BIST 9.525
DOLAR 32,57
EURO 34,72
ALTIN 2.493,45
HABER /  GÜNCEL

20 Ağustos İngiltere basın özeti

Ferguson'daki çatışmalar ve ABD Başkanı Obama'nın tavrı, Esad rejimi de IŞİD'a saldırarak ne hedefliyor? İngiltere'de Türk gencinin kızarkadaşıyla el ele intiharı ve "Arsenal İstanbul fırtınasını atlattı"

Abone ol

İngiltere basını 18 yaşındaki silahsız bir gencin polis tarafından öldürülmesiyle ayaklanmaya sahne olan ABD'nin Ferguson kasabasındaki gelişmelere geniş yer ayırmaya devam ediyor.

Independent Ferguson'daki gelişmeleri aktardığı haberine "Amerika'nın kalbinde deliliğe gidiş" başlığını atarken, Times'ın haberi "Göz yaşartıcı gaz, silah sesleri ve korku Orta Batı'nın sokaklarını savaş alanına çevirdi" başlığını kullanıyor.

Gazeteler, Muhabirlerin önceki akşamki çatışmaları ayrıntılarıyla anlattığı haberlerin yanısıra, olayları analiz eden makalelere de yer veriyor.

'Obama kimseyi tatmin edemedi'

Times'ın ABD Editörü David Taylor'ın kaleme aldığı yazıda ABD Başkanı Barack Obama'nın orta yolu tutturarak kimseyi memnun edemediğini vurguluyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Obama görev süresindeki en büyük ırklar arası gerilimde meşhur tutkulu konuşmalarını frenledi. Bazı siyah Amerikalıların gözünde Ferguson sokaklarındaki insanların Michael Brown'ın ölümüne neden bu kadar öfkeli olduğunu hakkıyla anlatamadı. Tümü beyazlardan oluşan jürinin geçen yıl siyah genç Treyvon Martin'in katilini beraat ettirmesinden sonra "35 yıl önce Treyvon Martin ben olabilirdim" derken gösterdiği empati neredeydi? Bu kez Obama'nın içindeki avukat tüm gerçekler ortaya çıkmadan yargıda bulunmamaya çalışıyor. Ama başkanlık döneminin çoğunda olduğu gibi orta yolu tutturarak kimseyi tatmin edememe riskini alıyor"

'Esad IŞİD'i hedef alıyor'

Independent'ın dünya haberleri sayfalarında Suriye lideri Beşar Esad'ın IŞİD'ı hedef almaya başladığı belirtiliyor.

Haberde "Esad IŞİD başlıca muhalif gruplara saldırırken görmezden geldi. Ama son askeri kazanımları IŞİD'ı Şam yönetiminin hoş göremeyeceği bir tehlike haline getirdi" deniyor.

Independent Amerikan uçakları Irak'ta IŞİD hedeflerini vururken, Suriye'nin de son iki günde IŞİD'a karşı onlarca hava saldırısı düzenlediği kaydediliyor. Haberde görüşlerine yer verilen Washington Yakın Doğu Enstitüsü'nden Andrew Tabler, "Suriye hükümeti nihayet, daha ılımlı gruplara karşı IŞİD'ile işbirliği yapmak gibi makyevelist bir stratejinin pek işe yaramadığını fark etti ve onlar da IŞİD'la savaşmaya başladı" diyor.

'Aynı saftayız' mesajı

Haberde uzmanların Esad'ın hava saldırılarıyla Washington'a "Aynı saftayız" mesajı vermeye çalıştığını düşündüğü vurgulanıyor. Suriye uzmanı Aron Lund da "Esad kesinlikle 'teröre karşı savaş' vasıtasıyla uluslararası kabul görmek isteyecektir. Belki de olduğu kadarıyla, uzun vadeli planı da budur" diyor.

Haberde ayrıca Esad'ın kendi birliklerine de saldıran IŞİD tehdidini görmezden gelmeyi sürdüremeyeceği söyleniyor.

Guardian ise IŞİD'ın ilk ele geçirdiği yerlerden biri olan Tikrit'i geri almak Irak Ordusu'nun giriştiği saldırıya yer veriyor. Haberde IŞİD militanlarının Irak Ordusu'nun saldırısını püskürttüğü söyleniyor ve çatışmanın Musul Barajını kaybetmesine karşın IŞİD'ın gücünü koruduğunu gösterdiği vurgulanıyor.

Tikrit'i geri alma girişimi başarısız

Helikopterler, havan ve topçu ateşiyle kente giren Irak birliklerinin, militanların yoğun makineli tüfek ve havan atışları sonucu geri çekildiği söyleniyor.

Haberde ayrıca bunun iki aydan uzun süre önce IŞİD'ın eline geçen Tikrit'i geri almak için girişilen üçüncü başarısız saldırı olduğu kaydediliyor.

Financial Times'ta Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü MSF'in Ebola salgınına karşı dünyanın takındığı tutuma eleştirisi haberleştirilmiş.

MSF'ten Ebola eleştirisi

Gazetenin "Gine, Liberya ve Sierra Leone'de Ebola'yla savaşan başlıca örgüt" diye tanımladığı MSF salgın görülen ülkelerin yaptığı yardım çağrılarına neredeyse hiç yanıt verilmediğini söylüyor. MSF'in salgınla mücadele koordinatörü Brice de la Vingne "Bu boyutta ve türde bir krizle hiç karşılaşmadık. Salgınla savaş konusundaki isteksizlik, profesyonellik ve koordinasyon eksikliği bizi şaşırttı. Aylardır çığlık atıyoruz. Şimdi durum daha da kötü. Tüm bir ülkenin çöküşünü görmek üzereyiz" diyor.

Özellikle Liberya'daki duruma dikkat çeken Brice de la Vingne ülkedeki durumun felaket olduğunu söylüyor ve "Felaket kelimesini de öylesine kullanmıyorum" diye de vurguluyor.

MSF Koordinatörü ayrıca, "Monrovia'da, 1.3 milyon nüfuslu bir kentte bütün hastaneler kapalı. Kriz içinde kriz söz konusu. İnsanların tıbbi yardım alabileceği hiçbir yer yok. Örneğin bir otomobil kazası geçirseniz, gideceğiniz hiçbir yer yok." diyor.

Türk gencin intiharı

İngiltere'de 18 yaşındaki bir Türk genci Mert Karaoğlan ve 15 yaşındaki kız arkadaşı Charleigh Disbrey'in bir trenin önüne atlayarak intihar etmesi bir çok gazetede haber olmuş.

Daily Telegraph, geçen yıl 17 Haziran'da yaşanan ancak ayrıntıları basına yeni açıklanan olayda, kültürel farkları nedeniyle ailelerin ilişkilerine izin vermeyeceğini düşündükleri için el ele tutuşup bir trenin önüne atladıkları söyleniyor. Haberde ayrıca Charleigh Disbrey'in depresyon hastası olduğu da vurgulanıyor.

Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalma mücadelesinde dün akşam Kuzey Londra ekibi Arsenal'le oynadığı ve 0-0 berabere biten maç geniş yer buluyor spor sayfalarında.

'Arsenal İstanbul fırtınasını atlattı'

"Arsenal İstanbul fırtınasını atlattı, ama Ramsey rövanşta olmayacak" diyen Guardian, Beşiktaş'ın "etkileyici bir rakip" olduğunu belirtiyor. Haberde "Ev sahibinin kaçırdığı çok sayıda fırsata bakılırsa, buradan hasarsız çıkmak kayda değer bir başarı" denilirken, maçın son dakikalarında Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Biliç'in gösterdiği tepkinin bunun Beşiktaş adına kaçırılmış bir fırsat olduğunu gösterdiği vurgulanıyor.

Maçın analiz edildiği yazıda da şu ifadeler yer alıyor;

"Gelecek Çarşamba günü kazanırlarsa, play off maçlarındaki yüzde yüzlük başarının kurban edilmiş olması çok sorun olmayacak. Ama şimdi kaygılanmak için gerçek bir neden var. Slaven Biliç'in takımı Sanchez'in ani koşuları ve Chamberlain'in son dakikada direğe çarpan topu dışında Arsenal'i durdurmayı başardı. Rövanşa galip çıkmak adına Beşiktaş daha çok şans yakaladı. Emirates'e geldiklerinde korkmayacaklar. Arsenal için kesinlikle kötü bir skor değil ama Wenger'e yeni bir baş ağrısı verecek".

Times'ın yorumundaysa Arsenal'in gruplara kalmak için önemli bir şans elde ettiği vurgulanırken, Atatürk Olimpiyat Stadı'nın zeminin Arsenal'in bol paslı oyununa pek yaramadığı söyleniyor.

Dokuz yıl önce Liverpool'ın Atatürk Olimpiyat Stadı'nda Milan karşısında 3-0 yenik düştüğü maçta Şampiyonlar Ligi kupasını kazandığını hatırlatan Daily Telegraph ise "Beşiktaş gol pozisyonlarında daha iyi olsaydı, Arsenal'in rövanş karşılaşmasında benzer bir mucizeye ihtiyacı olacağını söylemek abartı olmaz" diyor.