BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  GÜNCEL

ABD için en tehlikeli politika

Refahyol Hükümeti'nin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, AK Parti hükümetine çattı.

Abone ol

Refahyol Hükümeti'nin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, sıcak paraya geçit vermeyen milli bir ekonomik politika uyguladıklarını belirterek, ''ABD ve emperyal güçler bunu istemediler. ABD için Milli Görüş gömleğini çıkarırsan sorun yok, ABD için en tehlikeli politika milliliktir'' dedi.

Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığında toplandı. Komisyon bugün ilk olarak, Refahyol Hükümeti'nde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Ufuk Söylemez'i dinledi.

Söylemez, Refahyol Hükümeti döneminde, yaşanan siyasi çalkantılara, antidemokratik girişimlere ve koalisyon sorunlarına rağmen ekonominin bir yılda yüzde 7.5 büyüdüğüne dikkati çekerek, ''Reel faizler yüzde 12'ydi. Refahyol dönemi, son 20 yılda Hazine borçlarının geriye gittiği tek seneydi. Sıcak paraya geçit vermeyen milli bir ekonomik politika uyguladık. Borçlanmayı azaltan bir Hükümet'tik. IMF, Amerika ve dış güçleri rahatsız etti bu durum. ABD ve emperyal güçler bunu istemediler. ABD açısından Milli Görüş gömleğini çıkarırsan sorun yok, ABD için en tehlikeli politika milliliktir'' diye konuştu.

AK Parti'nin de bu durumu bildiği için hükümeti kurarken ''Milli Görüş gömleğini çıkardık'' demek zorunda kaldığını öne süren Söylemez, AK Parti'nin ''Milli Görüş gömleğini yeniden giydim'' demesi durumunda ülkenin yeniden 28 Şubat benzeri bir süreci, daha da kötü bir biçimde yaşayabileceğini iddia etti.

Söylemez'in bu sözleri üzerine Komisyon Başkanı Nimet Baş, AK Parti Hükümetleri'nin zaten milli hükümetler olduğunu ve ülkenin milli çıkarlarını gözettiğini ifade etti.

Refahyol Hükümeti'ni ilk olarak ekonomik yönden yıpratmayı denediklerini, bunun için IMF yöneticileri ile Türkiye'deki belirli medya kuruluşlarının işbirliği halinde olduğunu belirten Söylemez, ''Kriz uyarısı'' şeklinde başlıklarla ve Yasemin Çongar imzasıyla yayımlanan bazı haberleri anımsatarak, bunların maksatlı olduğunu söyledi.

Dış güçler ve ülke içindeki belirli odaklar tarafından Refahyol Hükümeti ve koalisyon ortağı DYP'nin hedef alındığını dile getiren Söylemez, bunlar olurken Refah Partisi içinde bazı isimlerin de süreci tırmandıran ve iyice gerilimi artıran tutum ve davranışlar içinde olduğunu savundu. Söylemez, ''Rahmetli Erbakan antiemperyalist bir insandı ama partisi içindeki bu hadiselere engel olamıyordu'' şeklinde konuştu.

Söylemez, Kıbrıs politikasında dik durduklarını, teröre karşı sınır ötesi operasyonlar düzenlediklerini, milli ekonomi uyguladıklarını vurgulayarak, ''IMF'den borç almayan tek ekonomi bakanıyım'' dedi.

DYP'DEN İSTİFALAR

Refahyol Hükümeti'ni ''içeriden çökertme operasyonu'' olarak nitelendirilen, koalisyon ortağı DYP'de yaşanan milletvekili istifalarının sorulması üzerine Söylemez, ''O dönemde DYP'lilerin baskı, şantaj ve çıkar karşılığında istifa ettiklerinin doğru olmadığını düşünüyorum'' diye konuştu.

DYP'nin merkez sağ partisi olduğunu ve Refah Partisi içindeki radikal hareketlere açık olmadığını ifade eden Söylemez, istifalarda hem bu hareketlerin hem de yaşanan sürecin DYP'yi eritiyor olmasının etkili olduğunu ve istifacıların bu gelişmelere tepkili olduğunu söyledi.

TÜSİAD BİZE YAPMADIĞINI BIRAKMADI

''O dönemde TÜSİAD'ın bazı üyeleri bize yapmadıklarını bırakmadılar'' diyen Söylemez, bu kişilerin kontrollerindeki medya organları ve bazı kurumlarla Hükümet aleyhine pek çok girişimin içinde olduklarını ve tam bir yıpratma politikası uyguladıklarını ifade etti.

28 Şubat'ta Demirel'in rolünün sorulması üzerine Söylemez, ''Demirel'in basiretli durduğu kanaatindeyim. Demirel'in darbeyle anılması sağlıklı değil. O dönem ne devedir ne de kuş. 28 Şubat açık bir darbe değildi, ama yaşanan sürecin de demokratik olduğu söylenemez'' şeklinde konuştu.  

Bugün ''Arap Baharı'' gibi planlı hadiselerin yaşandığını öne süren Söylemez, ''İlk renkli devrim 28 Şubat'tır. Ukrayna, Gürcistan gibi ülkelerde daha sonra yapıldı'' dedi.

28 Şubat sürecinin tek sorumlusunun ordu olarak görülmesinin yanlış olduğunu dile getiren Söylemez, ''Asker de durumdan vazife çıkardı diyebiliriz'' dedi.

Söylemez, komisyon toplantısının sonunda, ''Vicdanlı Kapitalizm Yoktur'' adlı kitabını imzalayıp, Komisyon Başkanı Nimet Baş'a hediye etti.