BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,98
ALTIN 2.430,89
HABER /  GÜNCEL

Alman basınında Erdoğan'ı kızdıracak yorum

Almanya Başbakanı Merkel'in görüşmesini yorumlayan Avrupa basınında Türkiye'yi kızdıracak yorumlar yapıldı.

Abone ol

Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild , ''60 yıl sonra AB üyeliği mi?'' başlığıyla verdiği haberde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın Merkel ile buluşmasında Türkiye'nin bölgedeki konumunu açık bir şekilde ifade ettiğini yazdı.

Türkiye'nin kendisini ''Gururlu, güçlü ve kararlı'' gördüğüne dikkati çekilen haberde, ''Bu ülke hala AB'ye girmek mi istiyor?'' sorusu soruldu.

erdoğan-merkel.jpgErdoğan'ın ''Biz çok şey verdik, ancak bunun karşılığını hiçbir yerden alamadık'' ve Merkel'in ''Müzakereleri sürdüreceğim, ancak tereddütlerim var'' şeklindeki sözlerine işaret edilen haberde, ikisinin de Türkiye'nin AB'ye gireceğine inanmadığı savunuldu.

Bild Gazetesi’nin haberinde şöyle denildi:

“Angela Merkel, Türkiye’yi her yönüyle gördü. Gururlu, istikrarlı, güçlü. Artık, 50 yıllık AB sözünü yerine getirme zamanı gelmemiş miydi? Nihayet 2.5 yılın ardından yeni bir fasıl açılma kararı alınmıştı. Merkel ve Başbakan Tayyip Erdoğan, konuşmalarında buna vurgu yaptılar.

Almanya Şansölyesi, ‘Yeni bir fasıl açtığımızda, bir adım daha attık demektir’ dedi. Erdoğan, ‘Şimdiye kadar çok şey verdik, ama karşılığında hiçbir şey almadık’ dedi.

Gerçek olan şu ki: Türkiye ASLA, AB’ye üye olmayacak. Merkel de bunu biliyor, Erdoğan da.”

Alman işadamlarının, Türkiye’deki kârlı işler nedeniyle Merkel’e eşlik ettiğini belirten Bild Gazetesi, 2000’li yılların başında iflasın eşiğine gelen Türkiye’de artık yüzde 9’luk bir büyüme olduğunu, buna karşılık Euro Bölgesi’nde küçülme yaşandığını aktardı. Türkiye nüfusunun ortalama yaşının 30 olduğu, genç bir ülke olduğu, 2050 yılına kadar Türkiye’nin gelişeceğini belirten Bild Gazetesi, Avrupa ’nın ise yaşlandığına işaret etti.

“TÜRKLER İSTER Mİ Kİ?”

Türkiye ile AB müzakerelerinde açılan fasıl sayılarını ve gelinen noktayı aktaran Bild Gazetesi, “Türkler, gerçekten AB’ye üye olmak istiyor mu? Yoksa artık bunun için çok güçlü ve gururlular mı?” diye sordu. Bölgesel bir güç olan Türkiye’nin, Güney Kıbrıs ile aynı oy yetkisine sahip olan bir AB üyeliğini kabul edip etmeyeceği sorgulandı.

Söz konusu Alman Gazetesi, Ankara’daki Alman bir diplomatın yorumuna da yer verdi: “Fasıllar konusunda bugünkü ilerlemeyle devam edersek, süreç yaklaşık 60 yıl sonra biter” dedi. Bild, “Bu da şu anlama geliyor: ASLA” dedi.

ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ AB'DE GÖRÜYOR

Süddeutsche Zeitung adlı gazete ise, birinci sayfadan ''Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine şüpheleri var'' başlığıyla verdiği haberde, Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine yeni bir ivme kazandırmak istediği, ancak Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede bu konuda tereddütleri olduğunu söylediği kaydedildi.

Die Welt gazetesi de Merkel'in Türkiye ziyaretini birinci sayfadan, ''Erdoğan Türkiye'yi AB'de görüyor'' başlığıyla duyurdu.

Dostluğun jestleri

''Dostluğun jestleri'' başlığını kullanan Frankfurter Rundschau gazetesi ise, Merkel'in (daha önceki gezilerde) müze veya cami ziyareti hariç resmi temaslarının dışında çok az turistik gezi yaptığı ancak bu kez Türkiye'de otobüsle Kapadokya'yı gezdiğine dikkati çekildi.

Bunun Türk hükümetine bir jest olduğu, Türkiye'deki kültür hazinelerine değer verdiği belirtilen haberde, ziyaretin ikinci anlamının, Merkel'in, Hristiyanlığın önemine de işaret ettiği kaydedildi.

'Merkel davet etmek için diz çökmedi'

merkeldizcoktu.jpgMuhafazakar sağ eğilimli Frankfurter Allgemeine gazetesi de, Avrupa Komisyonu üyesi Günter Öttinger'in Merkel'in Türkiye ziyaretinin hemen öncesinde sarfettiği ve Almanya da büyük hayret uyandıran ''AB diz çöküp Türkiye'ye üyelik için yalvaracak" şeklindeki sözlerine gönderme yaparak şöyle devam ediyor:

"Başbakan Merkel, 'Türk 'dostlarını' AB'ye davet etmek için Ankara'ya kadar gidip diz çökmedi. Gerek AB üyeleri, gerekse Ankara hükümeti , uzun süreceği aşikar müzakere sürecinde, daha uzun süre sayısız ayrıntıyla meşgul olacaklar. Ne var ki bütün bunlar da bir yana, Türkiye ister AB ligine alınsın ister alınmasın, bu konuda her kim ne düşünürse düşünsün, Türkiye ile Almanya arasında istikrarlı ve iyi ilişkilerin devam etmesi her iki ülkenin de çıkarına. Ama bu yine de Başbakan Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik tereddütlerinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor.''

Mainz'da yayımlanan Allgemeine Zeitung, birbirlerini çok da tutmadıkları bilinen Erdoğan-Merkel ikilisinin, bu defaki buluşmalarını özetle şöyle değerlendiriyor:

''Angela Merkel ve Recep Tayyip Erdoğan'ın tavrı bu defa daha dostçaydı. Ne var ki konu AB üyeliği olunca bunun çok da bir faydası olduğu söylenemez. Avrupa için Türkiye, hiç kuşkusuz her bakımdan zor bir aday. Öyle ki en büyük engellerden biri sayılan Kıbrıs sorunu dahi, Türkiye'deki insan hakları ihlâllerinin yanında sönük kalıyor. Ancak terazinin öteki kefesinde tüm gerilimlere rağmen tarihî Türk-Alman dostluğu duruyor. Dahası Almanya'da yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli göçmen yaşıyor. Bu durum iki tarafa da yükümlülükler getiriyor... Ayrıca Türkiye, olası bir Suriye saldırısına karşı Alman askerlerinin konuşlandırıldığı bir NATO ülkesi... AB 2004 yılından bu yana sınırlarını muazzam ölçülerde genişletti... Ancak Bulgaristan ve Romanya'yı AB'ye tam üye olarak yapanlar, Türkiye'yi artık daha fazla kapıda bekletemeyecekler."