BIST 9.525
DOLAR 32,50
EURO 34,75
ALTIN 2.490,49

Arkadaşlık kavramı üzerine...

Yahu, sen bu arkadaşını böyle edebiyat parçalayacak kadar çok seviyordun da, neden aylardır görüşmüyorsunuz?

Sosyal medyanın sıkıntılı bir tarafından bahsedeceğim bugün sizlere. Tabi ki duruma asla tek taraflı bakmamak lazım. Sosyal medyanın ciddi anlamda faydalı olduğu taraflarda var. Ancak bugün arkadaşlık kavramı üzerine nasıl etki yapmaktadır ona bakacağız.

Benim çok dikkatimi çeken hususlardan bir tanesi; doğum günleri! Sosyal paylaşım sitelerindeki doğum günü kutlamalarının tarz ve samimiyetleri gerçeği hiç ama hiç yansıtmıyor maalesef. Aylardır hatta belki yıllardır görüşmeyen arkadaşlar, sosyal paylaşım siteleri üzerinden birbirlerine öyle süslü doğum günü mesajları yolluyorlar ki, şaşırıp kalıyorum.

Mesele ne biliyor musunuz dostlar? Mesele; bizim olaylara kantitatif bakıyor olmamız.

 Yahu, sen bu arkadaşını böyle edebiyat parçalayacak kadar çok seviyordun da, neden aylardır görüşmüyorsunuz? Hiç bana vakitten, yoğunluktan bahsetmeyin. Vaktiniz yoktu ya da birbirinizden uzak illerdeydiniz o yüzden buluşup dertleşemediniz. Peki, telefon edip, halini hatırını sormak için birkaç dakikan dahi yok muydu?

Mesele ne biliyor musunuz dostlar? Mesele; bizim olaylara kantitatif bakıyor olmamız. İşin matematiği, manevi kısmının önüne geçmeye başladı. Oysa ki bizler için bu konuda nitelik, nicelikten daha mühim olmalıdır. Demeye çalıştığım tam olarak şu aslında: Baktığımızda doğum günümüzü kutlamak için bizlere sosyal paylaşım siteleri üzerinden mesaj atan kişilerin sayısının yüzleri bulması bizi mutlu ediyor. Bir çoğunda içtenlik olmamasına rağmen. Ancak bizler, sadece, bizi arayıp halimizi hatırımızı soran ve her daim yanımızda olduğunu hissettirmeye çalışan dostlarımızla mutlu olamıyoruz. Neden? Çünkü onların sayısı belki üç, belki beş...

Doğum günü bir örnekti. Şimdi tüme varmak gerekirse; sosyal medya dediğimiz platformlar, arkadaşlık denen kavramın içini boşattılar. Arkadaşlarımızla ne denli güzel paylaşımlarda bulunduğumuz önemini yitirirken, internet üzerindeki sanal listelerde kaç tane arkadaşımızın olduğu bizi daha çok ifade eder oldu. Gerçi burada 'dost' kavramı da işin içine giriyor ama şimdi oraya da değinirsek konu çorba olur.

Demem o ki; bunların hepsi duygusal yanlarımızın törpülenişinin göstergeleridir. Duygularınızı işin içinden çıkarmayın. Zaten öyle yaparsanız göreceksiniz ki, üç arkadaşınızın sesini duymak sizi mutlu ederken, göstermelik on binler, artık bir şey ifade etmeyecektir. Böyle yaptığınız zaman bu alışkanlık hayatınızın diğer alanlarına da etki edecektir. Ne alakası var demeyin. Çünkü bu bir süreçtir. Hayatınıza yön vermek için yaptığınız her şey kısa ya da uzun vadede sizi değiştirir.

Sağlıcakla kalın...

Önemli not: Bundan bir önceki yazımda 2015 yılında hayatını kaybetmiş önemli sanatçılarımızı yazmaya çalışmıştım. Yazımın sonunda da atladığım önemli sanatçılarımız olabilir, onları da gıyaplarında anıyoruz demiştim ama öyle birinin adını yazmayı unutmuşum ki, ona parantez açmadan edemezdim. Ustalar ustası, çınarlar çınarı; Zeki Alasya, mekanın cennet olsun...