BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,80
ALTIN 2.508,65

1 Nisan’a kadar konuşma Reisim

Sene 2014 Mart ayının 29’uydu yerel yönetimler seçim arifesindeydik. Anadolu’yu diyar diyar gezmiş ve son konuşmanızı Diyarbekir’de yapmıştınız.

Sene 2014 Mart ayının 29’uydu yerel yönetimler seçim arifesindeydik. Anadolu’yu diyar diyar gezmiş ve son konuşmanızı Diyarbekir’de yapmıştınız.

Gel gör ki sesiniz o kadar kısılmıştı ki sizi platformda görmeyenler, konuşanın size ait olduğuna inanmaları mümkün değildi ve ben bunu konu alan bir yazıyı kaleme almıştım.

Gel gör ki son günlerde yine sesin orijinalliğini kaybediyor. Lütfen bu üzüntü verici sesle Diyarbekir’lilere seslenme ne olur!

İşte o yazı;

Altının kıymetini sarraf bilir

Sevgili başkanım Diyarbakır ruhuyla canıyla senin yanındadır, velev ki bir vesileyle oylarını başkasına verse de..

Diyarbakır senin mertliğini biliyor, babayiğitliğini biliyor, samimiyetini biliyor,

Siz Diyarbakır’da konuşurken yüzlerce insan sesinizin kısılmasına üzülüp, sağlığınızı düşünerek hüngür hüngür ağlıyordu, ben bizzat buna şahit oldum.

Biliyorlar ve biliyoruz ki, bu devlet hükümetinizle rayına oturdu, ne yazık ki eski devşirme aktörler o günlerin hayallerini kurma peşindeler, Yüce Allah kendilerine fırsat vermesin.

Bir vatandaş olarak, bir Kürt vatandaş, Bir mütedeyyin vatandaş olarak senden daha iyi bu işi yapan birilerinin olduğuna inanmıyorum, öyle bir umudum olsaydı, sizin sağlığınız ve huzurunuz için başkası iktidara gelsin diye bizzat ben de çalışırdım, çünkü bu memleket uğruna çok çalıştınız, kayda değer mesafeler kat ettiniz. Ama yerinizi alacak adam bulamıyorum. Eğer Allah muhafaza birileri karşınızda bir adım öne çıkarsa devletin dengeleri alt üst olacak, barış, huzur ve zenginlik için kat edilen mesafe akamete uğrayacaktır.

Sizden şikayetçi olanlar size karşı bir alternatif ortaya koyamıyorlar gösterdikleri adresler de sağlam adresler değil,

Baksanıza cemaat/cumuat diye bir yapı bula bula sol bir partiyi adres olarak bulmuş, hani solcular için bir şey diyemem ama iman hizmeti anlayışıyla tanınan, din adına ortaya çıkan bir hareketin bu adresi göstermesi; size alternatif bulma değil, asıl dertleri ne pahasına olursa olsun sizi devre dışı bırakmaktır. Devamında ise, milletin huzur ve selameti değil, kendilerine manevra alanı bulmaya çalışıyorlar.

17 Aralık yolsuzluk operasyonu, operasyonları başlatanların umurunda değil, asıl dertleri sizin hükümetinizle, sahip olduğunuz vizyonla, şahlanmak üzere olan yeni devlet performansıyla, bu vaziyet, biz düşünen, okuyan, nitelikli vatandaşlar iyi biliyoruz.

Yoksa herkesten çok, babaları adına mirasyedi olarak yaşamaya çalışıp, çalım atan, bulunduğu  makamlarını kullanıp hükümetinize leke süren kimselerin yüzüne tükürmeyi biliriz. Müdahil olup, haklarında dava açabiliriz. 12 yıldır onurunuzla bu devletin başındasınız, yönetiminizle bu uğurda verdiğiniz mücadeleyle tarihe not bıraktınız, bunu hatırla rahat et.

Bu ülkenin mağdur insanları, yaşlıları, engellileri, size dua ediyor.

İslam dünyası size dua ediyor, müsterih ol, siz mümkün olduğu kadar üstünüze düşeni fazlasıyla yaptınız, dünyayı kurtaracak adam olacak haliniz yok ya? Gerisini dert edinmeyin. Attığınız bu adımlardan geri dönme gibi bir durum oluşacağına da ihtimal vermiyorum.

Siz bu topluma değerlerini hatırlattınız, iman, edep ve marifeti hatırlattınız, delikanlılığı, babayiğitliği hatırlattınız.

Hani,”Altının kıymetini sarraf bilir” demişler ya, bu kibar delikanlının da kıymetini herkes bilmez, bilmek için, izan lazım, idrak lazım, asalet lazım?  Kimi nankör insan Yüce Allah’a isyan ediyor, yaptıklarınıza mı ey vallah diyecek?

Hak Te’ala sizden razı olsun ey sevgili Recep Tayyip Erdoğan, Yolun, bahtın açık olsun.

Bu seçimlerin sonuçları memlekete, millete şimdiden hayırlı olsun.

………..

Sizden bir talebim var “1 Nisan’a kadar Konuşma reisim” diyorum, Diyarbakır o kısık sesinizi duymak istemiyor.

Kısık ses size yakışmıyor, senin sesin hep gür çıkmalıdır.  Çünkü sesin seninde umut var, barış var, dostluk ve kardeşlik var. Diyarbekir’de vereceğiniz mesaja dünya kulak kabartıyor.

Umut ediyor ve bekliyor ki bu konuşmanız 2005 yılında yine Diyarbekir’de verdiğiniz mesajın bir tefsiri mahiyetinde olur.

16 Nisan’da hayırlı, huzurlu, bereketli bir netice elde etmek dileğiyle.