BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,93
ALTIN 2.426,78

AK Parti Teşkilatları 2019'a Hazır mı?

Yaklaşan 2019 seçimleri AK Parti kulislerini yine hareketlendirdi. Kulislerde dolaşan bazı bilgiler ve sorular hiç de yabana atılacak gibi değil.

Resmi verilere göre AK Parti’nin 10 milyona yakın üyesi var. En yakın takipçisi CHP’nin 1 milyon üyesi var. Kuruluşundan itibaren girdiği her seçimi açık ara farkla kazanmış bir parti. Hatırlarsanız %40 oranında alınan oylar bile AK Parti için bir başarısızlık sayılmıştı. Aslında kendine en yakın partiyi o halde bile neredeyse ikiye katlamıştı. Bununla birlikte 5 ay sonra gerçekleşen erken seçimlerde Türkiye’deki her iki seçmenden biri AK Parti demişti.

Erdoğan liderliğindeki AK Parti birçok reformist icraata imza attı. Yaptığı hizmetleri saymamız bu kısıtlı köşe yazısı açısından mümkün değil. Ancak aldığı sonuçlar AK Parti’nin millet nezdinde kabul gördüğünü gösteriyor.

Yaklaşan 2019 seçimleri AK Parti kulislerini yine hareketlendirdi. Öyle ya, AK Parti’nin başarısı her dönem kendini tekrardan tetkik etmesine bağlı. Kulislerde dolaşan bazı bilgiler ve sorular hiç de yabana atılacak gibi değil.

Evvela Kurucu Başkan Erdoğan’ın geri dönüşü hem tabanı hem de teşkilatları memnun etti. Yine Erdoğan’ın liderlik koltuğuna geri dönmesi parti içi revizyonların hızla yapılacağı beklentisini beraberinde getirdi.

AK Parti’nin kuruluşundan beri teşkilatta bulunanların tespitleri ve kulis bilgileri şu soruları ön plana çıkarıyor:

Yaklaşık bir ay önce İstanbul İl Başkanı Temurci’nin Ankara’ya çağrılması ve ardından 16 ilçe başkanının istifalarının istendiği söylentisi hızla yayılmıştı. Hatırlanırsa sosyal medyada da geniş yankı bulmuştu bu iddia. Akabinde Sayın Erdoğan’ın yorulan bıraksın çağrısı geldi. Teşkilatlarda ve tabanda merak edilen soru şu: Özellikle referandum sürecinde doğru düzgün çalışmayanlar görevden alınacak mı? Şayet görevden alınacak il ya da ilçe başkanları olursa bunlar teşkilatın diğer kademelerinde görevlendirilecek mi? Bu görevlendirmelerin mahiyeti ne olacak? Ödül mü, ihtar mı, ceza mı?

Bugüne kadar seçim kazanamayan ilçe başkanları ve yönetimleri görevlerine devam edecek mi? Şayet görevden alınırlarsa yerlerine yine kendi ekiplerini mi getirecekler?

AK Parti davasına gönül vermiş ancak parti içindeki samimiyetsiz tavırlar ve hırslı kişiler yüzünden küsmüş olanlar yeniden partiye kazandırılacak mı? Bu noktada Genel Başkan Erdoğan’ın ‘Fetö ile bağı olan bu partide barınamaz’ ve ‘birbirimizle kavga etmeyi bırakmalıyız söylemleri çok önemli.’

Başka bir konu parti içi iletişim meselesi. Parti içinde bazı noktalarda gereksiz bir hiyerarşiden dert yananlar var. Mesela ilçe başkanlarının, teşkilat mensuplarının ya da vatandaşın direk Genel Merkez Teşkilatlanma Başkanına ulaşması bazı il başkanları tarafından engelleniyor mu? Ya da teşkilat içinde iletişim yukarından aşağı ve aşağıdan yukarı olmak üzere ne kadar sağlıklı işliyor?

Bazı teşkilat mensupları da şöyle bir uygulamadan şikayetçi: Ne Genel Merkez ne de İl Başkanlıkları ilçe başkanlarının seçiminde meclis üyelerinin görüşlerini almıyor. Ancak meclis üyeleri ile ilgili bütün bilgiler doğrudan ilçe başkanından alınıyor. Kanaatimce bu husus 16 senedir AK Parti’deki siyasetini dikkatle izlediğim ve parti içi demokrasiye özen gösteren Genel Başkan Erdoğan’ın tasvip edeceği türden bir yaklaşım değil. Şayet böyle bir durum varsa düzeltilmeli. Çünkü bu parti içi demokratik işleyişe zarar verir. İlçe başkanının parti delegelerini çoğunlukla tek başlarına belirlediği iddiası da aynı minvalde değerlendirilmeli.

Büyük şehirler için teşkilat yapılarını takip etmek daha kolay olsa da küçük şehirlerde ve taşrada durum farklı olabiliyor. Bu noktada önerim şu: Genel Merkez’in belirli aralıklarla il ve ilçe teşkilatlarının durumunu kontrol edecek özel birimler kurması. Yerel teşkilatın seçmenle, bölge seçmeni ile; kaymakamlık, valilik ve belediyeyle ya da mevcut STK’lar ya da diğer kurumlarla kurduğu ilişkilerin performansı değerlendirilmeli. Milletvekillerinin seçmen nezdinde başarı grafiği çıkarılmalı. Her zaman söylediğim gibi: AK Parti bu ülkenin yakaladığı önemli bir şans. Bu şansın uzun ömürlü olabilmesi, kendi sisteminin zamanın şartları ve gerekliliklerine göre mütemadiyen revize edilmesine bağlı.

Geçen ayın sonunda yaptığı bir konuşmada Sayın Erdoğan bizim dava idrakimiz ile hareket etmeyen belediyeler ve teşkilatlar kendilerine çeki düzen versinler demiş ve 2019’u bir kırılma noktası olarak göstermişti. Kanaatimce parti açısından müteakip haftalarda bazı önemli değişikliklere ya da alınan kararlara şahit olacağız.