BIST 9.722
DOLAR 32,51
EURO 34,91
ALTIN 2.425,83

AK Parti aday tercihinde çuvalladı mı?

Binlerce isim arasından seçilen milletvekili adayları nihayet belirlendi. Aylardır listeye girmek için yarışıp diskalifiye olanlar elendi, sahne adaylara kaldı.

Binlerce isim arasından seçilen milletvekili adayları nihayet belirlendi. Aylardır listeye girmek için yarışıp diskalifiye olanlar elendi, sahne adaylara kaldı.

CHP önseçim yaparak çok güzel bir iş yaptı, önce bu hakkı teslim edelim. Neticede, listeye giremeyenlerin genel merkezi suçlamasının veyahut partisine küsmesinin önü kesildi.

Muhalefeti temsil eden partilerin adaylarını çok iyi tanıdığım söylenemez. Onun için bu konuda ahkam kesmek istemem.

Onun için sadece AK Parti'nin aday listesini ve bu liste oluşturulurken izlenen stratejiyi yazmakla yetineceğim şimdilik. Fikrimi soracak olursanız, ben şahsen AK Parti'nin listesini beğenmedim!

Şaka yaptım şaka, heyecan yapmayın hemen!

Ciddi olarak şunu söylemem gerekiyor ki AK Parti'de daha önceki dönemlerde olduğu gibi "Bomba" isimlerin yok denecek kadar az olması beni mutlu etti.

Netice itibariyle 17/25 Aralık darbe sürecinde bu  "uzaktan kumandalı bombaların" AK Parti'nin içinde nasıl infilak ettiğine hepimiz şahit olduk. Hakan Şükür'ü, iki İdris'i ve diğerlerini saymama gerek yok herhalde...

Liste açıklandıktan sonra bazı illerden isyan sesleri yükseldi. Çoğunluğu, memleketinde aday gösterilen isimlere itiraz edip, "Bu isimler yıldız değil. Çoğunu tanımıyoruz bile. Bunlarla işimiz zor" mesajlarıyla tepkisini sosyal medyada dile getirdi.

Bu düşünceye katıldığım söylenemez...

Konferanslar için gittiğim pek çok ilde adayların kapı kapı dolaşıp kendisi ve partisi için çalıştığına şahit oldum. Adaylar onu daha da yakından tanıman için ne yapsın güzel kardeşim? Seninle altın günü mü düzenlesin? Kahvede oturup okeye mi dönsün? Yoksa kapının önüne kurulan podyumda arzı endam mı eylesin?

Altını kalın çizgiyle çizerek söylüyorum.

AK Parti'nin bu seçim döneminde yıldız isimlere ihtiyacı yok. Listeye giren tüm vekil adaylarında tek şart arandı. Devlet ve millet düşmanlarıyla bir olup ihanet etmeyecek, davaya sadakatle bağlı olacak. Ortaya bir elek konuldu ve o elekten tuzlukların geçmemesi için aşırı hassasiyet gösterildi.

Bu kadar net!

Benim elimde olsa bu partinin gençlik ve kadın kollarında görev yapan, bayrak ve flama asmak için canını tehlikeye atarak direklere tırmanan, mitinglerde ciğerleri sökülünceye kadar bağıran gençleri aday gösterirdim.

Ama yapılan tercih, parti yönetiminin tercihidir ve buna saygı duyacağız.

AK Parti'nin stratejini pek çoğumuzdan zeki insanlar belirliyor. Her şeyi ince eleyip sık dokurlar. Orada ömrünü davaya ve siyasete veren adamlar var.

Bu seçim çok farklı olacak.

Parti  yüzde 50 kadroyu yeniledi. Gençlerin önü açıldı. Eskilerin dinlendiği, yenilerin yeşerdigi bir seçim bizi bekliyor.

Ak Parti'nin beyan ettiği aday listesini beğenmeyip, oyların düşeceğini iddia eden paralelciler ve Gezi'yi ayaklanmaya çevirmeye çalışan şehir iblisleri dün fazladan mesai yaptı.

Özellikle paralel soytarılar, listeye adamlarını sokamadığı için çıldırmışcasına saldırıp durdu. AK Partiliymiş gibi, "Ben de artık oy vermeyeceğim. Böyle adaylarla parti dibi görecek" tarzında yorum atanlar ön plana çıktı..

Atılan yorumlarda dikkatimi bir şey çekti.

Bazı paralelciler özellikle AK Partiliymiş gibi davranıp bazı aday adayları hakkında, "Bu tacizciyi mi aday gösterdiniz. Ben bir daha size oy vermem" şeklinde belaltı yorumlar yaptı.

Abdurrahman Dilipak hocam da epey zamandır bu konuya dikkat çekiyor...

Listeye giren adayların özel hayatıyla ilgili kasetlerin tam da şu sıralar yayınlanması gibi sinsi bir plan yapıldığı kulaktan kulağa dolaşıyor. Maksat, "AK Parti bu tür adayları seçiyor" mesajı vererek seçmenin rotasını istedikleri partiye döndürmek.

İnşallah bu anlamda hatası olan adaylar davasına ve partisine zarar vermeden kendileri gereğini yapar. Ve inşallah aday tercihleri yapan yöneticiler bu detaya dikkat etmiştir.

Bu günden sonra seçimlere tam iki ay var...

Demirel'in "Siyasette 24 saatte çok şey değişir" sözü her ne kadar geçerli olsa da, görünen o ki bu seçimde bir koalisyon beklentisi yok.

Neredeyse tüm anket şirketleri AK Parti'nin yüzde 45-48 arası oy alacağını, HDP'nin ise barajı geçemeyeceğin haber veriyor. Bu tablonun değişeceğini pek sanmıyorum.

Şu ayrıntıyı da gözden kaçırmayalım...

Kılıçdaroğlu seçim vaatlerine aylar önceden başladı. Demirtaş aylardır 4 kesimi ikna etmek için her türlü şirinliği yapıyor. Ahmet Davutoğlu hoca henüz meydanlara çıkmadı ve kartlarını oynamadı.

Ve yine altını çizerek söylüyorum...

Yurtdışında 2 milyon 800 bin gurbetçimiz oy kullanacak. HDP'nin barajı geçip geçmeyeceğinin ve AK Parti'nin yüzde 50 üzeri oy alıp almayacağının cevabını gurbetçilerin vereceği oylar belirleyecek.

HDP Cumhurbaşkanlığı seçiminde 25 bin civarı oy aldı ama HDP'yi destekleyen 500 bin seçmeninin yurt dışında olduğu varsayılıyor. Bu kitle sandık başına getirilir ve AK Parti'yi destekleyen yaklaşık 1 buçuk milyon gurbetçi önemsenmezse sonuçlar üzücü olabilir. Bu nedenle yurt dışına çok ayrı önem verilmeli ve çok özel çalışmalar yapılmalı...

En önemli nokta...

Kesinleşmiş listeye giremeyen adayların bundan sonraki tavır ve davranışlarını millet ve tarih ayrıca not edecek.  Kimlerin koltuk için, kimlerin dava için mücadele ettiği belli olacak.

Yozgat'tan aday adayı olan ve listeye giremeyen genç kardeşim Birsen Şöhret sosyal medyada beni çok duygulandıran bir mesaj yayınlamış.

"Üzülme diyeniniz o kadar çok ki. Bazıları, beş yıl sonrası için iyi bir yatırım yaptığımızı söyledi ki, açık söylemek gerekirse, inciticiydi. Biz, sanıyor musunuz ki, memleketimizin sorunlarının çözümüne katkı sağlamak için elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşünürken illa makam veya mevki sağlamak adına böyle bir karar vermiş olalım? Dava, uzaktan bakıldığında sadece bir ad. İçine girince ise bir sevda. Biz bu sevdaya bulaştık elhamdulillah. Kıvançlıyız, onurluyuz. Bizler, buradayız. Hiç bir yere gitmiyoruz. Yeni Türkiye'ye yürürken, en çok bizlere ihtiyaç var iken, gemiyi terk etmek gibi bir niyetimiz yok. Partimizin, yine, geçen yıllarda olduğu gibi, bu seçimlerden de zaferle çıkması için elimizden geleni yapacağız. Meydanlarda olacağız. Sokak aralarında, bazan gözler önünde bazan gözlerden ırak en ücra köşelerde.. Çalışacağız.. Ve 7 Haziran'da, birlikte sevineceğiz."

Umarım bu mesaj küskünlere ders olur!

NOT: Sosyal medya demişken.. Seçimi kaybetmeye hazır bazı Kamer Genç kafalılar, "AK Parti kömür verir, yine seçimi kazanır" diyerek yine milleti aşağılama yolunu seçti. Türkiye'nin neredeyse tamamı doğalgaza geçmişken böyle bir yorum çok komik kaçıyor. Kendileri gece sarhoş kafayla kalkıp kombiye kömür atmaya çalışıyorlarsa bilemem tabi...