BIST 9.525
DOLAR 32,62
EURO 34,81
ALTIN 2.493,37
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Partili Mercan'dan İsrail çıkışı

O gemide ben de olacaktım diyen AK Partili Murat Mercan, Gülen'in açıklamalarıyla ilgili bakın ne dedi;

Abone ol

TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Murat Mercan, İsrail'in baskın yaptığı Mavi Marmara gemisiyle yola çıkacağını ancak o tarihte ABD'de bulunduğu için gemiye binemediğini söyledi. Mercan, Gülen'in açıklamalarına katılmadığını söylerken, sarfedilen ifadelerin anlamsız olduğunu iddia etti.

AK Partili Murat Mercan, Bloomberg HT'de İsrail'in kanlı baskınının Gülin Yıldırımkaya'ya değerlendirdi. İşte programdaki o sözler;

"O GEMİDE BEN DE OLACAKTIM"

Bu konuda çok dedikodular, spekülasyonlar oldu. İlk defa sizin televizyonunuzda söylüyorum; ben de gitmek istedim, o gemide ben de olmak istedim. Fakat ben o sırada Amerika’daydım, geminin kalkacağı tarih ile benim Amerika’da olduğum tarih çakıştı onun için gemi de olamadım. Ben de Mavi Marmara ile yolculuğa çıkma irademi ortaya koyarken ne hükümete, ne meclise, ne de parti genel merkezine bu konuda soru sordum.

"KİMSE TELKİNDE BULUNMADI"

Kimse de bana git ya da gitme diye bir telkinde bulunmadı. Hükümet ya da meclis ya da başbakan bana gitme diye bir telkinde bulunmadı ama tesadüf oldu ve ben gidemedim çünkü bunun da çok dedikodusu yapılıyor. Eğer bana böyle bir telkinde bulunulmadıysa eminim diğer milletvekili arkadaşlara da bulunulmamıştır. Ama git de demediler, gitme de demediler. Çünkü bu bireysel bir girişim, bir sivil inisiyatif burada hükümetin ya da partinin müdahalesi olmamalıdır.

G.Y: Bu konuda çok spekülasyon olduğunu söylediniz. Yine bizim programımızda Zaman Gazetesi yazarı Ali Bulaç dile getirmişti; “AK Parti’den 15 milletvekili de gemiye binecekti son anda vazgeçti, acaba ne oldu?” diye. AK Parti’den katılacak sizin bildiğiniz isimler var mıydı?

Hayır, bildiğim isimler yok. Bu bir sivil hareket herkes kendi kendisine gideyim ya da gitmeyeyim diye değerlendirme yapmış olabilir. Çünkü biz daha önce Mısır’a beş altı arkadaşla beraber gittik. Biz o zaman da genel merkeze, hükümete sormadık. Kendimiz gittik. Orada da olaylar çıktı, engel oldular, taşlandık ama sonuçta arabulucu olduk gerçekten orada katkımız oldu.

MİLLETVEKİLLERİNİ ENGELLEYEN OLMADI

Şimdi burada on beş tane milletvekili gitmek istedi de, hükümet engel oldu gibi bir tavır içinde olmak, bir düşünce içinde olmak doğru değildir. Çünkü hükümet ya da parti kimseye ne engel oldu, ne teşvik etti. Bu bir sivil inisiyatifti, isteyen gidebilirdi. Ben kendim gitmek arzusunu beyan ettim, benim gitmek istediğimi bütün dünya biliyor. Ama gidemedim. Başka arkadaşların gitmek isteyip istemediklerine dair herhangi bir malumattım söz konusu değil.

BU MİLLETVEKİLLERİ KİMMİŞ?

Bu konuda kim spekülasyon yapıyorsa yanlış yapıyor. Kimmiş bu on beş milletvekili? Bak bir tanesi benim ben söylüyorum, diğer arkadaşlara sordular mı, sormadılar mı? Var mı gerçekten on beş tane milletvekili onu bilmiyorum. Bakın ben samimi söyleyeyim bu yolculuğa katılacak on beş milletvekili yoktur. En fazla üç beş arkadaş bunu gönlünden geçirmiştir. Yani on beş diye bir rakam olacağına ihtimal vermiyorum. Gitmeyi düşünenlerde daha önce Mısır’a gitmiş arkadaşlar olabilir. Bunu da kendilerine sormak gerekir. Gitmek isteyen arkadaşlar varsa da meclis çalışmalarından dolayı, yoğun gündemden dolayı gidememiş olabilirler.

FETHULLAH GÜLEN'İN AÇIKLAMALARI
İLK ADIMDA ANLAMSIZ

[PAGE]

G.Y: Fethullah Gülen’in yapmış olduğu açıklamayı nasıl yorumladınız, hükümetle cemaatin arasında sorun olduğu şeklindeki değerlendirmelere katılıyor musunuz?

Her şeyden önce herkesin bir konuda aynı düşünmesini beklememek lazım, sonuçta demokratik çoğulcu bir ülkeyiz. Benim açımdan baktığınız zaman, oraya gitme iradesini ortaya koymuş bir insan olarak bu açıklamaları kendi adıma çok anlamlı bulmadım. Öncelikle Gazze İsrail toprağı değil, evet orada bir abluka var fakat Gazze’nin bir bağımsızlığı var. Orada İsrail askeri yok, İsrail kontrolü yok.

"KIZILAY BÖLGEYE ZOR GİRDİ"

Gazze şimdiye kadar yapılan bütün yardım taleplerini geri çevirmiş, Kızılay Gazze’de savaş çıktıktan sonra 465 tane prefabrik ev yapmak istedi oraya 9-10 ay sonra yeni yeni girebilmeye başladı. O da bizim baskımızla girmeye başladı. Ortada böyle vahim bir trajedi var. Böyle bir trajedinin olduğu bir yerde ben doğrusu İsrail’den izin almanın ki izin alınıp alınmadığını bilmiyorum ama izin almak için girişimlerde bulunulduğunu biliyorum yani İHH yetkililerinin İsrailli yetkililere biz bu yükü götüreceğiz izin verin dediklerini biliyorum ama izin vermediler.

"İZİN YOKSA GİTMESİN DEMEK DOĞRU DEĞİL"

İzin verilmedi o zaman bunlar götürülmesin demekte doğru değildir. Herkesin üslubu farklı bazı sivil toplum örgütleri böyle yapar, bazıları öyle yapar. Yani bunları çok büyük mesele gibi ortaya koymamak gerekir. Ama benim kendi kanaatim bu tür girişimin doğru olduğudur. Hiç mi hırsızın suçu yok demiştim bu olay ilk ortaya çıktığı zaman, eğer İsrailli askerler silah kullanmamış olsalardı, İsrailli askerler o gemiye yine girebileceklerdi, o geminin Gazze’ye gidişini yine engelleyebileceklerdi.

"SİLAH KULLANMAYABİLİRLERDİ"

Engelleme güçleri vardı bütün bir filoyu oraya götürebilirlerdi, silah kullanmayabilirlerdi. Bütün bu alternatifler varken birilerinin kalkıp da İHH’nın yaptığı üzerine farklı yorumlar yapmasını ben çok doğru bulmuyorum. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Önemli olan bunların uluslar arası hukuk çerçevesi içinde olmasıdır. Ben İHH’nın, uluslar arası hukuku saldırının olduğu noktada çiğnediğine inanmıyorum. Aslında İHH’ya yapılan saldırı uluslar arası hukuka aykırıdır.

G.Y: Sizce Sayın Gülen neden bu yönde bir eleştiri getirmiştir?

Tabii bu eleştirilerin nedenini ben bilemem. Daha sonra gazetelerde bunu tekzip eden bazı yazılar da çıktı. Şimdi bizim medyamızın da şöyle bir özelliği var; İlk söylenen söz manşetlere geliyor ondan sonra konuşulanlar fazla gündeme gelmiyor. Asıl mülakat daha önce yazılı olarak yapılmış, Ben gazetelerden haberin detayını okudum, öncelikle yazılı mülakat yapılmış, çok farklı konular üzerinde konuşulmuş ve daha sonra fotoğraf çekmek için Sayın Gülen’e bir araya gelindiğinde beş dakikalık bir zaman zarfı içerisinde manşetlere taşınan bu olay oluyor. Sayın Fettullah Gülen Hoca Efendi bu olayla ilgili bir iki cümle söylemiş. Onlar manşetlere taşındı ama yine bakın daha sonra yapılan açıklamalar, Gazze ile ilgili o gazetede söylenenler, o gazetenin yaptığı yayınlar, o gazetede yazılan köşe yazıları bütün bunları gördüğünüz zaman, sanki ben bu yayınlarda biraz art niyet görüyorum. Farklı düşünceler olabilir ama ben gönül birliği olduğuna inanıyorum. Yani Fethullah Hoca’ya Gazze’deki garibanın, kadının, çocuğun yaşadığı sıkıntıları en az benim kadar, en az başkası kadar yüreğinin en derininde hissediyordur. Ben buna inanıyorum.