BIST 8.990
DOLAR 32,33
EURO 35,09
ALTIN 2.299,02
HABER /  GÜNCEL

9 yaşındaki Mert doktor ihmali kurbanı mı?

AYDIN’ın Nazilli ilçesinde göğüs ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan 9 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti.

Abone ol

Aile, doktorun gece hastaneye gelmeyip acil doktorundan Whatsapp üzerinden röntgen filmini istediğini iddia etti.

Nazilli Devlet Hastanesi Başhekimi Şafak Çalışkan, doktor E.Ö., hakkında idari soruşturma başlacaklarını belirterek, "Yargıya intikal etmiş bir konu hakkında açıklama yapmamız çok da doğru değil" derken, suçlanan doktor E.Ö., iddiaların asılsız olduğunu savundu.

Nazilli İstiklal İlkokulu 3. Sınıf Öğrencisi Mert Kahveci, geçen 21 Mayıs gecesi şiddetli göğüs ağrısı şikayetiyle oto-boyacısı olarak çalışan babası 42 yaşındaki Şahin Kahveci tarafından Nazilli Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Göğüs röntgeni ve elektrokardiyografi (EKG) çekilip, kan tahlilleri yapıldı.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. E.Ö.'nün, nöbetçi doktordan oğlunun röntgen filminin Whatsapp'tan kendisine göndermelerini istediğini belirten Şahin Kahveci, "Filmleri gördükten sonra hemen servise yatırılması talimatı verdi. Ayrıca, oğlum için bazı ilaçlar yazdırdı. Bu ilaçları aldık. Oğlum kullanmaya başladı. Ancak, oğlumun durumu sabaha karşı daha da ağırlaştı. Doktor ertesi gün saat 12.54'te hastaneye gelerek, oğlumun muayenesini yapıp, cigerlerde enfeksiyon olduğunu ancak korkulacak bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Doktor bu sırada bana oğlumda zatürre başlangıcı olduğunu ve ciğerlerinin iltihaplandığını anlattı. Bu sabah ise oğlumun ağzından kanlı köpük geldi. Durumu hemen doktor E.Ö.'ye bildirdik. Apar topar hastaneye geldi. Kalp masajı yapmalarına rağmen oğlum Mert'i hayata döndürümediler" dedi.

Oğlunun zamanında tam teşekküllü bir hastaneye sevkinin yapılması halinde belki de şu anda hayatta olacağını ileri süren Kahveci, "Onlarca kez doktordan poliklinikte tedavisi yapılan oğlumu yoğun bakıma almalarını ya da başka bir hastaneye sevk etmelerini söyledim. Ancak, her defasında 'Baba olarak abartıyorsunuz' diyerek beni geçiştirdi. Şimdi ise oğlumu kara toprağa vereceğim. Çocuğum gözümün önünde eriyip, gitti. Ölümünde bütün hata ve sorumluluk doktorundur" diye konuştu.

Hastane morgunun kapısında eşi 39 yaşındaki Elvan Kahveci'ye sarılıp, gözyaşı dökerek acısını paylaşan Kahveci, savcılığa doktor hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da belirtip, haklarını yasal yollardan alana kadar ne gerekiyorsa yapacaklarını da söyledi.

Kardeşinin ölüm haberini alarak hastaneye gelen Melih Kahveci de güçlükle ayakta durabilen babası Şahin ve ve annesi Elvan Kahveci'ye sarılıp ağladı. Zatürre'den öldüğü belirtilen Mert Kahveci'nin cesedi kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken, ailesinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktor E.Ö.'nün ise aynı gün izne çıktığı öğrenildi.

BAŞHEKİM "İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATACAĞIZ"

Nazilli Devlet Hastanesi Başhekimi Şafak Çalışkan, ailenin iddiası üzerine doktor E.Ö., hakkında idari soruşturma başlatacaklarını belirterek, "Konu yargıya da intikal etmiş durumda. Bu nedenle şu an için çok fazla açıklama yapmak doğru olmaz. Soruşturma sonuçlandığında gereken neyse yapılır" dedi.

Doktor E.Ö.'ün Whatsapp üzerinden röntgen fiminini incelediği iddialarına da açıklık getiren Başhekim Çalışkan, "Hastanemizde PACS Sistemi mevcut. Doktorlarımızın tamamında da birer şifre var. Dolayısıyla bu tür sonuçlara internet üzerinden bilgisayardan bakabilirler" diye konuştu.

DOKTOR E.Ö.: İDDİALAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR

Doktor E.Ö. ise hakkındaki iddiaların gerçeğini yansıtmadığını belirtip, "Çocukla ilgili her türlü tedavi yapıldı. Bunun gerek telefon gerek de resmi kayıtları mevcut. Hastanemizde meydana gelen bu tür ölümlere elbette ki üzülüyoruz. Ancak, meydana gelen her ölümlü vaka gerek hastane gerekse de Sağlık Bakanlığı tarafından değerlendirmeye alınıyor. Tarafsız kişiler tarafından da değerlendiriliyor. Tedaviler gayet iyi giderken, hastanın aniden fenalaşması sonucu bu tür ölümler alabiliyor. Hastanın tedaviye nasıl bir reaksiyon vereceği belli olmayabiliyor. Kendilerinin acılarını anlıyor ve başsağlığı diliyorum. Acılı durumlar bazen hasta yakınlarını farklı davranışlara yöneltebiliyor. Şu aşamada çok da fazla açıklama yapmamız doğru olmaz" dedi.