BIST 9.548
DOLAR 32,51
EURO 34,58
ALTIN 2.489,64
HABER /  POLİTİKA

Abdullah Gül'den AK Parti'ye uyarı!

Abdullah Gül, NTV'de Türkiye'nin 1-2 yılını kayıp yıllar olarak niteledi. Söylemin değişmesi gerektiğini de belirten Gül, ekonomi konusunda da dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.

Abone ol
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin son 1-2 yıldır enerjisini kendi içerisinde yaşadığını söyleyerek, seçimler ve milli iradenin ekonomik kalkınma için yeterli olmadığını söyledi. Hukukun önemine dikkat çeken Gül, AK Parti'nin başarısının ekonomik başarıdan geldiğini söyleyerek, son bir kaç yıldır yaşanan yüzde 2-3'lük büyümenin, Türkiye'yi G-20'lerin dışına iteceğini kaydetti.

Abdullah Gül, NTV canlı yayınında ülke gündemini değerlendirdi. AK Parti'nin son kongresinden, ülkede yaşanan son gelişmelere kadar hemen hemen her konuda görüşlerini ifade eden Gül, bir önceki AK Parti kongresine davet edilmemesine alındığını ve bu kongrede Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından telefonda davet edildiğini anlattı. 

Yeni oluşan AK Parti yönetiminde bazı isimlerin olmayışına üstü kapalı göndermelerde bulunan Gül, Ali Babacan ve Beşir Atalay gibi isimlerin AK Parti'nin başarısında büyük paya sahip olduğunu söyledi. Türkiye'nin kendi içerisinde enerjisini tükettiğini de ileri süren Gül, AK Parti'de söylemlerin değişmesi ve daha yapıcı hale gelmesi gerektiğini kaydeti. İşte Gül'ün açıklamalarından bazı satır başları;

AK PARTİ KONGRESİ 

"Basından takip ettim. Üzücü durumlar da olmuş ama onları geride bırakmak lazım. Seçime en iyi şekilde hazırlanmak lazım. Mesaj gönderip düşüncelerimi, tavsiyelerimi paylaştım. Ümit ederim ki dikkate alınır. Ortak aklın öne çıkmasını, başarılı olunan dönemlerdeki politikalara dönülmesini özetleyen bir mesaj gönderdim.
 
Sayın Başkan telefon açarak davet etti kongreye. Unutmaşlardı hatırlarsanız. Biraz tabiki ister istemez alınganlığı oluyor insanın. Allah'ın bildiğini kulan mı saklayacağım.

"UZUN SÜREN İKTİDAR YIPRATIR" 
 
Demokrasilerde bu kadar uzun süre kalmak çok önemli. Bu sürede Türkiye ekonomik siyasi ve tüm alanda yapısal reformlarda bulunuldu. Türkiye herkesin imrendiği bir ülke olduğu ortada. Uzun süre ister istemez yıpratır. Haklı olarka bazı yıpranmalar olur. Önemli olan ortak akıl ve doğru politikalar. Benim tavsiyem bu. Bunu normal görmek lazım. Yıpranmalar, yozlaşmalar bunlar normal. Bundan dönüş mümkündür. Aynı parti ve aynı insanlar büyük işler yaptılar. Aynı işler tekrar yapılabilir.

"SON BİR İKİ YIL KAYIP YILLAR..." 
 
Son 1-2 sene içerisinde olağanüstü durumlar yaşamıyor muyuz? Türkiye enerjisini kendi içerisinde yaşamaya başlamadı mı? Bunlar Türkiye'yi alıyor ve esas yapılması gereken şeylerden uzaklaştırıyor. Bunlardan çıkmamız lazım çünkü kayıp yıllar olarak tarihe geçiyor bunlar.
 
Bir ülkenin güçlü olması için şüphesiz demokrasi, güçlü bir hukuk sistemi, evrensel anlamda hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesi lazım. Sonuna kadar gereken yapılır ve yapılması gerekir. Caydırıcılık anlamında da bu şarttır. Hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde bunlar muhakkak yapılmalıdır.

"ÇATIŞMACI SÖYLEMDEN KAÇINMAK LAZIM" 
 
Söylemlerin değişmesi lazım. Daha yapıcı ve yol gösterici olması lazım. Çatışmacı söylemden kaçınmak lazım. Sadece söylem bile çok şeyi değiştirir. Saygı ve sevginin olması lazım. Saygının makamlara karşı sağlanması lazım. Her şey söz ile başlıyor sonra da kriterler. Buna uyup uygulayacaksınız. Sonra hukuku evrensel olarak uygulamanız lazım. Tüm bunlar Türkiye'yi doğru bir istikamete sokacaktır.

HUKUK VURGUSU 
 
Onlar (Atalay, Babacan) AK Parti'nin başarısında en büyük paya sahip olan insanlar. Bu arkadaşların çok hesapsız çalışmaları olmasaydı bu başarı ortaya çıkar mıydı bilmiyorum. AK Parti'nin başarısı ekonomideki başarısıdır. Son 10 yılda yüzde 5,5-6 büyüme tesadüfi değildir. En büyük mesele ekonomik büyümedir. Yüzde 2 büyüme Amerika'da da var. Tüm semtlerimiz gelişecek. Muhakkak yüzde 6 büyümemiz lazım. Bu mümkündür. Yeter ki Türkiye'yi bu kavga ortamından çıkaralım ve yatırım yapılabilir bir ülke haline getirelim. Türk halkının tasarrufu yüzde 6 büyümeyi gerçekleştirmiyor. Almanın, İngilizin, Fransızın Araplar'ın yatırım yapması gerekiyor. Hukukun güven vermesi gerekiyor. Hukuk ekonomi için de çok önemlidir. Bunların durmaması, devam etmesi lazım. Arkadaşlarım bunun farkındalardır fakat bunu tekrar söylüyorum. Yoksa birkaç sene daha yüzde 2-3 büyüme ile G-20'nin dışına düşeriz. En önemli mesele bu. Her yıl 1 milyon kişiye iş bulmanız lazım. Yüzde 2-3 büyüme ile bulamazsınız. Geçmişteki gibi yüzde 9-10 büyümemiz lazım.
 
Sadece seçimler ve milli irade ile gelmek ekonomik kalkınmayı getirmez."