bu yönde çalışmalar yürütmektedir.

4) Sanat ve Tasarım Fakültesi tercih edilen birimlerinizden mi? Bu fakültenin kadrosundan memnun musunuz?

Üniversitemizde Sanat ve Tasarım Fakültesi kurulmuş olup henüz öğrenci alımına başlamamıştır. Önümüzdeki dönemlerde Fakültemizde eğitim-öğretim hizmetlerinin başlatılması için çalışmalar yapmaktayız. Fakültemizin beşeri yapılanması, henüz tamamlanmış değildir.

5/ Hükümetten veya YÖK'ten her konuda gerekli desteği alıyor musunuz?

Bilindiği üzere Yükseköğretim kurumlarında son yıllarda önemli gelişmeler yaşanmış ve bu gelişmeler özellikle savunma sanayisinde ve teknolojide kendisini hissettirmeye başlamıştır. Bu bağlamda Üniversitemize de yapılanma, araştırma ve eğitim konularında önemli destekler sağlanmaktadır.

6) Hedefiniz nedir?

İdealimiz Vatanımız kadar büyük ve yüce, bu nedenle henüz işin başındayız. Elbette kısa vadeli amacımız önce Türkiye’de belirli araştırma konularında ön plana çıkmış üniversiteler arasındaki yerimizi almak. Bunu sağlayabilecek akademik kadroya ve bilimsel donanıma sahip olduğumuz gerçeğinden yola çıkarak bu hedefe ulaşmanın çok zaman almayacağı kanaatindeyim. Artvin ilinin coğrafi konumu, Kafkasya ve Orta Asya Ülkeleri ile işbirliğimizi gelişmesine katkı sağlayan önemli bir unsurdur. Söz konusu konumumuz bizi aynı zamanda uzmanlaştığımız araştırma konularında bölgemizde öncü olmamıza da katkı sağlayacaktır.

Son haber:Gelip,görmek, konuşmak, onsan sonra yazmak lazım demiştim…İşte şimdi; yazarlar ve gazeteciler 11-13 Ağustos’ta Cerattepe konusunu araştırmak üzere Artvin’e gidiyorlar. Öncü, yine Yeşil Artvin Derneği…

Gelecek yazı: Hey, başörtülü kadın, erkekler  ne diyorsa onu yap! Sigara içme!....

Resmi plakalı araçlara “denetleme” geliyor!…

“İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine genelge göndererek, resmi plakalı araçlara yönelik denetimin artırılmasını, ayrıcalık tanınmadan kontrole tabii tutulmasını istedi. Genelgede, “Aracın görev emrinin olup olmadığı, nereye gideceği ve belirttiği güzergahta yer alıp almadığı” gibi soruların bulunduğu “Resmi Taşıt Denetleme Formu” düzenlenmesi zorunluluğu getirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun imzasıyla gönderilen, “Resmi Taşıt Denetimleri” konulu genelgede, kurumlardaki resmi taşıt sayısının her geçen gün arttığı belirtilerek, trafik kazalarına karışma oranlarının azaltılması amacıyla, denetimlerin etkin yürütülmesine vurgu yapıldı. Genelgede, konunun trafik güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve verimliliği yönünden de önemli olduğu belirtildi.” (Basından)

Önce söyleyelim ki, ülkemizde, makam araçlarının kötü/yanlış kullanımının sebebi, bir göreve atanan kişilerin; ne kadar önemli insan olduklarını, makam otomobilleri aracılığıyla herkese bir kez daha kanıtlamak/göstermek –kimin umurundaysa-  ihtiyacıdır.”

AK Parti kendi içinde yaptığı uygulamalarla özel bir parti…Resmi araçların ve lojmanların hor/kötü/bilinçsiz/özgür kullanımı yeni değil, yılların/iktidarların  sorunu…Örnek verelim. Rahmetli Amcam; zamanın MEB Bakanı M.Üstündağ tarafından, Van Bölge Öğretmen Okulu Müdürü iken, -bakanın okulu gezerek çok beğenmesiyle- talimatla merkeze alınmış ve MEB Levazım Müdürlüğü görevi’ne getirilmişti. Çok dürüst, ilkeli ve çalışkan olan Amcam, o ara makam arabalarının teyplerinin olmadığını gördü, bir tamim çıkararak “15 gün içinde getirilmediği takdirde soruşturma açacağını” ilan etti ve bir hafta içinde teypler yerine takıldı. Sonra atamalarda, liyakata uymayan istekler (özellikle vekillerden) oluyordu, bunlara karşı çıkınca partiye şikayet edilmişti. Baktı ki rahat olmayacak, Ankara Belediye Başkanı V.Dalokay’ın teklifi ile Belediyeye geçti.

Resmi araç kullanımının partilere bağlı olmadığını, makama gelen kişilerin zihniyetiyle ve vicdanlarıyla ilgili olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama, “bu, benim hakkım” diye bakılırsa olmaz, 70 milyonun vergisi ve kul hakkı var…AK Parti 2002-2007 arası yeniydi, kadroları yoktu, ama 2007 den sonraki dönemde  en azından “bu uyarıyı” yapmalıydı. Şimdi yayımlanan bu talimatla, eski bakanlar ve yetkililer “bu yanlışlığa göz yummuşlar, kul hakkı yemişler” gibi bir durum ortaya çıktı. Yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na atanan A.E.Fakıbaba, basın mensuplarının bir sorusu üzerine; “Merak etmeyin, et fiyatları ve üreticiyi korumakla ilgili gerekli çalışmalar yapılacak. Cumhurbaşkanımız bana emretti, fakir-fukarayı koruyun!..” dedi…Şimdi; “Cumhurbaşkanımızın eski kararlarında (15 yıl) fakiri-fukarayı korumadığı” ve “eski bakanların bu konuda çalışmadığı” gibi bir durum daha ortaya çıktı...Onun için diyoruz ya, yüksek makamdakiler;  sözlere/yazılara dikkat etmeli. Ama, merak etmeyelim, hiçbir AK Parti’li bakan/müsteşar görevi bıraktığında, yeni bakanlara cevap vermezler, suskunluğa bürünürler!... Bu AK Parti prensiplerinden olsa gerek…Bu da bir başarı/sistem  değil midir?!…