BIST 9.567
DOLAR 32,46
EURO 34,51
ALTIN 2.474,35

AK Parti’nin; Milli Eğitimde 6 Bakan değiştirmesi iyi mi oldu?!...

Eğitim ciddi iştir; programları/sistemleri ile sık sık oynanmamalı…

 

(GÜNCEL: 2010’dan sonraki KPSS,KPDS,ÜDS sınavlarında usulsüzlükler yapıldığı kayıtlara geçti, ama ÜDS ile ilgili bir soruşturma henüz açılmadı. (Son yazı: ) “Ben Mevlana’nın dediği gibi; hayattaki bütün üretimlerimi/başarılarımı, yapacağım işi yapmaya zamanından 15 dakika önce hazır olma alışkanlığına borçluyum…” Düşünüyorum da, demek ki, bu kirli yapılanma mensubu olsaydım; 2809 Say.Kan.Geçici 10.md. 5 fıkrasına göre eksik verilen ünvanım hemen düzeltilir, 2007’de Doç., 2012’de Prof. olurdum. “Etikliği” önemli bir kural/yaşama biçimi kabul etmiş şahsımın, maddi ve manevi kaybı da büyük olmazdı. Sürekli; devletin devamlılığını savundum, güvendim, - güvenmeyip, keşke mahkemeye verseydim- ama YÖK’ten karşılık bulamadım…Ayrıca, -daha önce yazdığım gibi- 2008’de resmen Kültür ve Turizm Bak. istemine karşı, bakanlıkta dosyam (kaçak Önder Aytaç tarafından-o zaman  Kültür Bakanı danışmanıydı) yok edilmez, Müsteşar Yardımcısı olur, devletime hizmet etme şansı bulurdum… Günümüzdeki liyakatsız görevlendirmeleri ve yabancı dil konuşamayan/yazamayan Doç. ve Prof. gördükçe!!!! )

AK Parti Hükümetleri ağırlığı vermelerine rağmen,Milli Eğitim bir türlü sorunlardan kurtulamıyor. Proje okulları, ders kitapları, derslik, öğretmen  v.b. sıkıntılar devam ediyor. MEB; ülke çapına yayılan kurumları ve öğretmenleri ile büyük bir teşkilat ve  bütçenin %20 sini oluşturuyor. Milli Eğitim; en çok bakan değiştiren -15 senede 6 bakan- kurum olma özelliğini de koruyor. Biraz geri gidip  bakalım; A.Akyol-1989, K.Toptan-1991, N.Menteşe-25.06.1993,N.Ayaz-24.10.1993,T.Tayan-1995,M.Sağlam-1996, H.Uluğbay-1997,M.Bostancıoğlu-1999,N.Tekin-10.07.2002

AK Parti Milli Eğitim Bakanları; E.Mumcu-18.11.2002,H.Çelik-2003,N.Çubukçu-2009,Ö.Dinçer-2011,N.Avcı-2013,İ.Yılmaz-2016

 İlginç değil mi?

AK Parti iktidarında, 2003-2016 arasında tam altı bakan değişti ve her bakan bir öncekinin yaptıklarını eleştirdi/değiştirdi. Elbette bakanla birlikte; Müsteşarlar, Müst. Yardımcıları, Genel Müdürler’de değişti.

Sanırsınız ki iktidar el değiştirdi, yeni siyasi parti geldi. Sürekli, her şey sil baştan yeniden ele alındı…Eleştirilmelerine rağmen; eski bakanların ağzını bıçak açmadı, kendi yaptıklarını bozan/değiştiren arkadaşlarına cevap  vermeyip, sustular. Bu AK Parti’nin bir özelliği olsa gerek…

 Ankara’da görev almak/değiştirmek için siyah elbiseli yüzlerce kişi,TBMM ve  AK Parti merdivenlerini aşındırıyor. Liyakatlı olmayan her el değiştirme de kurumlar zayıflıyor. Yeni gelenler, geçmişte yapılanları bilmediği için, projeler sekteye uğruyor…. MEB Şura’sında alınan kararlar bile hayata geçirilemiyor.. Bu bir israf değil mi? Güçlerin yanlış kanalizesi değil mi?

Oysa, eski bakanlar çok iddialıydılar. Tam Sn. N.Avcı ile MEB’in Bakanını bulduğu söyleniyordu, hop, o da gitti, Kültür Bakanı oldu.

“….Eğitim Reformu Girişimi ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın birlikte yürüttüğü “Çocukların Gözünden Okulda Yaşam” araştırma raporunda; “çocuğun iyi olma hali” kavramının altı çiziliyor. Bu da çocuğun yaşam kalitesinin ve memnuniyetinin ön plana alındığı bir yaklaşıma işaret ediyor. Aslında çocuklar atla deve de istemiyorlar iyi olmak için.
- Bir rehberlik servisinin olması ve çalışması (yani danışabilecekleri, onları dinlemeye hazır bir yetişkin).
- Okulda revir, bahçe, güvenlik, temizlik, ısı gibi temel ihtiyaçların karşılanması.
- Donanımlı bir eğitmen kadrosu.
- Okul meclisleri vasıtasıyla karar alma süreçlerine katılım (adamdan sayılma).
- Öğretmenleri tarafından sevilmek ve takdir edilmek.
- Okul içinde sağlıklı yiyeceklere ulaşım.