BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,94
ALTIN 2.436,67
HABER /  POLİTİKA

Ahmet Davutoğlu konuştukça yüzleri asıldı

Başbakan Ahmet Davutoğlu Londra'da konuştu, Rusya'nın Esed güçleriyle birlikte Halep'e bomba yağdırdığını söyledi. Davutoğlu, bombardıman sonrası sınıra 10 bin kişinin geldiğini, 30 bin kişinin ise Türkiye'ye yürüdüğünü açıkladı.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD ile Rusya arasındaki Suriye görüşmelerinden bir şey beklemediklerini söyledi. Her görüşme sonrası biraz daha kaygılandıklarını ifade eden Davutoğlu, her görüşme sonrası Rusya'nın daha fazla saldırdığını kaydetti.

İngiltere'nin başkenti Londra'daki Kraliçe Elizabeth Konferans Merkezinde düzenlenen "Suriye'ye ve Bölgesine Destek" başlıklı donörler konferansına katılan Davutoğlu, burada basın toplantısı düzenledi. Bütün liderlerin kapalı kapılar ardında Türkiye'nin görüşlerini yüzde yüz haklı bulduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Sadece bugün konuştuklarımız değil. Sayın Joe Biden, Türkiye'ye

Biraz önce bana bilgi geldi, 30 bin kadar kişi Türkiye'ye gelmek üzere yürüyor. Bu, bir savaş suçudur, bu etnik temizlemedir. Burası Rus sınırı değil, burası Türkiye-Suriye sınırıdır.

geldiğinde de aynı konuda yüzde yüz mutabık olduğumuz ifade edilmişti. Bu riskleri o zaman söylemiştik kendisine de. Halep'e dönük, Azzaz'a dönük böyle riskler ve Rusya'nın uyarılması gerektiği konusunda genel bir mutabakat vardı. Maalesef bütün bu mutabakata rağmen, bizden tek talep ettikleri 'Muhalefeti ikna edin, Cenevre'ye gelsin.' Muhalefetle konuştuk, Cenevre'ye gitti. Sonuç ne oldu? Muhalefetin iki temel talebi, yani muhalefetin tek bir bütün olarak gitmesi. Bu karşılandı ama alanda başta Madaya olmak üzere insani trajedinin sürdüğü bölgelerde ateşkes yapılması konusundaki taleplerine göz yumuldu."

"RUSLAR DAHA FAZLA SALDIRIYOR"

"ABD ile Rusya arasındaki görüşmelerden bir şey beklememe yanında şunu da ifade edeyim, daha çok kaygılanıyoruz çünkü her görüşme sonrasında Ruslar, daha fazla saldırıyor" diyen Davutoğlu, bu konuda da Amerika Birleşik Devletleri'ni çok daha kararlı ve bu insanlık suçları karşısında Rusya'ya karşı çok daha açık bir tavır göstermeye davet ettiğini ifade etti.

Davutoğlu, "Çünkü ne zaman ABD-Rusya görüşmesi olmuşsa ertesi gün daha fazla saldırı oldu. Bunun açıklamasını beklemek bizim hakkımız. Milyonlarca Suriyeliyi eğer biz misafir ediyorsak bunu sormak hem hakkımız, hem de bütün dünya kamuoyunda bu sorunun cevabını beklemek konusunda Suriye adına Suriye halkı adına tutum almak da bizim görevimiz" görüşünü dile getirdi.

 "30 BİN KİŞİ TÜRKİYE'YE YÜRÜYOR"

Cenevre'deki görüşmelerin askıya alınmak zorunda kalındığını dile getiren Davutoğlu, buna rejimin verdiği sözlerin yerine getirilmemesinin neden olduğunu söyledi.

Başbakan Davutoğlu, Suriye'deki saldırılar nedeniyle Türkiye'ye gelen yeni sığınmacılarla ilgili bir soru üzerine, "Bu konuda çok kaygılıyız. Rusya, ekim ayında müdahale ettiğinde, barbar bir rejimi destekleme anlamında müdahale etmiş oldu" dedi.

Kuzey Lazkiye, İdlib ve Halep'te sivillere karşı saldırılar gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Geçtiğimiz bir hafta içinde Kuzey Lazkiye'de, Yamada Kampı'nda bulunan 10 bin kişi Türkiye'ye kaçmak durumda kaldı ve biz onları ülkemize kabul ettik. İdlib'de de durum benzer. Halep'e karşı da en büyük ve en korkunç saldırı gerçekleştiriliyor. Beş yıl içindeki en ciddi saldırılar yapılıyor Halep'e. Halep, Suriye için çok önemli bir şehirdir. Suriye'nin ekonomi bağlamındaki belkemiğidir. Rejim karşıtı muhaliflerin güvenli olduğu bir yerdi. Halep, Türkiye ile Suriye arasında bir yaşam koridoru. Suriye rejimi, bazı paramiliter güçler ki bunlar farklı ülkelerden geliyor, Rusya hava saldırıları hep beraber Halep'e saldırıyor. Türkiye ve Halep arasındaki hayat koridoru kesildi. Türkiye yardımlarını sürdürecektir ama durum çok kaygı verici. Türkiye'nin sınırında Halep yakınlarında çok önemli kamplar var. İnsanlar, artık kamplardan kaçıyorlar, 10 bin kadar kişi sınırımıza geldi. Biraz önce bana bilgi geldi, 30 bin kadar kişi Türkiye'ye gelmek üzere yürüyor. Bu, bir savaş suçudur, bu etnik temizlemedir. Burası Rus sınırı değil, burası Türkiye-Suriye sınırıdır."

"RUSYA OKULLARA, HASTANELERE, SİVİLLERE SALDIRIYOR"

BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olmanın kimseye bir ülkeye saldırma konusunda meşruiyet kazandırmayacağına dikkati çeken Davutoğlu, "Neden DAEŞ hedeflerini vurmuyorlar? Rusya'nın saldırılarının yüzde 90'ı okullara, hastanelere, sivillere karşı. BM Güvenlik Konseyine karşı umudumuzu yitirdik. Tek endişeleri, diplomatik bir oyun oynamaktır. Sadece lüks mekanlarda, Madaya'da, Halep'te, İdlib'de, Lazkiye'de ne olduğunu düşünmeden konuşmalar gerçekleştiriliyor. BM, insanlığı ve insanlık değerlerini korumalıdır" dedi.