AK Parti, il/ilçe kadroları da uyumsuz ve sorunlu!..(4)
Şımarıklık, üstten bakma, mağrurluk had safhada…
ÖZELEŞTİRİ: Büyük köşe yazarları!, kendilerine gönderilen yazılarımıza, bizi küçük gördükleri için yer vermiyorlar, alıntı yapmıyorlar. (Yeniçağ B.Ayeri hariç) Kendi aralarında bir seviye tutturmuşlar, “başkalarına yer vermemek, başkasını öne geçirmemek!” prensipmiş!... Oysa okunma oranlarını bakınca gerçekler ortaya çıkıyor.
Biz, 4 yıldır bu sayfalardaki yazılarımızda, sürekli dipnot düşerek/alıntı yaparak, fikirlere saygılı olmaya/yer vermeye çalışıyoruz. Eğitim/kültür/sanat başta olmak üzere özel ve ilginç konulara çözümleri ile yer veriyoruz. Ülkemiz siyaseti sağlıklı olursa, toplum huzur içinde işine sarılırsa, terör ortadan kalkarsa, ekonomik göstergeler iyi olursa; sanat/kültür çalışmaları da o derece güçlü oluyor. 4 yazıdır AK Parti’yi yazmamız bundan.. Yazılı basında; sanat/kültür/akademik alanın sözcüsü durumundayız... Farkımız; köşe yazarları telif ücreti alıyor, biz bedavaya yazıyoruz…Belirtmek istedik…
GÜNCEL/MÜFREDAT: MEB yeni müfredat programını açıkladı. Basında bir kaç yazı/eleştiri yayımlandı, ama sesler kısıldı. Bu arada Müzed, müfredatın müzik bölümleriyle ilgili geniş bir rapor hazırlayarak, basın toplantısı yaptı ve şöyle bir başlık attı. “Müzik müfredatındaki değişiklikler Anayasa’ya ve mevzuata aykırı” dedi. Sebebini; Türk müziği ile ilgili çalgılar, makamlar, bestekarlar konmuş, evrensel ifadeler silinmiş” olarak açıkladı, örnekler verdi. .Biz, bekliyoruz; “hangi kişi/kurum/makam bu raporla ilgili görüşlerini açıklayacak, topa girecek” diye.. Her zaman olduğu gibi; kimse üzerine alınmayacak, müfredatı hazırlayan MEB ilgili birimi ve hazırlama kurulu üyeleri yalnız bırakılacak!.. Değerli sanat kurumları yöneticileri; ellerinizde makam var, güç var, kadro var…Göreviniz, sadece elinizdeki eğitimi sürdürmek değil; alanı ilgilendiren durumlarda topa girmek, kamuoyuna açıklama yapmak, kamuoyunu bilgilendirmek te olmalı…Korkmayın, artık Prof. unvanlarınızda var!...Bir sanat kurumu raporu görsem görebilsem, dişimi kıracağım!... Böyle bir Türkiye yok ve olmamalı…
AK Parti kadrolarında durum….
AK Parti ile ilgili derlemelerimize bu yazıyla son veriyoruz. Umarım, yararlı olmuş, mesajlar yerine ulaşmıştır.
Son Belediye seçimlerinde, sıralamaya konulan İstanbul İl/İlçe Belediye Meclis Üyeleri, hakkında olumsuz haberler çoğalmış durumda…
İlçeyle ilgisi olmayanlar, teşkilattan olmayanlar üstten sıralamaya girmiş..Onlarda, Ankara arkamızda diye havalanıyorlar…(Ankara'nın belki de haberi yok)
İlçe yönetimleri Meclis üyeleriyle, Meclis üyeleri birbiri ile konuşmuyor, dedikodu üretiyorlar…
İl/İlçe yöneticileri/Meclis üyeleri, belediyelerle iş yapmaya devam ediyorlar…
AK Parti’de -kuruluşunda- teşkilatlanma ve teşkilat mensubu olmak birinci plandayken, 2014’de yukardan inme isimlerin aday gösterilmesi kırgınlık yaratmaya devam ediyor...
Atanan İlçe başkanı, Meclis üyelerini kaale almıyor, toplantıya çağırmıyor...
Meclis üyeleri, ilçe başkanını şikayet ediyor…
Belediyesi olan Meclis Üyeleri, -yurt içi/dışı- gezilerden geri kalmıyor!...
İl/İlçede birim başkanı olanların yanına yaklaşılmıyor…
Şımarıklık, üstten bakma, mağrurluk had safhada…
“Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir. Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur. Kibirli insanın itibari günden güne azalır. Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin. Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur. İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.” (Yusuf Has Hacib’in “Okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin” dediği Kutadgu Bilig’den)
Son yıllarda, teşkilatlarda Has Partisi elemanlarının boy göstermesi/öne geçmesi rahatsızlıklardan birisi…
Raporlar tutuluyor, ama eskisi gibi değerlendirme yapılmıyor olacak ki, hiçbir gelişme sağlanmıyor…
İlçe başkanı, kendini doğal belediye başkanı adayı görüyor ki bu olmuyor!…
İlçe başkanları önce kendi işlerini/görevlerini yapsalar, başarılı olsalar, görev onları bulacaktır.
Geçmiş yazılarımda değinmiştim: Kişiler bir görev için koşturuyor, atanınca, bu defa bir üste sıçramak için “etik” olmayan işlere giriyor, maalesef bu insanımızın geleneksel –kötü- gerçeği…
Şimdi de AK Parti’de; “ilçe yönetim kurulu üyeleri sayısının 50’den 30’a düşürülmesi, yedek üyelerin kaldırılması ve yönetimdekilerin üniversite mezunu olması” gibi talimatlar gelmiş ve elbette rahatsızlık yaratmış. Çünkü, üniversite mezunlarına nöbet tutturamaz, direklerde sabaha kadar bayrak astıramazsınız…Ayrıca araştırmalara göre, kitlenin büyük kısmı ilkokul-lise mezunu…Dikkat etmek lazım…
Yapılacak işler;
İlçe başkanlarına, belediye başkanı adayı olmayacaklarına dair,
İl başkanlarına MV adayı olmayacaklarına dair,
İlçe Belediye Başkanlarına, Büyükşehir Belediye Başkanı olamayacaklarına dair,
İl/ilçe yönetiminde görev alanlara, makam peşinde koşmayacaklarına/ihalelere girmeyeceklerine dair bir metin imzalatılmalı…(Bu şartlarda insan bulursanız, lütfen bana bilgi veriniz)
Kısaca, geldikleri görevi hakkıyla, ülke/vatan/parti için yapması sağlanmalı…
Şimdi de soruluyor; küskünler partiye çağrılıyor, yine onlara iyi makamlar MV dağıtılacak mı, kısaca 15 yıldır üst görevde bulunan MV, yine aday olacak mı?, %50-55 oy oranı düşünülse 300-360 vekilin kaçı yeni ve gençlerden oluşacak?
Sonra;
İl/İlçe yönetiminde olanların ihale peşinde koşmamaları sağlanmalı… derken, bu ne?: “Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, AKP MKYK üyeliğine seçilen işadamı Ethem Sancak'ın sahibi olduğu BMC ile 529 adet Taktik Tekerlekli Araç alımı için sözleşme imzaladı.”(Basından)
Şu anda belediyelerde konuşulanlar, verilen isimler, verilen ihaleler, siyasetin para kazanmak için yapıldığının delili gibi!..
Peki, saf, inanmış, çocuklarını işe sokamamış üyelerin suçu ne?! Karı ne!...Sadece vatan sevgisi mi olacak?!...
Onlar sadece mitinglerde -bir sandöviç ve meyve suyu ile- dolgu maddesi mi kalacak?
Bakın, AK Parti iktidarında zengin olan -açıklanan- 100 kişi, büyük ihaleleri alan kuruluşlar ve kişiler 2016 vergi rekortmenleri sıralamasında yoklar…
Bunun artçı sarsıntısı olmayacak mı?
İnsanlar; “bir şey anlamaz, görmez, okumaz” ya da “kısa zamanda unutur, balık hafızalıdır” diye düşünülüyorsa, Türkiye seçim tarihi bir daha ve iyice okunmalı…
Ve,
Saf, para/ihale peşinde koşmayan, sadece inanan seçmen un(y)utulmamalı…
Cumhurbaşkanı Köşe Yazarlarına Seslendi…
İlk yazımızda köşe yazarlarının iletişiminin iyi olmadığından bahsetmiştik. Cumhurbaşkanı, AK parti İstanbul İl Danışma Kurulun’da konuya değindi. Cumhurbaşkanı, AK Parti içindeki tartışmalarla ilgili bazı köşe yazarlarının şahsı adına 'racon kestiğini' söyleyen, "Partimiz içinde kesinlikle arzu ve tasvip etmediğim tartışmalara şahit oluyorum. Kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda kimilerinin şahsım adına adeta racon kestiği anlaşılıyor. Benim milletimle, partimle paylaşacağım düşüncem, teklifim varsa bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim, bu da böyle biline." dedi. (BASINDAN/20.08.2017)Bakalım kimler üstüne alınacak?...Cumhurbaşkanımıza Teşekkür ederiz…
Gelecek yazı: Bir millet; dilini, hafızasını nasıl kaybeder?...