BIST 9.717
DOLAR 32,49
EURO 34,91
ALTIN 2.439,53
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Allah De Ötesini Bırak'ın yazarından mutluluk formülü

Allah De Ötesini Bırak kitabının yazarı Uğur Koşar'dan okurlarına 'mutluluk formülü': Taşığımız maskeleri çıkarın

Abone ol

'Allah De Ötesini Bırak' kitabıyla yarım milyon satış rakamına ulaşan ve edebiyat dışı çok satanlar listesinin zirvesine oturan Uğur Koşar, neden bu kadar ilgi gördü?

Allah De Ötesini Bırak kitabı okura ne vaat ediyor?

Uğur Koşar'ın yok satan kitabında neler anlatılıyor? 

Bu soruların yanıtını kitabın yazarı Uğur Koşar verdi. Koşar Radikal'de yayınlanan röportajında kitaplarını sadece muhafazakarların değil, psikologlardan dizi oyuncularına uzanan geniş bir kitle tarafından okunduğunu söyledi. 

İşte Uğur Koşar'dan mutlu yaşam formülü:

İNSANLAR FARKINA VARAMIYOR

Aslında insanların bildikleri fakat zihnin gürültüsünden duyamadıkları, göremedikleri hak ve huzur yoluna ulaşan yolu göstermeye vesile oluyorum. Bu bir zihinsel ve manevi uyanış... İnsanların farkına varmaya, hakikati idrake ihtiyaçları olduğu bu dönemde kitaplarımızla tekrar huzuru bulduklarını söylemeleri ne derece doğru bir yolda olduğumuzu bize gösterdi. Çok şükür Allah bizi bu yolda vesile kılmış. İnşallah utandırmaz da..

ZİHNE KULAK VEREREK YANLIŞA DÜŞÜYORLAR

İnsanlar zihne kulak vererek yanlışa düşüyor. Mesela başımıza bir sıkıntı geldiğinde zihin o sorunu büyütür ve kendimizi yalnız, değersiz, işe yaramaz hissetmeye başlarız. Bu da zihnin bize oyunudur. Fakat Hakk’ın sesine kulak verdiğimizde sıkıntı anında Allah’ın aslında bize bir mükâfat hazırladığını, sıkıntının kulu Allah’a yaklaştırdığını manevi olarak derecesini yükselttiğini idrak etmeye başlayarak huzurun kapılarını da açmış oluyoruz. Allah kuluna hediye vermeden önce önüne engel koyar, kul engele odaklandığı için hediyeyi göremez. Biz inşallah bundan sonra hediyemize odaklanan kullardan olalım.

ALLAH DE ÖTESİNİ BIRAK OKURLARINA NE VAAT EDİYOR?

Okuyucuya tevekkülü, yani Allah’a olan samimiyeti ve bağlılığı; böylece insanın ruhunu beslemekle birlikte huzura ulaşmasını ‘vaat ediyor’ diyebiliriz.

Aslında bu yeni bir çizgi oldu, yeni bir karakter. Çünkü kitapta ve terapilerimizde biz hem psikoloji hem zihin- bilgelik ilmi hem de tasavvufu anlatıyoruz. Böylece bu üç ilim bir bütünle birlikte derin uykumuzdan uyanışa vesile oluyor.

İNSANLAR NEDEN MUTSUZ?

Neredeyse her evde bir panik atak, bir depresyon var. O kadar yaygın ki… Bakın sahabe zamanına sıkıntı içinde bir huşu vardı, bizler varlık içinde huzursuzsak eğer bu tevekkül ve tefekkür, yani Allah’ın ipine sıkıca sarılamadığımız içindir.

Zihni dinlersek bizi mutsuz eder, biz Hakk’ın sesini dinlediğimizde yüreklerimiz gülmeye başlıyor. Huzurumun iki sebebi vardır, işimi Allah a bırakırım fakat dönüp ne oldu diye ilgilenmem. Maalesef insanlarımız ikincisinde sıkıntı yaşıyor…

DANIŞMANLARIN ÇARE BULAMADIĞI VAKALAR

Danışanlarımızın birçoğu yıllarca çözüm aramamış ama bulamamış insanlar. Allah bir ilim lütfetmiş, biz de kendimizi bu yönde geliştirerek bir sistem ortaya çıkarttık. Bu sistem ofisimizdeki eğitmen arkadaşlarımla birlikte uyguladığımız tek seanslık bir görüşme. Çok şükür ikinci kez kimseyi getirmediğimiz, aksine tavsiye edilerek danışanların geldiği bir sistem. Kitaptaki başarıyı seanslarda da yakalamak bizi mutlu ediyor seans sonunda danışandan dua almak çok güzel…

‘SORUNUN ÖNCE GELMESİNE SONRA GİTMESİNE İZİN VERELİM!’

Depresyon aslında bir uyarıcı, ‘bir tohum sıkışmadan çiçek vermez’ derim, bir anne dokuz ayı tamamlayınca sağlıklı yavru dünyaya getirir. Depresyon bir sıkıntı durumu, her karanlığın ardında güneş vardır, her sıkışmışlık açılım yaşar. Biz sadece soruna tutunmayalım, önce gelmesine sonra da gitmesine izin verelim. Çünkü sorunu yakalayarak ona isyan ettiğimizde daha çok besliyoruz. Sıkıntı, bizim enerjimiz ile besleniyor, yani biz kendimiz onu besliyoruz. Bıraktığımızda yok olduğunu göreceğiz. Bizim de işimiz bu bırakma konusunda seanslarımızla destek olmak…

İNSANLARI YORGUN KILAN HAYAT DEĞİL TAŞIDIKLARI MASKELER

Allah bizi en güzel şekilde yarattı öyle değil mi? ‘Sen Ahmet ol, sen Ayşe ol’ demedi. Biz insanlar çok değerliyiz çünkü. Allah bizi dünyada halife kıldı, bize güvendi… Ve tüm mahlûkatı emrimize verdi. Bitkiler, hayvanlar bizim için hamd olsun… Bir başkası olmaya çalışmak bizi sadece yorar. Bu yüzden insanları yorgun kılan hayat değil taşıdıkları maskeleridir. İnsanlar bırakın sizi olduğunuz için sevsin böylece gerçekten sevgi ortaya çıkar… ‘Desinler’ diye yaşamak sadece bizi yoracaktır.

Bize gelen danışanların birçoğu tıp camiasından… Çocuk doktorundan, jinekologa, eczacıdan psikologa kadar bu sistemi öğrenmek ve uygulamak isteyen var. Bu hepimizin ihtiyacı olan bir sistem… Çünkü gerektiğinde hepimiz zihni, düşünceleri susturmak istiyoruz. Birçok Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü öğrencisi terapimize birebir katılıp notlar alıp bu sistemi hayatlarına sokmakta. Dediğim gibi bu bir lütuf Kerem olan, Latif olan Allah’ın lütfü. Biz de en hakkıyla paylaşmaya çalışıyoruz.