BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,90
ALTIN 2.434,97

1 Kasım seçimlerinde adaylara uyarılar geldi!..

AK Parti, CHP, MHP,HDP,Adaylara uyarılar,A.Selvi,E.Yaman,

 1 Kasım 2015 Seçimleri için çalışmalar hızlandırıldı. Her parti, milletvekiliiçin  kılavuz hazırlıyor. Bilindiği gibi seçmenin nabzını tutma ve mesaj konusunda AK parti hayli başarılıydı…MHP ve CHP’den de uyarılar geldi. Bu kılavuzlarda, “Tartışmadan kaçının, sarılın, çok yemek yemeyin, ana mesajları iyi verin, öğretmenliğe soyunmayın, temiz giyinin, tıraşlı olun, gözlük takmayın, tek ses olun, ev ziyaretinde ayakkabınızı çıkartın  v.b.” denildi. (Aslına bakarsanız bu uyarılar her insanın günlük hayatta yapması gereken uygulamalar.)

Partilerce adaylara yapılan uyarıları (yorumlarımla) şöyle toparlayabiliriz; 

ÇERÇEVEDE KALIN: Slogan ve metinler çerçevenin dışına çıkmamalı.

AY: Seçimde süre çok az olduğu için, az sayıda miting yapılacak. Her ile/yöreye bağlı; sloganlar/özellikler/tarihi ve turistik yerler ve metinler hazırlanması en doğru yoldur.

RENK UYUMU: Dokümanlar; renk uyumu, yazı karakteri ve ebat açısından uyumlu olmak zorundadır.

AY: Tanıtım kılavuzunun; şekli, renkleri, içeriği kısa ve vurucu olmalıdır. Ebat olarak iç cebe sığacak büyüklükte olması tercih edilir. Bizde festival kitapçıklarımızı buna göre (en fazla 15X21) ayarlamaktayız.

ESTETİĞİ GÖZETİN: Materyallerin estetiğinin yüksekliği olumlu olur.

AY: Estetik her zaman geçerli bir yoldur. Bir programın tanıtım filmi, kitapçığın estetikliği önemlidir.


AŞIRILIĞA KARŞI ÖLÇÜ: Güler yüzlü olun ve tartışmaya girmeyin.

AY: “Güler yüzlü olmak” nedense bizde devlet görevlilerinde olmayan bir özelliktir. Aracınızı açan şoförünüze, çaycınıza, odacınıza, sekreterinize v.b. “günaydın”, “hayırlı günler” v.b. diyerek başlamak beklenendir. Özellikle siyasetçilerin; “her görüldüğü yerde yüzünün gülmesi, sahte değil gerçek gülücükler dağıtması, tartışmaktan çok ikna yoluna gitmesi, fikirlere değer vermesi, “gel bir çay içip konuşalım” diyerek karşısındakine  saygı gösterdiğini belli etmesi” en doğru yoldur…

 

DEĞER VE İNANÇLAR: Adaylar ait oldukları kimliğin değer ve inançlarını 24 saat üzerlerinde taşımalı.

AY: Her partinin kendine göre bir kimlik oluşturmaya çalıştığı bilinmektedir. Ancak, bunlar sahte değil gerçek olmalıdır. Son yıllarda, maalesef; -halk diliyle- dinci geçinip etik olmayan işler yapan, Peygamberimizi ağzından düşürmeyip sünnetlerini bile uygulamayan, görev kapmak için namaz saatlerinde makamlara giden, hoşgörüden nasibini almamış, samimi olmayan kişilerin çoğaldığı” bilinmektedir. Halk bunları görmektedir ve olumsuzluklar hızla kulaktan kulağa yayılmaktadır. Bu da oylara, teşkilatlarda çalışmaya engel olmaktadır. O nedenle “değerlere ve inançlara saygılı olmak” mutlaktır.


NET TAVIR: Zihinlerde kalacak olan, net bir biçimde ortaya konandır.

AY: Yapılan konuşmalarda hep aynı bilgileri değil, “farklı konuları kısa, öz ve halkın anlayacağı dilde söylemek” önemlidir. AK Parti, 7 Haziran’da sürekli tekrara gitmiş ve seçmeni yormuştur. Unutmayalım, “sizin anlatacağınız, karşınızdakinin anlayabileceği kadardır”


TAKTİKLERİN SUNUMU: Strateji ve taktiklerimizi açıklıkla sunacak yetkinlikte olmadığımız takdirde, insanlar güven duymayacaktır.

AY: İnsanların size güven duyması için; giysi, dil, söylem, ifade, diksiyon v.b.” çok farklı objeler devreye girer. Bir konuyu, açıklıkla ve güzel bir şekilde sunamıyorsanız, asla güven duyulamazsınız…Karşınızdaki ile konuşurken, “başkalarını takip etmeyin, gözüne bakın” yeter…


AKIL ÖĞRETMEYİN: Adaylık, insanlara hükmeden ya da akıl öğreten bir dil kurarak yapılamaz.

AY: Siyasilerimizin en çok kullandığı yöntemdir. Seçilir seçilmez “her şeyi bilir, herşeyi yapar, tek akıllı kendisidir” konumuna gelir. Ve, kullanılan dile yansıyan, “siz bilmiyorsunuz, ben size öğreteyim” gibi tavırlarda/söylemlerde bulunmak. Şu unutulmasın ki, artık her evde Tv/internet var, iletişim araçlarından çoğunlukla her şey öğrenilebiliyor. Yani, karşınızda boş bir kitle yok, kahvelerde, cenazelerde, cemevlerinde, özel sohbetlerde her şey konuşuluyor/tartışılıyor. O nedenle ukalalık yapmak artık eski devirlerde kaldı, unutmayalım…


DOĞAL GÜLÜMSEME: Adaylar doğal bir gülümseme taşımalı ki insanlara umut verebilsin.

 

ŞEFKATLE DOKUNUN: Adaylar her fırsatta olumlu duygular yaratacak bir teması yakalamalıdır.

AY: Siyasette “temas, el sıkma, sarılma, karşısındakinin adını hatırlama” çok önemlidir. Sn.Demirel’in bu özelliği, Sn. Erdoğan’da da devam etmektedir… Ancak, bir kadın kolları başkanının bir siyasetçi gelince, kadınlara “çağırırsa sakın onun arabasına binmeyin” talimatı vermesi son derece ayıp,  MV ayağa düşüren bir çirkinliktir…

 
ÖĞRETMENLİK YAPMAYIN: İnsanlar karşısında öğretmenliğe soyunmak, alışveriş imkânını kısa sürede tüketecektir.

AY: Öğretmenlik kutsaldır halkımız arasında…Camiye gittiğinde de hocaya gereken saygıyı gösterir, onu can kulağı ile dinler…Ama, siyasetçi bir öğretmen değildir ve olamazda,çünkü; siyaset bir meslek değildir…Yanlış bir ilişki kurmak/kurmağa çalışmak halk arasında tepkiye sebep olmaktadır.


PROGRAMA GÖRE KIYAFET: Adaylar, katılacağı programa göre kıyafet belirlemelidir.

AY: İnsan ilişkilerinde giysi çok önemlidir. Her görevdeki kişinin katıldığı toplantılara/yere göre giyinmesi, gittiği yere, katıldığı toplantıya/kişiye saygı ifadesidir. Giysinin yeni olması değil, uyumlu/ ütülü/temiz/düzgün olması yeterlidir.


GELENEKLERE UYUM: Adaylar, görgü kurallarına ve geleneklerine uygun davranmalıdır.

AY: Halkımız, MV’ne, saygılı olmayı ve yanında susmayı yeğler. MV, gittiği yerlerde “görgü kurallarına” mutlaka uymalıdır. MV bir folklor araştırmacısı gibi olmalıdır. Bir restorana girince “hayırlı günler/akşamlar”, çıkarken “elinize sağlık, bol kazançlar” demek, “ustaların elini sıkmak” siyasetçiye artı puan kazandırır. MV adaylarının, konserlere, sergilere v.b. etkinliklere katılması, yetenekleri varsa onunla “kendini” göstermesi çok önemlidir.

Yazımızı bir alıntı* ile bitirelim:

İki şey seni “vasıflı insan” yapar:

İradeye hakim olmak

Uyumlu olmak

İki şey insana “değer” katar:

Hitabet ve diksiyon eğitimi almak

Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey seni “geride” bırakır:

Kararsızlık

Cesaretsizlik

İki şey seni “kaşif” yapar:

Vasıflı çevre

Birazcık delilik

İki şey senin “ömür boyu boşa kürek çekmemeni” sağlar:

Baskın yeteneği bulmak

Cidden sevdiğin işi yapmak

İki şey “başarının” sırrıdır:

Ustalardan ustalığı öğrenmek

Kendini güncellemek

İki şey “başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın” sırrıdır:

Niyetin (saf) halis olması

Ruhsal farkındalık

İki şey seni “milyonlarca insanlardan” ayırır:

Problemin değil çözümün parçası olmak

Hayata yeni bir bakış açısıyla yaklaşabilmek

İki şey “gelişmeyi” engeller:

Aşırılık

Felaket odaklılık

İki şey “çözüm” getirir:

Tebessüm

Sükut(susmak)

İki şey “kalitesiz insanın” özelliğidir:

Şikayetçilik

Gıybet, dedikodu

İki şey “çözümsüz görünen problemleri” bile çözer:

Bakış açısını değiştirmek

Empati yapmak (muhatabın yerine kendini koymak)

İki şey “yanlış yapmanı” engeller:

Şahıs ve olayları akıl ve  kalp süzgecinden geçirmek

Kul hakkından korkmak

İki şey seni “gözden düşürür”:

Demagoji(laf kalabalığı)

Kendini ağıra satma (övme, vazgeçilmez gösterme)

???

*Susma Sanatı, Yaman, Ertuğrul (Doç.Dr.), Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara 2010, Sf.145-146

GÜNCEL SİYASİ DOĞRULAR

“……Ancak AK Parti'nin gündemine alması gereken konulardan biri, medya dili olmalı. AK Parti adına medyada yer alanların kullandığı, zehirli ve negatif dil en büyük zararı yine AK Parti'ye veriyor………. Bu dilin de AK Parti'ye bir yararı yok. AK Parti'ye düşman üretmeye yarıyor. Mesleki eksikliklerine, entelektüel zaaflarına rağmen bu kesimin bir medya dili vardı. Samimiydi. Saygındı. Kucaklayıcıydı. Mütevazı ama itibarlı bir dildi. Belki kulis bilgileri yeterince verilemiyordu. Gazetecilik anlamında bir eksiklikti. Belki entelektüel derinlik konusunda tartışılabilirdi. Ama üzerinde şaibe olmayan milli ve yerli bir dildi. Kalemleriyle değil aynı zamanda yürekleriyle yazarlardı. Mesleki derinlik ve fikri zenginleşmeyle birlikte eski samimi dile dönmeye ihtiyacımız var. Azdık, zayıftık, itilip kakılırdık. Ama biz yüreğimizle yazar, gönül diliyle konuşurduk. İktidara yakın olduğunu söylenen ve gelenekten gelmeyen medyanın AK Parti'ye ne kadar katkısının olduğu konusunda bir araştırma yapıldı mı bilmiyorum. Her puanın kritik olduğu bir seçime giderken üzerinde kafa yorulması gereken bir nokta olduğunu düşünüyorum. Tehditkar ve tetikçi ve itibarsız olan bu dilden AK Parti yönetiminde bir çok ismin rahatsız olduğundan eminim.” (/haber/yeni-safak-temsilcisi-akp-tehditkar-tetikci-ve-itibarsiz-medya-dilini-de-gundemine-almali,311978)