Müzik öğretmenliği sorunları ve sınıfta “U” düzeni…(21)
MEB, YÖK,Nabi Avcı, Müzik öğretmenliği,Sınıfta “U” düzeni,Milli Eğitim Akademisi,Akademisyenlerin sorunları,GSF'ler,
Haber şöyle: “Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gazi Üniversitesi'nde İletişim Fakültesi öğrencileri ile bir araya geldi. Milli Eğitim Şurası'nda, öğretmenlerin niteliğinin artırılması için alınan kararları hatırlatan Avcı, öğretmen strateji belgesini yakında açıklayacaklarını söyledi. Uzman öğretmen yetiştirmek için özel bir akademi kurulacağını belirterek, "Silahlı kuvvetlerin kendi kurmaylarını harp akademilerinde yetiştirmesi gibi bizde, en azından bazı kurmay öğretmenlerimizi yani uzman öğretmenlerimizi yetiştireceğimiz bir akademi. Bu daha önce düşünülmüş sonra vazgeçilmiş. Tekrar onu da gündemimize aldık" diyen Avcı'ya Osmanlıca tartışması da soruldu………………..Gündeminde okullardaki İngilizce eğitimi olan Bakan Avcı, "İngilizce'yi doğru öğretemiyoruz"dedi ve bunun bir sebebinin de sınıflardaki sıra düzeni olduğunu ve en kısa zamanda 'u' sınıf düzenine geçeceklerini söyledi.” (NTV/ )
Sn. Bakanımızın dediği gibi, bir ara Milli Eğitim Akademisi kurulması dillendirilmişti ve bende destek için ilgili bir yazı yazmış, () Milli Müzik Akademisi neden olmasın? diye sormuştum…
Ancak, önce çok basit bazı konuların MEB ve YÖK tarafından yönetmelikle çözülmesi gerekli.
Örneğin;
1/ Her daim öğretmen kalitesi artırılmalı, öğretmen toplum içinde saygın konuma getirilmeli...
2/ Öğretmenlerin Yüksek lisans ve doktora/sanatta yeterlik yapmaları özendirilmeli... (Bu konu oyuncak olmamalı, bir kaldırıp, bir konulmamalıdır. Bir kural en az 5 yıl uygulanmalı, sonra değerlendirilerek üzerinde karar verilmemelidir. Sn. Bakanlarla değişen kurallarla eğitim kalitesi/bütünlüğü/birliği sağlanamaz… Her Bakanın görüşü olabilir, ancak MEB, bürokratlarına güvenilmeli….
3/ İngilizce eğitimi sorunu mutlaka küçük yaşlarda çözümlenmeli, gençler yabancı dili gereksiz görmemeli, “bir dil bir insan” sloganına inandırılmalı…
4/ Kolejlerde öğretilen İngilizcenin GSL, İHL ve Anadolu Liseleri’nde neden öğretilemediği araştırılmalı, sorunlar kısa zamanda çözülmeli…
5/ Üniversite seviyesine gelmiş gençlerin yabancı dil yüzünden ilerlemesinin/okumasının engellenmesi doğru olmasa gerekir.
6/ Üniversitelerde Dr./Sanatta yeterlik eğitimi sonuna kadar yabancı dil ciddiye alınmalı, ondan sonra ünvanlar mesleğe dönüşmeli…. ÜDS yüzünden yığılmış Y.Doç. lerin bir yönetmelikle Doç. yapılmalı….
7/ Dr./sanatta yeterlik mutlaka öğretim üyesine alınmalı, Y.Doç. lik kaldırılarak bütün dünya ile entegre olunması sağlanmalı... Artık –çok kolaylaştırıldığı için- Y.Doç. liğin bir önemi kalmamıştır.Dr./Sanatta yeterlik yapan her kişi –beklemeden- Y.Doç. yapılmaktadır.
8/ Konservatuar ve Müzik, Resim Öğretmenliği ABD leri tekrar Bölüm haline getirilmeli ve çoğaltılmasının önüne geçilmeli...
9/ Müzik kurumlarında hala gizliden gizliye sürdürülmeye çalışılan batı müziği- Türk müziği zıtlığına son verilmeli... Anadolu GSL ve Müzik Öğretmenliği ABD lerdeki batı müziği yönlendirilmesi, yerini bu ülkenin değerlerine, kültürüne, müziğine değer veren bir programla kaldırılmalı...
Sn. Bakanın sınıflardaki sıra düzenini kaldırıp, U düzenine geçileceği haberini gülümseyerek okudum.
Çünkü, 34 yıldır, konservatuarda özellikle teorik derslerde (Hakbilim-Folklor) sınıflarda mutlaka öğrencilerin birbirinin yüzünü göreceği U düzenine (bazı eğitimciler hilal düzeni diyorlar) göre oturtuyordum. Böylece;
Birbirlerine sırtlarını dönmüyorlardı.
Birbirinin yüzüne bakıyorlardı.
Birbirlerinin arkasına saklanamıyorlardı.
Tartışma sırasında birbirlerine bakarak konuşuyorlardı.
Derse ilgileri artıyordu.
Gençler birbirleriyle daha rahat iletişim kuruyorlardı.
Göz teması kuruluyor ve beden dillerini izleyebiliyorlardı.
Dikkatleri dağılmıyor, konuya adapte oluyorlardı.
Cep telefonlarına bakamıyorlardı.
Müzikle uğraşanlar bilirler, Türk müziği çalgı heyetlerinde ve orkestralarda hilal düzeni yaygındır. Böylece, her çalgı sanatçısı birbirini -varsa şefi- gözleri ile takip ederek birliği sağlarlar. Demek ki, bizde alışkanlık olmuş, derslerde de farkında olmadan doğru uygulama yapıyormuşuz…
Yaygınlaşırsa mutlaka yararı olacaktır. Teşekkürler Sn. Bakan……
|
GÜNCEL: “MEB, Türkiye genelindeki tüm imam hatip lisesi öğrencileri için Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma, Hafızlık ve Ezan Okuma yarışması düzenleyecek. Yarışmalarla “imam hatip lisesi öğrencilerinin özgüven duygularının geliştirilmesi” amaçlandı. Yarışmanın esin kaynağı ise ilk Müslümanlardan ve ilk ezanı okuyan Bilal Habeşi...MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, 2014-2015 eğitim öğretim yılında, tüm Anadolu İmam Hatip Liseleri’nde, “Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma”, “Hafızlık” ve “Ezan Okuma” yarışmaları düzenlemeye karar verdi. Karar, Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz imzasıyla 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine duyuruldu.Ancak yıllardır imam hatip lisesi öğrencileri için çeşitli alanlarda düzenlenen yarışmalara bu yıl ad vermeyi tercih etti. “Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”nın adı “Genç Sadâ”, “Hafızlık Yarışması”nın adı ise “Kuranın Genç Muhafızları” olarak belirlendi. “Ezan OkumaYarışması”na ise “Genç Bilaller” adının verilmesi dikkat çekti. Ezan yarışmasında imam hatip lisesi öğrencisi “makam” ve “ses” ölçütleri ile değerlendirilecek.” () Gelecek yazı: Partilere gönül verenlerin ne kadarı muhafazakar?!.. |