BIST 9.080
DOLAR 32,33
EURO 35,08
ALTIN 2.308,55
HABER /  SAĞLIK

Akdağ hocaları YÖK'le tehdit etti

Bakan Akdağ, mesai saatlerinde hiçbir öğretim üyesinin kendi muayenehanesinde olamacağını söyledi.

Abone ol

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul'da aile hekimlerinin atama törenine katıldı, muhalefete sert çıktı. Akdağ, üniversite hocalanın muayenede çalışamayacağını söyleyerek "eğer tespit edilirse YÖK'e" bildireceğim dedi.

Bakan Akdağ, Haliç Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İstanbul'da 1 Kasım 2010 tarihinde uygulanmaya başlanacak aile hekimliği ve Tam Gün Yasası'nda Anayasa Mahkemesinin verdiği karardan sonraki son durumu değerlendirdi.

Sağlık ocaklarının geliştirilmiş şekli olan aile hekimliğinin ilk olarak Düzce'de pilot çalışma olarak başlatıldığını, bugün gelinen noktada nüfusun yüzde 51'inin aile hekimliğinden yararlandığını anlatan Akdağ, yıl sonuna kadar sistemin, tüm Türkiye'de uygulanıyor olacağını belirtti.

"DOLMASSA MECBURİ HİZMETLE YERLEŞTİRİLECEK"

Akdağ, İstanbul için de son 3 gündür aile hekimi yerleştirmelerinin yapıldığını ifade ederek, ''Şu ana kadar İstanbul'da 2 bin 500 aile hekiminin yerleştirmesi yapıldı. Bugünün sonunda bine yakın boş yer kalmış olacak. Bundan sonra ikinci bir yerleştirme yapacağız. Kamudan, sonra da özel sektörden çalışanlara imkan tanıyacağız. Kontenjan yine dolmazsa mecburi hizmetle yerleştirme yapılacak'' dedi.

TAM GÜN YASASI 

Tam Gün Yasası'nda gelinen son noktaya da değinen Bakan Akdağ, yasanın amacının, vatandaşa sağlık hakkını tam olarak temin etmek olduğunu belirterek, ''Bizim anlayışımıza göre, sağlık bir insan hakkıdır ve alınıp satılamaz. Ama enteresandır, tam güne karşı çıkanlar arasında tabip örgütleri de var. Buna karşı çıkarken, 'sağlık haktır, satılamaz' pankartı açıyor'' diye konuştu.

Bakan Akdağ, şunları kaydetti:

Vatandaşın sağlık hakkını öncelikle kamudan alması gerektiğine inandıklarının altını çizen Akdağ, ''Muayenehanecilik, bize göre devlette çalışan, devletin üniversitesinde çalışan bir hekimin yapacağı bir iş değildir, olamaz'' dedi.

Hekimlerin muayenehane açabileceklerini, bunun anayasal olarak çalışma özgürlüğüne girdiğine dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:

Şükürler olsun ki; bu kanunla üniversite hastanelerinin içindeki muayenehaneler ortadan kalktı. Üniversite öğretim üyeleri, akşam mesailerini bitirdikten sonra muayenehane açabilecek. Şu anda bu durumda olan öğretim üyesi 900 civarındadır. Aslında bütün gürültü bu 900 kişinin üzerinden koparılmıştır. Türkiye'de hekimlerin sayısı 110 bin civarındadır. Hem Sağlık Bakanlığında çalışan, hem muayenehanesi olan da 3 bin 500 civarında kişi. Toplasak hepsi 4 bin 500 kişi yapmaktadır. Biz bu 4 bin 500 kişinin çıkarını korumak için hükümet olmuş değiliz. Biz milletin çıkarını korumak durumundayız. Bu 4 bin 500 meslektaşım muayene hekimliğine devam edebilirler. Ama kamuyla ilişkilerini kesmek suretiyle.''

''KILIÇDAROĞLU'NUN SÖYLEDİĞİ SAMİMİYETSİZLİKTİR''

Devlet memuru olan hekimlerin, ayrıca muayenehanecilik yapmasının önünü açan kanunun artık yürürlükte olmadığını ifade eden Akdağ, şöyle dedi:

''Bu anlamda bütün doktor arkadaşlarımı nazikçe uyarıyorum. Türk Tabipleri Birliği, (TTB) onları kanunsuzluğa teşvik etmektedir. 'Siz muayenehanelerinizi 30 Temmuzdan sonra açık tutun. Hakkınızda işlem yapılıp, 657'ye göre cezalar alacaksınız. Ama daha sonra mahkemeye vererek, bu süreci yeniden Anayasa Mahkemesine götürebilirsiniz' demektedir. TTB, burada hekimleri kışkırtarak, provoke ederek, onlara zarar verecek bir yola sürüklemektedir. Ama benim değerli meslektaşlarım bu yola gitmesinler.

Sayın Kılıçdaroğlu, 'Biz tam günden yanayız, ama anayasaya aykırılık tespit edildi. O halde bir daha getirsinler de bunu yeniden yapalım' diyor. Bu samimiyetsizliktir. Anayasa Mahkemesinin kararını ben yanlış ve subjektif bir karar olarak buluyorum. Ama hukuki bir karar olarak da uymamız gerektiğini biliyorum.

Muayenehanelerini açık tutmakta devam eden öğretim üyelerine YÖK'ün ne tutum takınacağını, bunun hukuki boyutunu nasıl değerlendireceğini bilmediğini de vurgulayan Akdağ, ''Ancak bundan sonra vatandaşın sağlık hakkını almak için üniversite hastanelerine gidip, üniversite hocasını orada bulamayıp, mesai saati içinde onun muayenehanesine gitme gibi bir durum oluştuğunda, bunu derhal tespit ederek YÖK'e bildireceğimden de bütün üniversite öğretim üyelerinin haberi olsun istiyorum. Ben vatandaşın hakkını korumaya memur bir Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanıyım'' diye konuştu.