BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  DÜNYA

ABD'de seçimleri bilen adamdan şok Trump iddiası!

Başkanlık seçimlerinde kimin kazanacağını bilmesiyle tanınan ABD'nin ünlü 'Tahmin Profesörü'nden şoke eden Trump iddiası.

Abone ol

ABD'de 1984'ten beri başkanlık seçimlerinde hangi adayın kazanacağını doğru tahmin eden ve son olarak da Donald Trump'ın zaferine ilişkin öngörüsünde haklı çıkan siyasi tarihçi Allan Lichtman, çok konuşulacak bir iddia daha bulundu.

ABD'de 8 Kasım'da düzenlenen başkanlık seçimleri öncesi yapılan hemen hemen tüm anketler Demokrat aday Hillary Clinton'ı işaret ederken, yarışı Cumhuriyetçi Trump'ın kazanacağını tahmin eden bir isim vardı: Allan Lichtman.

"Beyaz Saray'ın Anahtarları" adını verdiği sistemden faydalanarak bulunduğu öngörüsünde haklı çıkan 69 yaşındaki Lichtman şimdi de yeni bir görüş açıkladı.

Ancak tecrübeli tarihçi bu kez söz konusu sistem vasıtasıyla değil, içgüdüleriyle tahminde bulunuyor.

Lichtman'a göre, seçimleri kazanan Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan bir süre sonra görevden uzaklaştırılacak.

"YARDIMCISI PENCE'İ TERCİH EDERLERDİ"

CNN International'de yayımlanan "Outfront" programına katılarak, gazeteci Erin Burnett'in sorularına yanıtlayan "Tahmin Profesörü" lakaplı Lichtman, Trump'ın neden görevi kötüye kullanma suçlamasıyla karşı karşıya kalacağını düşündüğünü açıklarken ağır iddialarda bulundu:

"İlk olarak, Trump hayatı boyunca kanunları hafife aldı... New York'ta yasa dışı bir hayır kurumu yönetti. Bu kurum üzerinden yasa dışı bir bağış kampanyası yürüttü. Kişisel borçlarını kapatmak için bu kurumu kullandı. Aynı zamanda bir 'Şantaj ve Yolsuzluk Örgütleri' (RICO) davasıyla karşı karşıya."

Bunun üzerine Burnett, Lichtman'ın ortaya attığı iddiaların mahkemece kanıtlanmadığını hatırlattı ve "Neden Kongre'nin her iki kanadı da Cumhuriyetçi Parti'nin kontrolündeyken, Trump'ın görevden uzaklaştırılabileceğini düşünüyorsunuz?" diye sordu.

Lichtman, bu soruya, "Cumhuriyetçiler Donald Trump konusunda kaygılı... O bir serseri mayın. Kimse onun gerçekten neye inandığını ya da gerçekten nerede durduğunu bilmiyor. Kontrol edilemez biri. Cumhuriyetçilerin çoğu, (Trump'ın Yardımcısı) Mike Pence'i tercih ederdi. O, kesinlikle öngörülebilir bir Cumhuriyetçi" diye yanıt verdi.

"TEHLİKELİ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM" DEMİŞTİ

Washington'daki Amerikan Üniversitesi'nde siyasi tarih dersleri veren Lichtman, geçen hafta Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Bir bilim adamı olarak benim yaptığım iş bilimsel bir temele dayanıyor. Yoksa kişisel olarak Trump'ın, hem ABD hem de dünyaiçin tehlikeli olabileceğini düşünüyorum" demişti.

DEMOKRATLAR KAYBETTİ ÇÜNKÜ...

Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda, geliştirdiği tahmin sistemiyle ilgili düşüncelerini de dile getirmişti.

"Aslında her seçim, yönetimin icraatlarının bir değerlendirmesidir. Bu icraatlara bakarak gelecek seçimlere ilişkin bir fikir çıkarmaya çalışıyorum" diyen Lichtman, yöntemini 1984’ten 2012’ye kadarki tüm seçimlere uyguladığını ve işe yaradığını belirterek özellikle mevcut başkan Barack Obama'nın ikinci dönemine ilişkin önemli sorunlar olduğunu ve toplumun bunları gördüğünü dile getirmişti.

Demokratların çok fazla kırılgan ve zayıf yönlerinin olduğunu ve Beyaz Saray’daki partinin kırılganlıklarının Trump gibi bir adayın önünü açtığını belirten Lichtman, özellikle ikinci Obama döneminde kayda değer politikalar üretilemediğini, dış politikada da ilk dönemindeki Usame bin Ladin’in öldürülmesi gibi bir olayın yaşanmadığını söylemişti.

13 AŞAMALI DOĞRU-YANLIŞ YÖNTEMİ

Lichtman'ın tahmin yöntemi, anketlere, demografiye ya da eyaletlerin analizlerine dayanmıyor. Model, bunların yerine mevcut durumda başkanlığı elinde bulunduran partinin performansına dayalı olarak 13 aşamalı bir sorgulama sistemi içeriyor.

Lichtman, tahmin yöntemini anlatırken şöyle demişti:

"Beyaz Saray'ın Anahtarları adını verdiğim sistem, tarih temelli bir tahmin sistemi. Anahtarlar, 13 doğru/yanlış sorusundan oluşuyor. Hali hazırda başkanlığı elinde bulunduran parti, bu 13 kriterden altı ya da yedi tanesine uymuyorsa, başkanlık diğer partiye gidiyor. Beş ya da daha azına uymuyorsa, dört yıl daha iktidarda kalıyor. Demokrat Parti şu an bu kriterlerden beş tanesine kesin olarak uymuyor."

Lichtman'ın başkanlığı elinde bulunduran partinin performansını ölçmek için kullandığı 13 ana soru ise şunlar:

"Başkanın görevindeki iki yılın ardından yapılan ara seçimde Temsilciler Meclisinde Beyaz Saray'daki parti çoğunlukta mı? Halen görevde olan başkan tekrar yarışacak mı? Beyaz Saray'ı elinde bulunduran parti içinde adaylık için çok sayıda kişi ortaya çıktı mı? Üçüncü bir parti ya da bağımsız bir aday çıktı mı? Kısa vadede ekonomi iyi mi? Geçmişe dönük uzun vadede ekonominin durumu iyi mi? Ülkenin politikalarında ciddi değişimler var mı? Toplumsal huzursuzluk bulunuyor mu? Yönetim büyük bir skandalla anıldı mı? Ülke dışında ya da askeri alanda başarı kazanıldı mı? Ülke dışında ya da askeri alanda başarısızlık görüldü mü? Görevdeki başkanın karizması var mı? Beyaz Saray'daki partiyi zorlayan adayın karizması var mı?"

Lichtman, seçimlerde, Demokrat aday Hillary Clinton'ın, John F. Kennedy veya Franklin Roosevelt gibi "insanlara ilham kaynağı olan bir aday" olmadığını vurgulayarak, "Bunların hiçbiri Donald Trump’ın işi değil ve onunla ilgisi de yok. Aslında baktığınız zaman Clinton, Trump’la tüm canlı yayın tartışmalarını kazanmıştı" ifadelerini kullanmıştı.

"BEN PEK ANKETLERE BAKMAM"

Lichtman, anketlerin tahmin olmadığını belirterek, "Ben pek anketlere bakmam. Arkasında bilimsel bir araştırma yoktur, sadece anlık fikir verir. Aynı şekilde TV yorumcularını da pek takip etmem. Çünkü onlar da anketlere göre konuşurlar. Eğer onları dinleseniz size Trump’ın ne kadar kötü kampanya yönettiğini anlatırlar. Ama o Trump seçimleri kazandı" demişti.

Yaptığı işin ve yönteminin bilimsel bir çaba olduğunun altını çizen Lichtman, "Bir bilim adamı olarak benim yaptığım iş bilimsel bir temele dayanıyor. Yoksa kişisel olarak Trump'ın, hem ABD hem de dünya için tehlikeli olabileceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Yönteminin iki partili sisteme uygun olduğuna işaret eden Lichtman, bu yöntemin başka ülkelerde değişiklikler yapılmadan birebir uygulanamayacağını söylemişti.