BIST 9.525
DOLAR 32,56
EURO 34,76
ALTIN 2.491,27

16 Temmuz Kahramanları...

Ayrıca unutmayalım ki; gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi garip bir huyu da vardır...

Tarih boyunca gerçek davaların yanında bu davanın getirilerinden faydalanmak isteyen insanlar her zaman var olmuştur, var olmaya devam edecektir. Ancak şu da bir gerçektir ki dava çıkarcılarının olması davanın gerçekliğine halel getirmez.

İlim tahsil etmeye başladığım ilk yıllarda bir insanın ibadet etmesinde dört amaç olduğunu öğrenmiştim. İbadetlerin her şeyden önce Allah rızası için, sonra Allah korkusundan, sonra Cennet ümidi ve Cehennem korkusundan dolayı yapıldığını öğrenmiştim. Lakin bunlar ilk üç maddeydi…

Son olarak maddi menfaat için yapılıyor oluşu bende sakin bir öfkeyle karşılık bulmuştu.  

İlk üçü amaç olarak belirlenip yapıldığında Allah katında bir karşılığı vardır elbet ama dördüncü amaç ve niyetle yapılan ibadetin Allah nazarında bir karşılığı yoktur.

Bir kişinin dünya menfaati için ibadet etmesi kendini bağlar ancak ibadetin özüne bir zarar getirmez. İbadet her zaman ibadettir.

Bunları neden anlatıyorum?

Tarih, 15 Temmuz gibi büyük bir olayda milletçe kahramanlık örneği nedir sorusuna bir kez daha cevap buldu. 15 Temmuz ruhu bu ülke insanında her zaman vardı. Olmaya da devam edecektir.

Lakin her şey de olduğu gibi bu davanın da istismarcıları çıktı. Görünüşe göre çıkmaya da devam edecek maalesef. Bu konuya istinaden bir takım haberleri okudukça üzüldüm, zira hem milli şuura hem dine zarar verilmiş olması beni derinden etkiledi.

Dahası özellikle istismar haberlerinin İslam düşmanı olarak övünmekten beri durmayan bir takım haber mecralarında çarşaf çarşaf yayınlanıyor olması çok daha üzücü. Zira bu davranışlar sadece simsarların ekmeğine yağ sürmüş oldu. Bu netice dahi bir Müslüman için üzülmeye yeter de artar.

“İnsan olmak” kavramının karşılığına denk düşmeyecek şekilde paye peşinde olmak düşündürücü. Zira “kahraman” algısının örtüsüne bürünerek ve toplum duygusunu istismar ederek İslam’a ve vatan ve millet bütünlüğüne mugayir hareket etmek hiçbir kavrama ait değildir.

Hepimizin bildiği gibi bir takım sahte duruşların olması 15 Temmuz ruhuna asla zarar veremez. 15 Temmuz, milletimizin küresel güçlerin temsilcileri olan darbecilere karşı gösterdiği bir kahramanlık destanı olarak tarihin altın sayfalarında çoktan yerini aldı.

Bu ruh ve mana asla zarar görmeyecek ama bu ruhtan maddi kazanç ve paye elde etmeye çalışanlar bir gün gelecek rezil olacaklar.

Boyaları dökülecek ve gerçek kimlikleri olan sefih ruhlar açığa çıkacak.

Eğer 15 Temmuz ruhundan maddi kazanç ve çıkar sağlamak isteyenler varsa bilsinler ki bu davadan elde ettikleri çıkar onlara yar olmayacaktır. Sahte kahramanlar hakikatin yıkılmaz gerçekliği karşısında tar-u mar olmaya mahkûmdurlar.

Çünkü niyet hakikattir. 

Meşhur kamyonlu fotoğrafın 15 Temmuz günü değil 16 Temmuz akşamı
çekildiği ve gerçeklerin bilinenden çok farklı olduğu anlaşıldı!

Bu nevi haberler doğru ise beni üzen bir diğer nokta; bu tür olayları bilenlerin ve şahitlik yapanların koskoca iki yıl boyunca sessiz kalmaları. Belki de bu yapılandan daha büyük bir cürüm. 

Bildiği halde susmak… Bir nevi dilsiz şeytanlık yapmak…

15 Temmuz ruhuna zarar geleceğini düşünerek susanlar; merak etmeyin bu öylesine büyük bir ruh ve manadır ki birkaç şarlatanın çıkarcılığı böylesine bir davaya asla zarar veremez. Ama susmak ve geçekleri gizlemek zarar verir.

Ayrıca unutmayalım ki; gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi garip bir huyu da vardır.

Lütfen 15 Temmuz ruhundan ve destanından maddi çıkar elde etmek isteyenlere ve görünmeye çalıştığı kisve ile İslam’a zarar vermeye çalışanlara izin vermeyelim.

Bu gerçek ve büyük davadan sahte kahramanları söküp atalım...

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser