Ağlamak ayıp değil
Başbakan da insan dedim ya.Siz “Evet” diyene kadar ağlar.
Başbakan bir ağladı, tüm Türkiye
ayağa kalktı.
Neymiş efendim, timsahın
gözyaşlarıymış.
Neymiş efendim,
sahteymiş.
Neymiş
efendim, mektubu bile eksik
okumuş.
Neymiş efendim, Bakanı’na
bıyıkları bile batarken Ülkücülerin, Başbakan Ülkücülere
ağlamış.
Geçiniz bunları.
Başbakan bu.
O da insan.
O’nun da duyguları
var.
O da ağlar.
Belki kötü bir
günündedir.
Belki başka bir şeye morali
bozulmuştur.
Belediye Başkan Adayı olduğu
günlerde arabası bile olmadığı için, Almancı arkadaşı Mustafa
Duran’ın arabasını kullandığı günleri hatırlayıp,
“neredeeen nereye” deyip duygulanamaz mı
mesela?
İçini mi okudunuz ki 12
Eylül’de idam edilen gencecik fidanlar için ağladığını iddia
ediyorsunuz.
Hani artistlere sorarlar, rol
gereği nasıl ağlarsınız diye?
Onların birçoğu da fazla
profesyonel değilse, “ölen dedemi aklıma getirdim”
der.
Başbakan da “benim
geleceğim nice olacak” diye düşünüp de ağlamış olamaz mı
yani?
Genç fidanlar için
ağlamadığı kesin ama ağladığı bir vakıa.
Vatanı ısrarla bölmeye çalışan AKP
zihniyetine karşın, vatanı böldürmemek uğruna aynı gün şehit
düşen yedi can için ağlamadığı da kesin ama ağladığı bir
vakıa.
Asıl kabahat, Başbakan ağlarken,
bunu canlı yayınlayan televizyonlarda.
Şehitlerin evinde acılarından
kendini kaybeden, feryat figan gözyaşı döken, kendini kaybeden
anaların, babaların, bacıların, kardeşlerin görüntülerini
yayınlayan televizyonlara “şehit ailelerin evinden,
ayılanların bayılanların görüntülerini neden
yayınlıyorsunuz?” diye daha yeni fırça çekti
Başbakan.
Ama bunlar laftan anlamazlar
ki!
Kalkıp ağlayan Başbakan’ın
görüntülerini verdiler bu kez de.
Yine de öyle büyütmeye gerek
yok.
Başbakan da insan dedim
ya.
Siz “Evet” diyene
kadar ağlar.
Ama ola ki sonunda siz yine de
“Hayır” derseniz, bu kez essahtan
ağlar.
Yani her türlü ağlar.