BIST 9.722
DOLAR 32,52
EURO 34,93
ALTIN 2.425,53

“23.İstanbul Türk Müziği Günleri” sona erdi….

Ülkemizde, üst makamlar etkinliklerde görünmüyorlar…

17 Konser ve  “uluslar arası müzikte metodoloji ve müzikle iletişim sempozyumu” oluşan,  ülkemizin tek ve özgün Türk Müziği Festivali olan “23.İstanbul Türk Müziği Günleri” sona erdi.

Her biri farklı projelerle hazırlanan konserlerin yanında uluslar arası sempozyumda da çok farklı ve önemli bildiriler sunuldu. (Şişli MYO Müdürü  Doç.Dr. Sn. Cihan Erdönmez’e ve Sn. Banu Karakuş’a teşekkür ediyoruz.)

 Bu bildirilerin videolarını AKADEMYA Kültür-Sanat Grubu yayına hazırladı.

Etkinliklerimize katılan protokolü ve sanatseverleri yürekten kutluyoruz. Ancak, siyasetçilerimizden, köşe yazarlarımızdan hiç kimseyi aramızda göremedik, yine siyasetin içinde dar alanda kalmaya devam ettiler.

İstanbul’da bulunan; Devlet Koroları’ndan, konservatuarlardan hiç katılım olmadı, ne oluyor/yapılıyor? diye merak edilmedi, mesai arkadaşlarını dinlemeye gelinmedi!...

Her gün Güneydoğu’dan gelen şehitlerimizin haberleri geliyordu. Biz de her konserde ısrarla, birliğimizi bozmaya çalışan, ülkemizi bölmeye çalışan, her türlü terör örgütlerine karşı olduğumuzu haykırdık, susmadık. Hayatımızı devam ettirdik…

İlk defa seyirci konusunda istediğimiz rakama ve doluluğa ulaşamadık. Elbette bir senelik çalışmanın karşılığını almak isteyen bizleri üzdü. Bu boşluk maçlara, son terör olayları ile insanların evinden çıkmadığına v.b. bağlandı. Ama, bana göre STK lar/kuruluşlar tarafından gerekli çalışma yapılmamıştı…

Beykent Ün. Rektörü Prof.Dr.  Sn. Emin Karahan, bu senede festival kitapçığı basın sponsorluğunu yaparak en büyük teşekkürü hak etti.   

Etkinliklerimizde konuk sanatçı olarak yer alan,  Türk müziğini başarı ile temsil eden sanatçılarımız:

Aluş NUŞ, Teoman Volkan ÖZSELÇUK,  Semra TÜREL, Güzin DEĞİŞMEZ,  Berrin Şener, Sinem Sevindik, Cengizhan SÖNMEZ, Gülşah ÇUBUKÇU SÖNMEZ, Necip GÜLSES, Melihat GÜLSES,  ANDELİB Musıki Topluluğu ( Ney&Hüseyin Özkılıç, Tanbur&Hulusi Babalık, Ritm&SerdarBişiren),  Canan SEZGİN GEYLAN, Neveser Gerginok Öcal,  Gizem COŞKUN,  Fatma PARLAKOL, Mustafa DEMİRKAYA,Taşkın DOĞANIŞIK, Erdoğan ESKİMEZ, Erhan USLU, Özlem ESKİMEZ, Mustafa GÖKAY FERAH, Azmi SARAL, Fatma PARLAKOL, Şeyda KARADENİZ KIRMIZIGÜL, Yasemin KILIÇ YAZAR, Sebahat YILMAZ, Meryem YILMAZ, Gözde ALTUN, Emre GÜRSOY, Stelyo BERBER, Egemen Sekmen, Mustafa ŞAFAK,  Mustafa PARLAK ve Kadıköy Halk Oyunları Topluluğu, İbrahim CAN, Erdal ERZİNCAN, Sinem ÖZDEMİR,  Mine GEÇİLİ, “Anadoluyum Ben”, Mercan ERZİNCAN, Ayla KARACAN, Ezgi BENLİ’ye teşekkür ediyoruz…

Neleri yapamadık?…

Hangi alaturka davranışlardan vaz geçemedik? 

Mesela;

Bir şeyi sahneye aldığınız zaman, “sahne sanatı kuralları işler” dedik, ama “alaturka davranışları” sahnede sergilemeye devam ettik...

Öncelik,  birlikte güç verdiğimiz ve hayata geçirdiğimiz  “İstanbul Türk Müziği Günleri”  olduğu halde konukların çoğu konserde  haberdar oldu.. 

Sanatçılar ve dernek/vakıflar olarak; birbirimizi takip etmeyi/desteklemeyi/izlemeyi/dinlemeyi  yine başaramadık…

23 yıldır uygulanan ve her sene revizyona gidilen, ortak karar verilen kurallara bağlılık konusunda yine sorun yaşadık...

Konuk sanatçılara festival kitapçığını ulaştıramadık. Dolayısı ile sanatçıyı günler hakkında tek kelime, teşekkür  etmeden aşağıya indirdik…

Davetlimize; Günler hakkında bilgi vermedik, derneğin olağan konseri algısı yarattık…

Kitapçıkları konserden önce salonlara ulaştıramadık, konser günü kapıya yığdık, bir anlamı olmadı…

Programda basılı olduğu halde; koromuzun, koro şeflerinin ve sazların  mikrofondan tanıtımından vazgeçemedik…

Darısı 24. süne...Tabi, olabilirse!…

HER ÇÖZÜM  Sn. ERDOĞAN’A ENDEKSLENMEMELİ!...

Yeni şafak köşe yazarı dünkü yazısında sağlık sorunlarına -yaşadıkları ile birlikte- çok güzel değinmiş. () Ancak, “Erdoğan o konuya da el attı, bakalım ne olacak” başlığının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, Sn.Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı olarak; ülkeyi çağ atlatacak, insanları rahatlatacak büyük projelere imza atması, onları takip etmesi lazım. 15 yıldır AK Parti Sağlık Bakanı olanların da başarılı olduğu söyleniyor ve AK Partinin sağlık politikasından çok oy aldığı biliniyor. Ama sorunlar hala çözülememiş!...

Aynı durum “eğitimde” de söz konusu…Hükümet değişti. Başbakan Sn.Binali Yıldırım; "Önümüzdeki dönemde eğitimde “uzmanlaşmaya” ve her seviyede “kaliteye” daha fazla hız vereceğiz" sözleriyle gelecek günlerde atılacak adımların ipuçlarını verdi.  Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın önünde; ikili eğitim, zorunlu din dersi, atanamayan öğretmenler, rotasyon, meslek liseleri, kız çocuklarının eğitimi/okullaşması, üniversiteye giriş, eğitim kalitesi v.b. gibi sorun listesi olduğu söyleniyor/yazılıyor...Bu sorunlar, başarılı bulunan Sn. Nabi Avcı döneminde çözülmemiş mi ki sürekli yazılıyor?..

Demek ki uygulamalarda bir takım  eksikler var ve bunu çözecek/takip edecek  olan da; Bakan, Müsteşar, Genel Müdürler, İl Sağlık Müdürleri,  Hastane Yetkilileri, İl Milli Eğitim Müdürleri, Okul Müdürleri v.b.  olmalı… O görevlere gelmek için, aşınmadık kapı bırakmayanlar, göreve gelince makamın zevkine kapılıp, yan gelip yatmamalı ki, iş Sn. Erdoğan’a iletilmesin ve en  üst makam meşgul edilmesin… Sn.Erdoğan, son imzayı atmış, kisiyi yetkilendirmiş, daha ne duruluyor?!..Atananların elini tutan mı var?... Görevdekiler arasında uyum sorunu mu var?...Eğer, sistemi tıkayanlar/beklentilere cevap veremeyenler  varsa, gözünün yaşına bakılmadan görevden alınıp daha üretken/liyakatlı kişiler atanmalıdır!... (Müzikte/sanatta böyledir)

Son yıllarda; İnsanlar paranın peşinden o kadar hızlı koşuyor ki, ahlakın arkadan yetişmesi mümkün değil!”

Aman dikkat!!!

ÖSYM, AKADEMİSYENLERE RAPOR HAZIRLATTIRABİLECEK…

23 Mayıs 2016 tarihi itibariyle Meclise sevk edilen kanun tasarısında ÖSYM ile ilgili hükümlerde yer almaktadır. Bu hükümlerden birisi de öğretim elemanlarına ilişkindir. Buna göre, sınav, ölçme, değerlendirme hizmetleriyle sınırlı olmak üzere, ÖSYM, öğretim elemanlarına bilimsel rapor hazırlatabilecektir. ÖSYM’nin görev vereceği akademik personele bir ayda 60.000*Maaş katsayısı= 5329 TL brüt ücret verilebilecektir.

"(20) Başkanlık sınav, ölçme, değerlendirme ve yerleştirme hizmetleri ile sınırlı olmak üzere öğretim elemanlarına proje, araştırma ve incelemeler yaptırabilir, bilimsel raporlar hazırlatabilir. Bu hizmetlerde görev alan öğretim elemanlarına (40.000) gösterge rakamının ve bir ayda yapılacak toplam olarak (60.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu elde edilecek tutarı geçmemek üzere Başkanlıkça belirlenecek tutarda, diğer kanunlardaki düzenleme ve kısıtlamalara tabi olmaksızın doğrudan ödeme yapılır. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Yönetim Kurulu tarafından belirlenir."

GÜNÜN SÖZÜ…

Tiyatro anlayışımda geçmişle bugün arasında kavramsal bir fark yok ama büyüdükçe ‘biçim' değişti diyebilirim. Tiyatronun gücünden her zaman etkilendim. Zaman içinde ise bu duygu yerini ‘nasıl yapmalı’ya bıraktı……. Her biri çok kıymetli deneyimler. Hele bu kadar farklı türlerdeki işleri peş peşe yapmış olmak şahane bir egzersiz fırsatı verdi bana. Ödüller de elbette çok kıymetli. Oyuncunun, yönetmenin, tasarımcının motive olduğu çok az şey varken, iyi geliyor bir ‘aferin’ duymak. Yansımasına gelince; sanırım, ben bünye olarak artı ve eksiyi birlikte öğütüyorum, başıma güzel bir şey geldiği anda “eyvah, bundan sonra ne yapacağım peki” diye stres yapmayı başarabiliyorum ama aynı zamanda bana iyi gelen bir şey de bu. Sana inanan ve güvenen insanları mahçup etmeme baskısı var ve bence bu da güzel ve mekanizmayı canlı tutan bir his.”