BIST 9.510
DOLAR 32,60
EURO 34,82
ALTIN 2.492,98

AK Parti’nin seçim bildirgesinde “kültür/sanat”

Başbakan. AK Parti seçim bildirgesi, kültür/sanat, devlet sanatçılarının maaşları/emeklilikleri,Popüler yorumcular

                Önce, AK Parti’nin seçim beyannamesinde kültür sanat için ayırdığı  5 sayfadaki konulara bakalım;*

                “Milli, dini, ahlaki ve folklorik değerlerin işlenmesine yönelik etkin çalışan bir teşvik mekanizması oluşturacağız” denilen beyannamede, sanat dünyasının karşı çıktığı TÜSAK yasa tasarısının hayata geçirileceğinin de işareti verildi.

                 “Önümüzdeki dönemde kültür ve sanat alanının, idari örgütlenmesini yeniden ele alacağız. Genel bütçeden kültür ve sanata ayrılan payı artıracağız. Sivil toplumun kültür ve sanat faaliyetlerine aktif olarak katılabileceği mekanizmaları artıracağız. Kültür ve sanat eserlerinin özgürce üretilmelerinin önünü açacak hukuki altyapıyı geliştireceğiz. Fikri mülkiyet haklarının kurumsallaşmasına yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

“Medeniyet birikimimizin en önemli unsurlarından olan Osmanlıcanın etkin bir şekilde öğretilmesini, tarihimizle ve kültürümüzle olan bağlantının güçlendirilmesini sağlayacağız.”

                “Tarihimizin önemli şahsiyetleri ve olayları ile masal kahramanlarının belgesel, dizi ve çizgi filmlere dönüştürülerek tanıtımının yapılmasını destekleyeceğiz. Çocuklarımızın sorumlu birer birey olarak yetişmelerini sağlayacak içeriğe sahip bilgisayar oyunları ve animasyonların üretilmesini teşvik edeceğiz.”

                “Tiyatro, sinema, opera, bale ve müzik alanlarında yerli üretimi evrensel standartlarda teşvik etmeyi sürdüreceğiz. Bir yandan bu alanlara canlılık kazandırmak için kurumsal düzenlemeler yaparken, diğer yandan da destek ve teşviklerle sivil katkıyı artıracağız. Belediye, STK ve özel girişimcilerin kurduğu tiyatroların artırılmasını destekleyeceğiz. İlk, orta ve yükseköğretimde sanat ve estetik duygusunu geliştirici müfredatın oluşturularak uygulanmasını sağlayacağız.”

                “Türk film endüstrisinin dünyada sayılı endüstriler arasına girmesini sağlayacak tedbirleri alacağız. Kültürümüzün temel öğeleri olan milli, dini, ahlaki ve folklorik değerlerin işlenmesine yönelik etkin çalışan bir teşvik mekanizması oluşturacağız.” (Hürriyet/ Umut Erdem) 

               Son günlerde açıklanan seçim bildirgesinde yer alan bir çok  konu, Bakanlıkların çok kolay yapacağı ve olması gereken uygulamalar. (Bu güne kadar yapılmamış olması da ilginç!..Sanki iktidarda başka parti varmış gibi algılanıyor. Diyoruz ya, AK Parti; iktidarı ve muhalefeti bir arada barındırıyor.)

               13 yıllık AK Parti hükümetlerinin kültür/sanat alanı ve sanatçıları ile arası iyi olamadı. Sürekli çatışmalar yaşandı. Oysaki Sn. Erdoğan “beraber yürüdük…” diye şarkılar söylüyor, seçim şarkılarına önem veriyordu. (Bu konuda, en iyi performansı da AK Parti göstermişti.) Ancak, gezi olaylarına katılan birkaç sanatçı dikkate alınarak bütün sanatçılar birdenbire  aynı kefeye konuldu ve gereksiz tartışmalara girildi, sanat camiası AK Parti karşıtı görüldü ve sanatçılar mağdur edildi. Gerçek sanatçılar bırakılıp kendi görüşlerine uygun olmayan popüler yorumculara yönelindi. Oysaki gezicilerin bir çoğu oyuna geldiklerini sonradan açıklamıştı.

                 “Gezi Parkı olaylarının ön saflarındaki sanatçılardan Şafak Sezer'in, dünkü AK Parti iftarında Başbakan Erdoğan ile koyu sohbeti dikkat çekti. Gezi Parkı olayları esnasında provoke eden twitler atıp yolları trafiğe kapatan grupları yönlendirmesiyle ön plana çıkan Sezer'in, dün katıldığı iftarda yaptıklarından pişman olduğunu belirterek Başbakan Erdoğan'dan özür dilediği öğrenildi.” (/politika/safak-sezer-ozur-dilerim-basbakanim-544821)

                “Yakında başlayacak 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisiyle ekranlara gelmeye hazırlanan , bazı gerçekleri çok önceden gördüğünü söylüyor:  Parkı'nın büyük bir hata olduğunu söyleyen Kaynarca,  da modern mafya. Bunu daha önce de dile getirdim. Ama bazıları benim durduğum yere sonradan gelmiş olabilir" dedi.(Gökhan Gökduman/Sabah)

               Bir sanatçı/akademisyen olarak belirtmek isteriz ki;

               Devlet koroları/toplulukları/orkestraları/tiyatroları v.b. ve Devlet Konservatuarları’nda çalışan sanatçıların maaşları çok geride kaldı, ilk başladığında müsteşar düzeyinde olan maaşlar şimdi Arş.Gör.lerin arkasında kaldı, sorunlarına hiç eğilinmedi.

               Kadro karşılığı sözleşmeli çalışan akademisyen sanatçıların teşvik ikramiyeleri yılan hikayesine döndü, aylar sonra ödenmeye başladı. Oysaki aşağıdaki gibi bir madde sözleşmelere konulmalıydı, Tabi vakit geçmiş değil, yeterki istensin!..

            “9 Mart 2015 tarihi itibariyle , Başbakanlık Müsteşarının maaşı da düzenlendi. İlgili hüküm şu şekildedir:

          "MADDE 30- 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
Bu şekilde istihdam edilen Müsteşara 56.400 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Ocak, Nisan, Haziran, Temmuz, Ekim ve Aralık aylarında birer aylık ücreti tutarında ikramiye verilir. Yapılacak diğer ödemeler ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca tespit edilir."

              Devlet sanatçılarının emeklilik göstergeleri yükseltilerek, emekliliklerinde iyi bir maaş almaları sağlanamadı. (Çünkü, ikramiyenin yüksekliğinden çok emeklilik maaşları önemli)

              Sanatçıların emekliliği için -TRT gibi- özendirme yapılamadı. Yapılsaydı hem belli bir yaşa gelmiş sanatçılar emekli olacak hem de topluluklar gençleştirilebilecekti.

              Bu topluluklara ve TRT’ye sanatçı alımı şartlarında hala “ilkokul mezunu olmak” ibaresinin olması, konservatuarlarda okuyan binlerce genci yok saymak olarak değerlendirildi.

               Bakanların ve üst makamların Türk müziği konserlerinde görülmemesi yaygın hale geldi. Popüler kültürün ve kameraların etkisi her zaman hissedildi.

              Bir çok popüler etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sponsor olunmasına, ama sanat festivallerine destek sağlanamamasına devam edildi.(Örn. 22. İstanbul Türk Müziği Günleri)

             Gördünüz mü?, Bir çok konunun seçimi, bile beklemesine bile gerek yok…
             Bu ara sanatçılara müjde gelir mi dersiniz? Neden olmasın!...

             “Şöyle olacak, böyle olacakmış, korolar kaldırılıyormuş/kaldırılmıyormuş v.b.” söylentiler sanatta üretimi etkiliyor…

            Ve, kırgınlık yaratıyor doğal olarak…

            Yeni dönemde “idari konularda reform yapılırken” konunun mutlaka “uzmanlarının göreve getirilmesi” beklenmektedir.

            Son olarak; Kültür Bakanlığı’nın  -mutlaka- ayrı bir teşkilatlanmaya gitmesinde yarar vardır.

            Çünkü, kültür; toplumun aynasıdır, en önemli değerleridir ve ulusal/uluslararası alanıdır.

                  POLİTİK MİZAH: “İdris Naim Şahin'den son dakika şaşırtan karar... İdris Naim Şahin (Kasım 2014) kurucusu olduğu Milad Partisi'ndenistifa etti.”(Basından) Oldu mu şimdi?!.. Önce  Sn. Bal aynı şeyi yaptı, bütün umutları yıktı geçti!.. Şimdide siz!.. Yazık değil mi bu insanlara!..Arayış içinde olan on binler size akıyordu!.. Nerdeyse %10 barajını dahi aşacaktınız!.. Ne olacak memleketin hali?!..

                  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "11.'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le birlikteyeni parti kuracaklar" iddiasına "Biz İdris Naim Şahin değiliz, Emine Ülker Tarhan değiliz, kendi kendine parti kurup sonra o partiden ayrılan biri değiliz" yanıtını verdi.(Basından)

             POPÜLER MİZAH: Yazılarımızda sosyal medyanın çok kötü kullanıldığını, buna gazetecilerin ve sanatçılarında dahil olduğunu belirtmiş ve kızdığınız anda arkasına saklanıp yazı yazmayın, sonra mahcup olur, geri dönemezsiniz “ demiştik… Son örnekler; köşe yazarı/yorumcu olunabildiğini ama olgunlaşılamadığını, insanı ilişkilerin zayıf kaldığını gösteriyor,  ama toplumun önündeki bu mesleklere yakışmıyor.

           Sizin için derledik: Oyuncu Cem Davran, Twitter hesabını eline geçirmeye çalışan hacker’ları, “Yakalarsam bağırsaklarınızda bisikletle dolaşırım” diye tehdit etti. Gonca Vuslateri, havalimanında tartıştığı görevliye Twitter’dan öyle bir küfür etti ki, twit’i okuyanlar gözlerine inanamadı. “Ağzımdan çıkan sarı plastik bir terlikle sinek gibi duvara yapıştırasım geliyor o adamı. Terli testis suratlı pislik” diye yazan oyuncu, büyük şaşkınlık yaşattı. İrem Derici, eşine iltifat eden bir kullanıcıya “Ebeni öperim ebeni” demişti. Kontrbas pozu yüzünden eleştirilen Çelik, Twitter’a fotoğraf yükleyip “Aletimi bir kere daha gösteriyorum! Tepki gösterildikçe ben de aletimi göstereceğim" dedi.