BIST 9.717
DOLAR 32,50
EURO 34,96
ALTIN 2.433,14

AK Parti’nin seçim bildirgesi ve “eğitim/kültür”

Başbakan,AK Parti seçim bildirgesi, akademisyenler, eğitim fakülteleri, eğitim, kültür, yabancı dil öğretimi,

Sn. Başbakan; AK Parti’nin seçim bildirisini açıkladı. Toplamı 100 maddeden oluşan bildirgede bizi elbette eğitim/kültür kısmı ilgilendiriyor... 100. Madde de  “kültürel birikim” kelimesi geçiyor. “Türkiye, zengin kültürel birikimi, özgürlükçü demokrasi tecrübesi, güçlü ekonomisi, insan odaklı siyaset anlayışı, sağlam sosyal dokusu, dinamik insan unsuru, etkin dış politikası ile insanlık âleminin onurlu bir üyesi ve küresel düzenin yükselen gücüdür. Bu yükseliş insan onurunu esas alan Yeni Türkiye sözleşmesi ile geleceğe taşınacaktır.” Eğitim Fakülteleri’ne -özel- ağırlıklı yer verilmiş.

Bu arada müziğin etkileyici/sosyal gücünü bütün  partiler görmüş ama, sadece seçim zamanında kalıyor!...(AK Parti 5, MHP 14 seçim için müzik hazırlamış. Ancak, çoğu bilinen ezgilere söz yazmak şeklinde, yeni bir beste değil.)

Çünkü, hep yazdığımız gibi konservatuar sanatçıları son 2 yıldır teşviklerin ödenmesinde sorun yaşıyor.2809 sayılı kanun 10. md. mağdurları ortada bırakıldı.

Devlet koroları/toplulukları/orkestraları sanatçılarının maaşları kuşa döndü, ikramiyeler bile kurtarmıyor. Arş.Gör. maaşları onları yakaladı. Emeklilik göstergeleri yükseltilmedi.

Müzik eğitiminin, genel eğitim içinde çok önemli yeri var…

Kısaca, eğitim işi kolay değil…Özellikle 13 yıllık AK parti hükümetinde; çok fazla  Milli Eğitim Bakanı’nın değişmiş olması ve her geleninde eski yapılanları yıkmaya çalışması önemli handikaplar oluşturdu. Son Bakanımız Sn. Nabi Avcı, toparlamaya devam ediyor. İnşallah 7 Haziran’dan sonra Bakan değişikliği yaşanmaz…

Ayrıca, okunan maddelerin hepsi temenni niteliğinde…

Bunların gerçekleşmesi için, gerçekten; işkolik, dürüst, çalışkan, inançlı kişilere ihtiyaç vardır.

Sn. Cumhurbaşkanı çok kez soruna dikkat çekti, Başbakan iken sürekli bakanları değiştirmek zorunda kaldı…

İş; Başbakan, Bakan ve Müsteşarla bitmiyor, çünkü, eğitim birbirine bağlı bir sistemdir. Anaokulundan, üniversitelere kadar düzenli ve ahenkli bir uyum ister. Arada bir zincir koparsa, ya da akamete uğrarsa sonuca/başarıya ulaşılamaz.

Şimdi konumuza dönelim.

“Seçim beyannamesinde yer alan eğitim vaatleri şu şekildedir:

b. Neler Yapacağız

Önümüzdeki dönemde başta eğitimin kalitesini yükseltmek olmak üzere çok daha büyük atılımlar hedefliyoruz.

Eğitim ile öğretimi bir bütün olarak görmekte; bedensel ve ruhsal gelişmeyi en az zihinsel gelişme kadar değerli bulmaktayız.

Önümüzdeki dönemde "Eğitimde Kalite" en öncelik verdiğimiz alanlardan biri olacaktır. Bu kapsamda 'Eğitimde Kalite Seferberliği'ni başlatacağız.

Eğitim fakültelerini, milli eğitim sistemindeki yeni yapılanmaya göre bölüm, anabilim dalı ve öğretmenlik genel ve alan yeterlilikleri ile ilişkilendirilmiş bir şekilde yeniden yapılandıracağız.

Eğitim fakültelerinin müfredatını yenileyeceğiz.

Eğitim fakültesi öğrenci veya mezunları için eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde çift ana dal veya yan dal yapma imkanı sağlayacağız.

Eğitim fakülteleri ile diğer öğretmen adayı yetiştirilen yükseköğretim kurumlarının ve formasyon programlarının öğrenci kontenjanlarını, öğretmen ihtiyaç analiz ve projeksiyonlarını dikkate alarak belirleyeceğiz.

Müfredatın eğitimin her kademesinde bilgi yüklemekten ziyade öğrenciyi hayata hazırlayan, öğrenmeyi öğreten, istidatlarını ortaya çıkaran, temel becerileri veren, özgüveni pekiştiren, evrensel değerleri aktaran bir içeriğe sahip hale getirilmesi yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Öğrencilerimize yazılı ve sözlü iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil öğretimine öncelik vereceğiz. Bu amaca yönelik olarak öğretme sistematiğini ve müfredatı gözden geçirecek, dil öğrenimini etkin hale getireceğiz.

Okulları akademik, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif performansa göre değerlendirerek, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayacağız.

Okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma yoluyla eğitimde fırsat eşitliğini artıracak ve her bir çocuğumuzun zihinsel ve duygusal gelişiminin toplumsal eşitlik ve adalet ilkelerini gözeterek, temel insan hak ve hürriyetleri çerçevesinde teminat altına alınmasını sağlayacağız.

Özel yetenekli öğrencilerin gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla özel programlar ve yeni uygulamalar geliştireceğiz.

Özel yetenekli öğrencilerin eğitim kalitesinin geliştirilmesi için resmi okullar yanında özel teşebbüsün de alternatif okul ve öğretim modelleri uygulamasını teşvik edeceğiz. Fen bilimleri, sosyal bilimler, işletme, teknoloji, spor ve sanat gibi alanlarda özgün öğretim modellerinin geliştirilmesini teşvik edeceğiz.

Yükseköğretim reformunu hayata geçireceğiz.

Bu çerçevede, üniversite özerkliğini odağına alan yeni bir "Yükseköğretim Çerçeve Yasası" hazırlayacağız. Üniversite yönetiminin, özerklik ve hesap verebilirlik temelinde yeniden örgütlendirilmesini sağlayacağız.

Üniversiteleri öğretim üyesi yetiştirme ve araştırma altyapılarını dikkate alarak kategorilere ayıracağız.

Mevcut üniversitelere ilave olarak bundan sonra kurulacak yeni üniversite ve fakülteler için; öğrenci ve öğretim elemanı sayısı ile kurulmuş bulunan fakültelerin doluluk oranlarını gibi objektif kuralları baz alan bir mekanizma geliştireceğiz.

Devlet üniversitelerine ayrılan öğretim elemanı kadro sayılarını ihtiyaçlar çerçevesinde artıracağız.

Yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyacını karşılayacak kapasitede yurt yapımına devam edecek, özel sektörün bu alana yatırım yapmasını teşvik edecek, mevcut yurtların kalitesini artıracağız.
Üniversitelerde 1 dönem uygulamalı, 2 dönem akademik eğitimi içeren üç-dönem uygulamalarını yaygınlaştıracağız.” ()

                TEŞEKKÜRLER: TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, 24. yasama döneminin bitmesine çok az kaldığını belirterek, "Bu dönem artık kürsüye çıkmayabilirim. Sizleri kırdıysam, kastım olmadığını kabul etmenizi istiyorum. Hakkımı hepinize helal ediyorum" dedi.                

                GÜNCEL HABER: TBMM Başkanlık Divanı’nda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan’ın talebi üzerine, milletvekili seçilmelerine bakılmaksızın Meclis’te ofis tahsis edilen eski TBMM başkanlarına çalışmalarının daha verimli olması için odanın yanı sıra üç Meclis personeli hizmetlerine verilecek. Böylece eski TBMM başkanları Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin ve ağustosta görevi sona erecek olan TBMM Başkanı Cemil Çiçek TBMM’de ofis açarak  çalışmalarını sürdürebilecek. 14 ayrı makam odası tahsis edilecek eski başkanlara TBMM halihazırda bir makam aracı ve bir şoför tahsis ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü ise bir koruma veriyor. Yeni uygulamayla birlikte TBMM personelinden bir sekreter, birinci danışman ve ikinci danışmandan oluşan üçer personel tahsisi daha yapılacak!.. Demek ki ihtiyaçmış!...Seçim üzeri tenakuz değil mi?